Fransa’nın Paris’te gelecek yıl düzenlenecek Olimpiyat Oyunları’nda kendi milli takım oyuncularına başörtüsü yasağını dayatmasını Fransızlar ve yabancılar, “Müslüman karşıtlığı” (İslamofobi) ve “adaletsizce” olduğu gerekçesiyle eleştiriyor.
Fransa Spor Bakanı Amelie Oudea-Castera, 24 Eylül’de ülkesinin delegasyonundaki hiçbir kadının Paris Olimpiyat Oyunları sırasında başörtüsü takamayacağını açıkladı.
Ardından, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Marta Hurtado, 26 Eylül’de olimpiyatlarda Fransız sporcuların başörtüsü takmasının yasaklanmasını doğru bulmadığını belirterek, “İnsan Hakları Ofisi, genel manada kimsenin bir kadına ne giyip giymemesi gerektiğini dayatmaması gerektiğini belirtiyor.” açıklamasında bulundu.
Paris’teki vatandaşlar ve yabancılar, Fransa’nın olimpiyatlar için kendi milli sporcularına başörtüsü yasağını dayatmasını değerlendirdi.
28 yaşındaki Fransız Ludovica Douniama, Fransa’nın özgürlükler ülkesi olduğu için bu yasağı “saçma” bulduğunu belirtti. Douniama, özgürlüğün bireylerin istedikleri kıyafeti giyebilmesinden geçtiğini vurguladı.
“Birisinin başörtüsü takması beni pek ilgilendirmiyor. Bu nedenle Fransızlar için başörtüsünün neden yasaklandığını anlamıyorum, sadece bunu saçma buluyorum.”
Başkasını rahatsız etmediği takdirde insanların istediğini yapabilmesinden yana olan Douniama, birçok Müslüman sporcunun başörtüsü taktığını ve bu yasağın bu sporcuları hayal kırıklığına uğratmış olabileceğini ifade etti.
Douniama, söz konusu yasağın boş bir polemik olduğunu belirtti.
Başörtüsü yasağının “adaletsizce” olduğu görüşü
Müslüman Djibril Diagne, Fransız devletinin uluslararası etkinlik kapsamında başörtüsünü yasaklamasının “adaletsizce” olduğunu dile getirerek, herkesin kendi düşüncesi olduğunu ve istediğini yapabileceğini savundu.
Diagne, başörtülü eşinin de basket oynayabilmesini ve havuza başörtüsüyle girebilmesini istediğini ifade etti.
Fransa’da yaşayan 24 yaşındaki Belçikalı Hristiyan Moses Kisoke, gelecek yıl Paris’te düzenlenecek olimpiyatlarda Fransız sporculara yönelik başörtüsü yasağını adaletsizce bulduğunu, herkesin istediği gibi giyinme hakkına sahip olduğunu vurguladı.
Kisoke, “İnançlı, Hristiyan biri olarak neden bir Müslüman kadının başörtüsünü takamadığını anlamıyorum. Bir Hristiyan kadın başörtüsü takmak isterse ne diyeceğiz, ne yapacağız? Yine de yasaklayacak mıyız? ” ifadelerini kullandı.
“Her kadın istediğini giyebilir”
16 yaşındaki lise öğrencisi Asmaou Fofana, olimpiyatlarda Fransız sporcular için başörtüsünün yasaklanması karşısında şaşkın olduğunu dile getirdi.
Fofana, “Başörtüsü veya abaya (uzun elbise), istediğimizi giymekte özgürüz. Olimpiyat oyunları için başörtüsünün yasaklanmasını doğru bulmuyorum. Her kadın istediğini giyebilir. Kadın haklarını savunmak buradan başlıyor.” dedi.
Bu yasağın Müslüman karşıtı olduğu değerlendirmesinde bulunan Fofana, “Başörtüsü, hiçbir şekilde olimpiyat oyunlarını rahatsız etmiyor.” diye konuştu.
“Başörtüsü spor yapmaya engel değil”
16 yaşındaki başörtülü lise öğrencisi Maryem Chouikha, “Başımızda başörtüsü olması, spor yapmamıza ve müsabakalara katılmamıza engel değil.” yorumunu yaptı.
Chouikha, olimpiyatlarda başörtüsü yasağının bu sporculara karşı adaletsizce olduğunu dile getirerek, “Kadınların arzuladığı sporu yapmasını engellemek üzücü.” dedi
Üniversite öğrencisi Andreanne Escat, olimpiyatlardaki başörtüsü yasağının “absürt” olduğunu, başörtüsünün insanın fiziki performansını değiştirmediğine dikkati çekti.
“Şu aralar, gizli bir Müslüman karşıtlığı var. Çok fazla İslam’dan bahsediliyor. Önce abayalar, şimdi ise olimpiyatlarda başörtüsü takma meselesi. Artık sözler dozunu aşıyor. Artık İslam’la ilgili her şey yasaklanacak diye düşünüyorum.”
İngiltere’den Paris’e gelen turist Nana Kufuor, Fransız delegasyonunun başörtüsü yasağı açıklamasının hayal kırıklığı olduğunu ifade etti.
Kufuor, bu yasağın Fransa için “utanç” kaynağı olduğu yorumunu yaparak, “Başörtülü birinin kimseye zarar verdiğini düşünmüyorum.” dedi.