Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonu eski milli halterci Halil Mutlu, Kastamonu Üniversitesi öğrencileriyle bir araya gelerek, köy hayatından kurtulmak için sporcu olduğunu ve onunda kendisini şampiyon yaptığını çünkü köye dönmekten çok korktuğu için çok çalıştığını söyledi.
Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonu eski milli halterci Halil Mutlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı etkinlikleri çerçevesinde Kastamonu Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nin davetlisi olarak şehre geldi.
Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Cemil Meriç Salonu’nda üniversite öğrencileriyle bir araya gelen eski Milli Halterci Halil Mutlu, “Cumhuriyet Sporcusu Olmak” konulu söyleyişi gerçekleştirdi.
Mutlu, birinciliğe ulaşmak için birçok yol kat edilmesi gerektiğini söyledi.
“Benim şampiyonluklarımdan ziyade ikinciliklerim ya da üçüncülüklerim daha önemlidir. Şampiyonluklarımı saydığınızda evet doğrudur fakat asıl beni ben yapan ikinciliklerim, üçüncülüklerimdir. Çünkü gerçekten birinciliğe ulaşmanız için o yolu kat etmeniz gerekiyor. Şampiyon olmak güzel bir şey ama önemli olan emeklerinizin hakkını verebilmektir. Sonuncu da olabilirsiniz, birinci de olabilirsiniz, vazgeçmeden devam etmelisiniz.”
“Her zaman rakibime saygı duymuşumdur”
Halil Mutlu, her zaman rakibine saygı duyduğunu fakat hiçbir zaman saygı beklemediğini söyledi.
“Mustafa Kemal Atatürk, zaten Cumhuriyet sporcusunun nasıl olacağını söylemiştir. “Sporcunun ben, zeki, çevik ve ahlaklısını severim” diye. Ben hayatım boyunca zeki ve çevik oldum ama ahlaklı da olmaya gayret ettim. Ne kadar ahlaklı olmuşumdur onu sizler, kamuoyu karar verir ama her zaman rakibime saygı duymuşumdur ama hiçbir zamanda saygı beklememişimdir. Çünkü her zaman beklentileriniz karşılanmayabilir. Tabii ki bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin bizlere sunmuş olduğu imkanlarla bizler bu noktaya geldik. Benim için heyecanlı ve zor bir maratondu. Hayat ile mücadele ederek, aslında yaptığınız sporu da tam olarak bilmeden, sadece sporcu olabilmek için çıktığınız bu yolda başarılı olmak gurur vericidir.”
“Spora köy hayatından kurtulabilmek için başladım”
Mutlu, spora köyde iken başladığını anlattı.
“Aslında ben spora köy hayatından kurtulabilmek için başladım. Sporcu ortamı oluştu, büyükleriniz var, abilerinizle spor yapıyorsunuz. Oysaki benim tek korkum köye geri dönmekti. Köye dönmek istemiyordum. İnsanlar bir şeyleri başarabilir mi? Başarır. Başarmak zorundalarmış, ben zorluktan kaçmadım. Ben bir şeyler kovalarken kendimi Türkiye’de buldum. Çünkü spor yapmak istiyordum. İnanın hocalarım hep benim için geleceğim şampiyonu derdi. Etrafımdaki herkes bana geleceğin şampiyonu derken ben ise, bir tek şampiyon olacağıma kendim inanıyordum. Ama çok çalıştığımı da biliyordum. Ben, 10 yaşında spora başladım. Ben şampiyon oldum diyebileceğim zaman 21 yaşındaydım. Aradan tam 11 yıl geçmiş. Onun öncesinde Avrupa ya da Dünya’da tek tük madalyalar aldım, beşinci ya da yedinci oldum. Şimdi ise etrafınıza baktığınızda onlar 2-3 yıl içerisinde madalyaya kavuşmuş oluyor. Ama bende hiçbir zaman karamsarlığa düşmedim. Kimsenin madalyalarına bakmadan yoluma devam ettim, sonrasında da kendi madalyalarıma da bakmadım. Ben, sporu bıraktığımda kaç tane şampiyonluğumun olduğunu bilmiyordum. Benim normal şartlarda tek hedefim vardı, sporcu olabilmekti. Sporcu olunca da sayısız başarılar beraberinde gelmiş oldu. Sabırlı ve çalışkan bir adamım, çok çalışkan birisiyim. Disiplinliyim evet, disiplinli olduğum kadarıyla sorumluluk sahibi bir insanım. Bugünün işini yarına asla bırakmam.”
“Sporunda bir yaşı var, keşke biraz daha yapabilseydik”
Mutlu, sporu en üst zirvede iken bıraktığını düşündüğünü belirtti.
“Zamanında bıraktınız mı diye soracak olursanız ben, sporu 35 yaşımda bıraktım. Spordaki başarısı en üst seviyede iken sporu bırakan Türkiye’de başka birsini tanımıyorum. 40-45 yaşlarına kadar spor yapıyorlar ama insanlar bizim yaşlandığımızı kabul etmiyorlar. 50 yaşındayım ama hala hesap soranlar var, genç yaşta sporu neden bıraktınız, neden spor yapmıyorsunuz diyenler var. Sporunda bir yaşı var, keşke biraz daha yapabilseydik ama yapamıyorsunuz.”
“Türkiye’ye gelip spora başladıktan sonra bana vatan haini demeye başladılar”
Mutlu, vatan hainliği ile suçlandığına dikkat çekti.
“Şu anda beni Türk olduğum için okullarına almayanlar, başarılı olduktan sonra çünkü bana başka bir şans tanımadılar, Türkiye’ye geldim, bana kucak açtı. Ben, Türkiye’ye gelip spora başladıktan sonra bana vatan haini demeye başladılar. Bizlere imkan sunarsanız bizlere sunmuş olduğunuz imkanlarla bizler hayatımızı idam ettirebiliriz. Bugün bu üniversite çatısı altında olmazdık, başka bir üniversite çatısı altında olurduk ama yeter ki sizler bizlere bu imkanları sunun. Bizler, başarırız diye inanıyorum. Gençlerde bizlere inanıyor ama hiçbir zaman burada yapılanı orada yaptırmadılar diye de eleştirmemek gerekiyor. Ben onun sıkıntısını çektim ama benim için bu çok problem olmadı.”
Sporculuğu döneminde, bugün tavsiye edilen beslenme tarzını ekonomik imkanların kısıtlı olmasından dolayı uygulayamadığını dile getiren Mutlu, sporcuların kendi branşlarına uygun şekilde beslenmesi, bunun için gerekli uzmanlık alanlarının geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Spor bilimleri öğrencilerine kendilerine bir yol çizmelerini ve bu yolda vazgeçmeden ilerlemelerini tavsiye eden Mutlu, olimpiyat şampiyonu olmanın öncelikle sporcu ahlakına sahip, iyi bir sporcu olmaktan geçtiğini vurguladı.
Mutlu, konuşmasının ardından üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtladı.