Eski kıdemli savcı, YDÜ öğretim üyesi Güven Silman Antakya’da depremde eşi ile birlikte yaşadıklarını anlattı.
Eşimle birlikte depremi Hatay Antakya’da yaşadık Kaldığımız Otelin üçte ikisi yıkılmıştı. Kaldığımız odanın duvarları ayrılmıştı. Koca dolap yatakta iken üzerimize düşüyordu. Oda Kapısı sıkıştı açılmaz oldu. her an düşecek balkondan dışarıya yardım diye bağırıyorduk . Aşağıda bize yardım etme telaşında olan vatandaşlara İtfaiye ve yardım kuruluşlarından yardım isteyin diye yalvarıyorduk. Bize Antakya yerle bir oldu dediler. İnsanlar göçük altındaki anne babalarını, yavrularını kurtarmaya çalışıyor. Ana arterler hasar gördü ulaşım imkansız dediler. Yaşam ve ölüm çizgisi üzerinde gelgitleri yaşıyoruz . Çok hayırsever bir baba oğlu birlikte yıkık otele geldi. Ana Kapısı , merdivenleri ve asansörü yıkılmış Otelden bizleri ikinci kat odamızdan çok zorlu bir çalışma ile kurtardılar. Sağ kalan Tüm Antakya ile birlikte sokakta artçı depremleri de yaşayarak yağmur altında geleceğimiz belirsiz bekledik. Marketlerden aldıkları yiyeceklerle insanlarımız çocuklarının gıdasını sağlamağa çalışıyorlardı. Banklardan kopardıkları tahta tabureleri yakarak ısınmaya çalışıyorlardı. Ellerindeki yiyecek parçalarının seve seve biz Kıbrıslı Türklerle paylaşıyorlardı. Bizi Kurtaran Baba oğulun da evi yıkılmıştı Eşi , çocukları ve yaşlı ailesi ile birlikte sokakta yaşam mücadelesi veriyordu. Sanayi bölgesindeki işyerine gidemediği için işyerinin ne durumda olduğunu bilmiyordu. Elektrikler kesik. Cep telefonlarımızı şarjı yok . İletişim kuramıyoruz. Bizi kurtaran beyefendinin cep telefonu ile Kıbrıs’taki oğlumla temas sağladık . Yerimizi bildirdik. Oğlumuz da KKTC Mersin Konsolosluğu ile iletişime geçti. Konsolosluk ilgililerini organize ettiği bir ulaşım ağı yardımı ile Hatay’daki diğer Kıbrıslı kardeşlerimizle birlikte Adana’dan uçakla Kıbrıs’ gelebildik. Bu deprem Türkiye’nin üçte birinde işitildi. Türkiye asrın felaketini yaşıyor. Arap yarım adası Türkiye’ye doğru kayarken Anadolu’muz Güney Kuzey hatları arasında sıkıştı. Yabancı deprem uzmanları Türkiye’nin yaşadığı çifte depremi Son yüzyılın en büyük felaketi olarak yorumladılar. Olumsuz hava koşulları da deprem felaketinin boyutlarını artırdı. İlk iki günde Ana arterlerde hasar gördüğü için Deprem bölgelerine ulaşım sağlanamadı. AFAD, kara, hava ve deniz birlikleri ile Mehmetçik felaket bölgelerinde görevde. Çadırlar konteynerler yardım bölgelerinde görevde. Aş ocakları görevde . İş dünyası görevde. Türkiye yardımda Tek yürek. Yabacı ülkelerde resmî ve sivil kuruluşları ile görevde. Deprem felaketinde tek yürek bir acıyı paylaşamayanlar da çıkıyor meydana .Deprem felaketini bir fırsat aracı kullanarak siyasi liderlere veryansın edip kin taşıyan egolarını tatmin etmeye çalışıp Türk milletinin acısını hasıraltı ediyorlar. Adıyaman’daki İsias Oteldeki çocuklarımızın öğretmen ve idarecilerin ölüm kalım mücadelesi Kıbrıs Türklerinin acısını artırmaktadır. Kıbrıs Türkleri tarihin her döneminde Türkiye’nin acısını paylaşmaktadır. YANINDAYIZ TÜRKİYE