Başbakan Ünal Üstel, merkez üssü Hatay olan ve ülkemizde de hissedilen depremlere ilişkin açıklama yaptı.
Üstel’in açıklaması şöyle:
“Bu akşam 19.00 dolaylarında Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre merkez üssü Hatay’ın Defne ve Samandağ ilçeleri olan 6.4 ve 5.8 büyüklüğünde 2 deprem daha yaşadık. Bu, son 15 gün içerisinde bizlerin de ciddi şekilde hissettiği 4. deprem oldu. Bana iletilen ilk verilere göre ülkemizde herhangi bir hasar oluşmamıştır. Hepimize tekrardan geçmiş olsun.
Hükümet olarak Türkiye’de gerçekleşen asrın deprem felaketinin ardından ülkemizin de olası bir depreme hazır hale gelmesinin son derece yaşamsal olduğu ve hızlı hareket ederek acil durum eylem planlarına uygun bütçeleme yapabilmenin gerekliliği görüşünü ortaya koymuş ve kaynak yaratma noktasında bazı adımlar atmıştık.
Bu düşünceden hareketle geçirdiğimiz Yasa Gücündeki Kararname ile yarattığımız kaynakların ise;
1. Yapılacak depreme dayanıklılık denetimleri sonucunda, okul binaları, hastane ve sağlık ocakları başta olmak üzere kamu binalarında ve diğer yapılarda ihtiyaç duyulacak yapısal iyileştirmelere,
2. Sivil Savunma ve İtfaiye teşkilatlarımızı olası bir depreme hazırlamak için ihtiyaç duyulan araç, teçhizat ve teknik donanım eksiklerinin giderilmesine,
3- Türkiye Cumhuriyeti’nde depremden etkilenen insanların yaralarının sarılmasına ve kaybettiğimiz yurttaşlarımızın anılarının yaşatılmasına yönelik kullanılacağını da açıklamıştık.
Bugün yapılan Meclis oturumunda hükümetimiz, yapılan ‘ortak hareket edelim’ şeklindeki önerileri yapıcı bulmuş ve tüm milletvekillerinin olumlu oylarıyla, bu konuları ele alacak 3 geçici ve özel ADHOC Komite’nin kurulması Genel Kurul’da karara bağlanmıştır.
Biz, yapıcı her tür öneriye ve diyaloğa açık olduğumuzu, ülkemiz için doğru şeyler yaparak en kısa sürede olası bir afete hazırlanma gayesi içinde olduğumuzu, dün yaptığımız açıklamada da bugün de bir kez daha net bir şekilde ortaya koymuş bulunmaktayız.
Umuyorum ki, ilgili komite hiç zaman kaybetmeden çalışmalarına başlayacak ve bir an önce depreme hazırlık için ihtiyaç duyulan kaynağı oluşturma çalışmalarının önünü açacaktır.
Kısır tartışmalara heba edilecek zamanımız yoktur. Zaman, çok kısa bir sürede olası tüm doğal afetlere karşı ülkemizi hazır duruma getirme zamanıdır. Bunu ancak, toplumsal bir mutabakat, dayanışma ve hızlı hareket ederek başarabiliriz.
Tekrardan hepimize geçmiş olsun…”