AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, AUKUS anlaşmasının AB’nin Hint-Pasifik stratejisini açıkladığı güne denk gelmesinin hayal kırıklığı yarattığına dikkati çekerek, Fransa ile açık bir dayanışma içinde olunduğunu duyurdu.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında bir araya gelen AB Dışişleri Bakanlarının toplantısına ilişkin açıklama yaptı.
AUKUS adı verilen “ABD-Avustralya-İngiltere” arasındaki savunma ortaklığının, “kazayla” tam da AB’nin Hint-Pasifik stratejisini açıkladığı güne denk gelmesinin şaşkınlık uyandırdığını ifade eden Borrell, “Bakanlar da çok hayal kırıklığı yarattığını düşünerek bu konuyu tartıştılar. Görüşme sırasında bakanlar, Fransa ile açık bir dayanışma içinde olduklarını ifade ettiler.” dedi.
“Stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz”
Borrell, Avustralyalı mevkidaşıyla daha önceden planlanan bir görüşme yaptığını aktararak, “AUKUS konusunda neden önceden istişare yapılmadığını sordum. Bu ittifakın Fransa örneğinde olduğu gibi Pasifik’te güçlü bir varlığı olan Avrupalı ortakları dışarıda bırakmasından üzüntü duydum. Bölgede istikrara yönelik mevcut zorlukların, benzer düşünen ortaklar arasında daha fazla iş birliği ve koordinasyon gerektirdiğini ve kesinlikle Avustralya, İngiltere ve ABD’nin AB ile benzer fikirli ortaklar olduğunu vurguladım.” değerlendirmesini yaptı.
Yüksek Temsilci, “Hint-Pasifik Stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
[
Afganistan ve Mali
Borrell, toplantıda ayrıca Afganistan ve Mali konularına da değinildiğini belirtti.
AB’nin Afganistan sahasında var olmaya devam etmesi üzerinde çalışıldığını, güvenlik nedeniyle bununla ilgili herhangi bir ayrıntı vermeyeceğini dile getiren Borrell, “Ancak acilen ihtiyaç duyulan insani yardımın ulaştırılmasını kolaylaştırmak ve ayrıca risk altındaki Avrupa vatandaşlarının ve Afganların çıkışını desteklemek, koordine etmek ve organize etmek için bunun üzerinde çalışıyoruz.” dedi.
Yüksek Temsilci, Mali’deki geçiş hükümetiyle Rus güvenlik şirketi Wagner’in ülkede faaliyet göstermeye devam edeceği olasılığı nedeniyle ilişkilerin olumsuz etkilenebileceğini vurguladı.