Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Gülten Soycan, “Yulafın Besin Değerleri ve Sağlığa Faydaları” hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Tam tahıllı bir gevrek olan yulafın (Avena Sativa), günümüzde sıkça tüketilen bir besin olduğunu belirten Soycan, “Besin değerleri yönünden oldukça zengin olan bu gevreğin 100 gramı, 389 kilokalori enerji, 16.9 gram protein, 6.9 gram yağ , 66.3 gram karbohidrat ve 10.6 gram lif sağlamaktadır. Lif içeriğine bakıldığında diğer tahıllara kıyasla beta-glukan adı verilen çözünür lifin yulafta yüksek miktarda bulunduğu bilinmektedir. Beta-glukanın yanı sıra, lignin, selüloz ve hemiselüloz gibi çözünemeyen lifler de yulafta bulunmaktadır. Vitamin ve mineral yönünden de değerli bir tahıl olan yulaf, ferulik asit başta gelmek üzere fenolik asitler ve sadece yulafta bulunan avenanthramide adı verilen bitki bileşiklerini de içermektedir” dedi.
Araştırmalar, yulafın kolesterol seviyesini düşürebildiğini ve kalp hastalığı riskini azaltabileceğini göstermektedir
Soycan, düzenli yulaf tüketiminin sağlığa çeşitli yönlerden faydası olduğunu söyleyerek, açıklamalarına şöyle devam etti; Yapılan araştırmalar, yulafın kolesterol seviyesini düşürebildiğini ve kalp hastalığı riskini azaltabileceğini göstermektedir. Bu etkinin başlıca sebebi beta-glukandır, günde en az 3 gram beta-glukan tüketiminin, özellikle kolesterolü yüksek bireylerde fayda sağlayabileceği belirtilmiştir. Bu konuda yapılan birçok benzer araştırma sonucuna takiben EFSA (European Food Safety Authority), yulafın zengin beta-glukan içeriğiyle normal kan kolesterol düzeyinin korunmasında yardımcı olduğunu beyan etmiştir. Yüksek beta-glukan içeriğinden dolayı, yulafın kan şekeri kontrolünde de etkili olduğu ve insulin duyarlılığını artırabileceği gösterilmiştir. Böylelikle tip 2 diyabetin başlangıcını geciktirdiği veya hastalığı önleyebileceği düşünülmektedir. Beta-glukanın suda çözünür bir lif çeşiti olmasından dolayı, midenin boşalmasını geciktirerek ve tokluk hormonlarının salınmasını artırarak tokluğu artırabileceği yönünde çalışmalar da mevcuttur. Böylelikle obezite, tip 2 diyabet gibi hastalıklarda kilo kontrolüne yardımcı bir besin olarak değerlendirilir.
Yulaf, kalp damar hastalıkları ve tip-2 diyabet gibi kronik hastalıkları geciktirme veya önlemede yardımcı etki gösterebilmektedir
“Kahve, yaban mersini gibi çeşitli meyve ve sebzelerde bulunan fenolik asitler, yulafta da mevcuttur. Yapılan randomize kontrollü çalışmalarda, ferulik asit ve benzeri yapı da olan birçok fenolik metabolitin, endotelyal fonksiyonları düzenlemede ve nitrik oksit düzeyini artırmada etkili olduğu gösterilmiş ve bu sonuçlar besinler tüketildikten sonra kanda bulunan fenolik asit metabolitleriyle ilişkilendirilmiştir. Diğer yandan, avenanthramidelerin de hücre çalışmalarında antienflamatuar etkisi rapor edilmiştir” diyen Soycan, günümüze kadar elde edilen bu sonuçların, yulafta bulunan fenolik asitlerin ve avenanthramidelerin de, beta-glukan ile birlikte, kalp ve damar sağlığını koruyabileceği yönünde olduğunu fakat bu bileşiklerin sağlık üzerindeki etkisini detaylı olarak anlamak için daha fazla randomize kontrollü çalışmaların gerekmekte olduğuna vurgu yaptı.
Soycan, “Yulaf, kolay ulaşılabilen ve hazırlanması pratik bir besindir. Düzenli olarak tüketildiğinde sağlık üzerinde birçok olumlu etkisi vardır ve günümüzde hayat kalitemizi olumsuz yönde etkileyen ve ülkemizde de oldukça yaygın olan kalp damar hastalıkları ve tip-2 diyabet gibi kronik hastalıkları geciktirme veya önlemede yardımcı etki gösterebilmektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.