Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerden etkilenen Malatya’da, çadır ve konteyner kentlerde kalan depremzede çocuklar, bir günlüğüne itfaiyeci oldu.
“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde çok sayıda evin yıkıldığı kentte depremzede itfaiye erleri, çocukları mutlu etmeye çalışıyor.
Günlerce enkazda arama kurtarma faaliyeti sürdüren, çok sayıda kişiyi sağ çıkaran, depremde yakınlarını kaybeden Malatya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi personeli, düzenledikleri etkinliklerle çocuklara moral veriyor.
Yangın söndürme ve su altı arama kurtarma araçlarıyla çadır ve konteyner kentleri ziyaret eden itfaiyecilerin oyunlar oynadığı çocuklar, itfaiye hortumu ile su sıktı.
Daire Başkanı Mustafa Katipoğlu, itfaiye personelinin de depremzede olduğunu, buna rağmen enkazda canla başla arama kurtarma yaptıklarını söyledi.
Katipoğlu, depremlerin yol açtığı stresi yakından yaşayan çocukların ve itfaiyecilerin bir nebze de olsa mutlu olmalarını sağlamak amacıyla etkinlikler düzenlediklerini ifade etti.
“Vatandaşlarımıza yardım etmek için var gücümüzle, gece gündüz demeden, tüm arkadaşlarımızla çalışıyorduk. Bugünlerin yorgunluğunu çadır kentte yaşayan evlatlarımızı ziyaret ederek, muhabbet ederek atmaya çalıştık.”
“Bizim de morale ve desteğe ihtiyacımız var”
Katipoğlu, mesai arkadaşları gibi kendisinin de depremlerde unutamadığı anlar olduğunu aktardı.
Katipoğlu, unutamadıkları acıları ve depremin zorluklarını, kalplerinde itfaiyecilere karşı ayrı bir yakınlık ve sevgi besleyen çocuklarla birlikte atmak istedikleri için çadır kentlere gittiklerini belirtti.
“Bostanbaşı’nda 11-12 yaşında bir kız çocuğumuzu enkaz altından çıkardık. Hatırladığım kadarıyla Berra ya da Buse’ydi kızımızın ismi. Bu kızımız birinci depremi yaşamış ve ikinci depreme evinde yakalanmıştı. Enkazdan kurtarma çalışmalarımız devam ederken, kızımızla bir taraftan konuşmaya çalışıyorduk. Kızımız ‘ben eve niye girdim tekrar’ diyerek evine ikinci kez girmenin pişmanlığını yaşıyordu. Annesinin enkaz altında vefat ettiğini anlatıyordu. Bu durum karşısında çok duygulanmıştık. Kızımızı daha sonra enkazın altından 2 veya 3 günde çıkardık. Sağlık durumu da iyiydi. O bizi çok mutlu etmişti. Bugün de başka çocukları mutlu etmek istedik.”
Katipoğlu, günlerdir ailelerinden uzakta olduklarını vurguladı.
“Bizim de morale ve desteğe ihtiyacımız var. Biz de çocuklarımızla vakit geçirerek kendimizi rahatlatmış oluyoruz. Ailemizden uzağız ve depremzedeyiz.”
“Keşke çocuk olabilseydik ve her şeyi unutsaydık”
Çadır kentte ailesiyle kalan 40 yaşındaki Serkan Güler de depremin etkisini üzerinden atamadığını dile getirdi.
Güler, her an deprem olacakmış gibi büyük korku yaşadıklarını vurguladı.
“Depremin korkusunu halen yaşıyoruz. Ayakta bile zor duruyoruz. Nerdeyse yıkılacak gibiyiz. Keşke çocuk olabilseydik ve her şeyi unutsaydık. Her şeyden sıyrılabilsek ve oyun oynayabilseydik. Çocukların itfaiyeci amcaları ile güzel vakit geçirmelerini ve gözlerindeki mutluluğu gördüm. Allah bir daha böyle kötü bir felaketi hiç kimseye yaşatmasın.”