İşitme engelli kadın milli basketbolcular, kazandıkları tarihi başarılarla ve azimleriyle engelli sporculara örnek oluyor.
İşitme Engelli Kadın Milli Basketbol Takımı oyuncuları Çağla Nur Uzundurukan ve Kübra Demir, çalışmalarını anlattı.
Ay yıldızlı takımın 22 yaşındaki genç oyuncusu Çağla Nur, ilkokul 5. sınıfa kadar hiçbir şekilde arkadaşlarını duyamadan arka sıralarda oturduğunu, öğretmenleri konuştuğu halde kendisinin onları konuşmuyor zannettiğini belirtti.
“Duymadığım için derslerde sürekli konuşan bir kızdım. Daha sonra bir öğretmenimin uyarmasıyla hastaneye götürdüler. Duyma kaybımın yüksek olduğu ortaya çıktı, ancak iki sene boyunca insanlar benimle dalga geçiyor diye cihaz kullanmadım. Ondan sonra cihazı takmaya başladığım zaman her şeyi duyduğumu fark ettim ve 12 yaşından beri cihaz kullanıyorum.”
Çağla, işitme kaybı olduğunu ilkokulda öğrenen çocuklar için nasıl davranılması gerektiğine ilişkin konuştu.
“Anlayış ve yardımcı olmalarını tavsiye ediyorum. Çocuklar eğer işitme kaybını bildikleri halde insanların ayıplamasından ötürü cihazı takmıyorlarsa ona kızarım, insanlarla iletişimin daha iyi olması için bir an önce cihazı takmasını isterim.”
Ay-yıldızlı basketbolcu Çağla, spor ile beraber eğitimini de sürdürdüğünü ifade etti.
“İstanbul Üniversitesi’nde basketbola başladım, 3 yıl orada oynadım, sonra 6 sene Dostluk Spor Kulübü’nde oynadım. Sonrasında işitme engelli konuşanların içerisinde süper lige transfer oldum ve Avrupa Ligi’nde oynayan ilk kadın işitme engelli sporcu olarak dünya tarihine geçtim. Şu an yeniden İstanbul Üniversitesi’nde oynuyorum. 2016 yılından beridir de milli takım formasını terletiyorum, güzel başarılar elde ettik. ABD’yi yenen ilk işitme engelli kadın basketbol takımı olarak tarihe geçtik. Bu sene hedefimiz yine tarihi başarılar elde etmek.”
Türkiye’de Gallaudet University’nin benzerini kurmak istiyor
Çağla, milli takıma girmesinde yardımcı antrenör Burcu Pelister’in çok emeği olduğunu dile getirdi.
“İlk başta işaret dilini bilmediğim için tereddüt yaşamıştım. Sonra karar değiştirdim, ‘tüm zorlukları aşabilirim’ dedim ve 2016’dan beri milli takımda oynuyorum. Sık sık kitap okuyorum, bisiklet sürüyorum. Antrenörlük dersleri de alıyorum, bitirmek üzereyim.”
Çağla, sezona yüksek bir motivasyonla çok iyi başladıklarını kaydetti.
“Milli takım olarak öncelikle bu sene dünya şampiyonluğu hedefimiz var, ardından 2024’teki Avrupa şampiyonası ve en önemlisi 2025 yılında Tokyo’da yapılacak işitme engelliler olimpiyatlarında olimpiyat şampiyonluğu kazanmak istiyoruz. En büyük hedeflerimden biri de Amerikan Kadınlar Basketbol Ligi’nde (WNBA) oynamak.”
Çağla, basketbol dışında yapmak istedikleri için de konuştu.
“İşitme engelli bireyleri keşfedip onların hayatlarına daha fazla nasıl dokunabilirim diye çok güzel şeyler yapmak istiyorum. ABD’de çok güzel bir üniversite var. Gallaudet University, dünyanın ilk işitme engelliler üniversitesi, büyük bir kampüsleri var. Ben de Türkiye’de bir şehirde böyle bir üniversite kurmak istiyorum.”
Yardımcı antrenör Burcu Pelister ise Çağlanur’u değerlendirmesinde “Milli takımın ‘laz uşağı’, takımın gerçekten sürprizi, çok güvendiğimiz ama sürprizleriyle de bizi çok şaşırtan bir sporcumuz, bir de maça inatla sarılması var işte bu ona güvenimizi çok arttırıyor.” dedi.
Kübra Demir: Yunanistan’da mutlaka madalyayı almamız lazım
23 yaşındaki oyuncusu Kübra Demir de yardımcı antrenör Burcu Pelister’in tercümanlığıyla açıklama yapan, milli takımın hiç konuşamayan ve tamamen iletişimini işaret diliyle anlattı.
“Van doğumluyum, 19 yıldır İstanbul’da yaşıyorum. İşitme kaybım doğuştan geliyor, en büyük ablam işitme engelliydi, 3 kız kardeşiz, üçümüzde de işitme kaybı var genetik kaynaklı. İlkokul ve ortaokulu işitme engelliler okullarında eğitim gördüm, lise de ise konuşanlar ile birlikte eğitim gördüm çok zorlandım, çok mücadele ettim ama sonunda mezun oldum. Şimdi de üniversitede üçüncü sınıf öğrencisiyim pes etmiyorum, Allah izin verdiği sürece devam ediyorum. 2017 Olimpiyat oyunları zamanında ilk kez milli takıma seçildim. 2018’den beri milli takım ile maçlarda oynuyorum, şimdi Yunanistan’daki dünya şampiyonasına hazırlanıyoruz, Yunanistan’da mutlaka madalyayı almamız lazım. Türkiye’ye madalya ile döneceğiz inşallah.”
Kübra, milli takımdaki herkesle tamamen işaret diliyle anlaşmakta bir zorluk yaşamadığını aktardı.
“Brezilya’daki olimpiyatlar biraz zor geçti. Çok savaştık, 6. sırayı alabildik. Şu an önümüze bakacağız. Yunanistan’daki dünya şampiyonasına, Allah izin verirse madalya ile döneceğiz. Hepimiz takım olarak dünya şampiyonluğuna inanıyoruz, olimpiyat şampiyonluğunu da getirmek istiyoruz.”