Amerika’da bankaların peş peşe batması gözleri bankacılık sektörüne çevirdi. Albank Genel Müdürü Dr. Ahmet Melih Karavelioğlu bankaların batması ile iflas etmelerinin aynın anlama gelmediği söyledi.
Dr. Ahmet Melih Karavelioğlu yaptığı açıklamada şu noktalara değindi;
Bir bankanın batmasıyla iflas etmesi arasında ciddi fark var. Son dönemlerde özellikle Amerika Birleşik Devletlerinde başlayan banka İflasları sonrasında bu kavramlar tekrar gündeme geldi ve anlamından çok farklı bir biçimde kullanılmaya başlandı.
ABD’nin en büyük 16. bankasının iflas etmesi ile başlayan ve İsviçre Bankası olan Credit Suisse Bankta yaşanan gelişmelerle Avrupa bankacılık sektörüne de tedirgin eden olaylarla ilgili olarak kamuoyunda ciddi kavram karmaşası olduğunu gözlemliyorum. Bir bankanın batması durumu; bankada mevduatları olan mudilerin sigorta kapsamı dışındaki mevduatlarını alamaması anlamına gelir. Bankanın batması durumunda mudiler mağduriyet yaşar. Bunun yaşanmaması için ABD Başkanı Biden basın açıklaması ile tüm mevduatın garanti kapsamında olduğunu duyurdu.
Banka iflasında ise amaç banka sahip ve idarecilerinin, üst düzey yöneticilerinin cezalandırılması ve bu kişilerin sistem dışına çıkarılmasıdır. Bizim de bankacılık yasamızda bankacılık yapacak kişilerde aranan özelliklerin başında iflas etmemiş olmak, tasfiye edilen bir kurumun sahibi olmamak vb kurallar vardır. Bankası iflas eden veya çalıştığı bankası iflas eden üst düzey yönetici kişi tekrar bankacılık sektöründe faaliyet gösteremez.
Zaman zaman ve sıklıkla karıştırılan bu iki kavramın birbirinden ayrılması çok önemlidir.