Yunanistan, Türkiye ile ilişkilerde barışçıl tutum ve diyalog yanlısı olduğunu savunuyor. Ancak atılan adımlar, bu imajla örtüşmüyor. Peki Yunanistan söz konusu bu tutumla ne amaçlıyor?
Yunanistan Türkiye ile diyalog ve ilişkilerdeki sorunlarının çözümünden yana olduğunu ileri sürse de eylemleri bunun aksini gösteriyor.
Avrupa Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Giray Sadık’a göre, gerek Ege’deki gerilimi tırmandırması, gerek Doğu Akdeniz’de Navtex ilanı ve uluslararası hukukta temeli olmayan iddiaları, gerekse Türk azınlığa yönelik baskılar Yunanistan’ın saldırgan tutumunun devam ettiğini gösteriyor.
“Yunanistan’ın iddialarının hukuk temeli yok”
Atina, geçen yıl Mısır ile yaptığı anlaşmayı kendince geçerli saydı.
Bilimsel araştırma gerekçesiyle, Türkiye’nin kıta sahanlığını kapsayacak biçimde Navtex ilan etti.
Türkiye “itiraz Navtex”i yayımlayıp gerekli önlemleri alınca, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Ankara’yı suçladı.
Dendias, konuyu Brüksel’e taşıdı.
Giray Sadık, “Yunanistan’ın bu iddialarının kendi ilan ettiği navtex ve keşif iddialarının herhangi bir uluslararası hukuk temeli yoktur. Uluslararası hukuk yönünden Yunanistan’ın haksız olduğu, askeri olarak yetersiz olduğu bir durumda AB kanalıyla ve ABD’deki lobiler kanalıyla bazı çabalarını tekrar görmekteyiz.” dedi.
“Yunanistan yetersiz bir devlet”
Yunanistan, Fransa’dan alacağı Rafale savaş uçaklarının sayısını 24’e çıkarmayı planlıyor.
Atina Washington ile de “Karşılıklı Savunma İş Birliği Anlaşması’nı” güncellemek ve kapsamını genişletmek için görüşmeler yürütüyor. Sadık’a göre ise bu görüşmelerin kaynağı Yunanistan’ın yetersizliği
“Yunanistan bütün bu Türkiye karşıtı saldırgan tutumuna rağmen yetersiz bir devlettir. Sadece askeri olarak değil, ekonomik olarak da. Bunun için de AB’de olsun Amerika’da olsun çeşitli müzakerelerde bulunmaktadır.”
Geçen hafta Atina’da yapılan EUROMED 9 toplantısında da Türkiye’ye karşı destek arayışı vardı.
Atina, Batı Trakya Türk azınlığına yönelik baskıcı politikasından da yıllardır bir adım bile geri atmadı.
38 yıldır Türk azınlık derneklerin resmi statüleri AİHM kararlarına rağmen iade edilmedi.
Atina, Batı Trakya Türk azınlığının haklarını hiçe sayarak sadece AİHM kararlarını değil, Lozan gibi uluslararası antlaşmaları da çiğniyor.