Dünya Sağlık Örgütü, 15 yıl sonra ilk kez hava kalitesi kriterlerini yeniledi. Önerilen standartlar yakalandığı ve kriterlere uyulduğu takdirde her yıl milyonlarca hayatın kurtarılabileceğini açıkladı.
New York’ta devam eden 76’ıncı Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları ile eş zamanlı olarak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de, hava kalitesi raporunu açıkladı.
DSÖ, 15 yılın ardından güncellediği hava kirliliği kılavuzlarında önerilen standartlar yakalandığı ve kriterlere uyulduğu takdirde her yıl küresel olarak milyonlarca ölümün ve ‘PM 2.5’ olarak bilinen ince partiküllerle bağlantılı ölümlerin yaklaşık yüzde 80’inin önlenebileceğini vurguladı.
Buna göre, bir kişi, DSÖ tarafından limit olarak belirlenen hava kirliliğinin üç katından fazlasına maruz kalıyor ve hayatı ortalama 2 yıl azalıyor.
Her yıl hava kirliliğine maruz kalmanın 7 milyon kişinin erken ölümüne ve milyonlarca sağlıklı yaşam yılının kaybedilmesine neden olduğunun vurgulandığı açıklamada çocuklarda da bu sorunun akciğer büyümesi ve akciğer işlevlerinde azalma, solunum yolu enfeksiyonları ve ağır astım şeklinde görüldüğü bilgi verildi.
Bulgularda belirgin artış dikkat çekiyor
DSÖ hava kirliliği kılavuzlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, 2005 yılında gerçekleştirdiği son küresel güncellemeden bu yana hava kirliliğinin sağlık durumunu nasıl etkilediğini gösteren bulgularda belirgin bir artış gözlendiğini ifade etti.
Açıklamada ayrıca, hava kirliliğinin, iklim değişikliğinin yanı sıra insan sağlığına yönelik en büyük çevresel tehditlerden biri olduğuna dikkat çekildi.
Kılavuzların hava kirliliğinin daha önce düşünülenden daha düşük seviyelerde bile insan sağlığına verdiği zararın kanıtlarını net bir şekilde sunduğu ve hava kalitesi için yeni seviyeler önerdiği vurgulandı.
Hava kirliliği yetişkinlerde kalp hastalığı riskini artırıyor
Açıklamaya göre, yetişkinlerde dış mekan hava kirliliğinin neden olduğu en yaygın ölüm nedenleri iskemik kalp hastalığı ile inme olurken kılavuzlar, hava kirliliği temelli diyabet ve beyindeki sinir hücrelerinin işlevini engelleyen çeşitli hastalık ve durumlar gibi diğer etkilere dair kanıtları da ortaya koydu.
Hava kirliliğine maruz kalma ne kadar artarsa, hava kirliliğinin astım, akciğer ve kalp gibi kronik rahatsızlıkları olan bireylerin yanı sıra yaşlılar, çocuklar ve hamile kadınlar üzerindeki sağlık etkisinin de o kadar arttığı bilgisi verildi.
“Bu kılavuzları kullanmaya çağırıyorum”
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptığı açıklamada herkesi bu kılavuzları kullanmaya çağırdı.
“Hava kirliliği tüm ülkelerde sağlığa yönelik bir tehdittir ancak en çok düşük ve orta gelirli ülkelerdeki insanları etkilemektedir. DSÖ’nün yeni Hava Kalitesi Kılavuzları, yaşamın bağlı olduğu hava kalitesini iyileştirmek için kanıta dayalı ve pratik bir araçtır. Tüm ülkeleri ve çevremizi korumak için savaş veren herkesi, kirliliğin yol açtığı acıları azaltmak ve hayat kurtarmak için bu kılavuzları kullanmaya çağırıyorum.”
“Temiz hava temel bir insan hakkı”
DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Henri P. Kluge ise kılavuzların politika belirleyicilere konu hakkında sağlam kanıt ve gerekli araçlar sağladığına değindi.
“DSÖ, milyonlarca ölümün, hava kirliliğinin etkilerinden, özellikle bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklandığını yıllık olarak hesaplıyor. Temiz hava, temel bir insan hakkı olmanın yanı sıra sağlıklı ve üretken toplumlar için gerekli bir koşul olmalı. Bununla birlikte, son 30 yılda hava kalitesinde yaşanan bazı gelişmelere rağmen, milyonlarca insan erken ölmeye devam ediyor ve bu durum çoğu zaman en kırılgan ve ötekileştirilmiş nüfusları etkiliyor. Sorunun büyüklüğünü ve bu sorunu nasıl çözeceğimizi biliyoruz. Güncellenmiş kılavuzlar, politika belirleyicilere bu uzun vadeli sağlık yükünün üstesinden gelmek için sağlam kanıtlar ve gerekli araçları sağlıyor.”