İşgal altındaki Doğu Kudüs’te Filistinli doktor Muhammed el-Asibi’nin İsrail polisi kurşunuyla öldürülmesini protesto etmek için İsrail’deki tüm Arap kentlerinde yarın genel greve gidileceği belirtildi.
İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden çatı örgüt Yüksek Arap Takip Komitesi, Filistinli doktor Muhammed el-Asibi’nin İsrail polisi kurşunuyla öldürülmesinin ardından acil şekilde toplandı.
Toplantının ardından komiteden yapılan yazılı açıklamada, Asibi’nin İsrail polisi kurşunuyla öldürülmesini protesto etmek için İsrail’deki tüm Arap yerel yönetimleri ve eğitim sistemini de kapsayacak şekilde yarın genel greve gidileceği ifade edildi.
Özel eğitim sisteminin ise greve dahil olmayacağı kaydedilen açıklamada, “çeşitli Arap belde ve kasabalarında bugünden itibaren gösteriler düzenleneceği” ve “Asibi’nin infaz edilmesine ilişkin özel bir soruşturma komitesi kurulması yönünde karar alındığı” aktarıldı.
Komite, “Asibi’nin Hura beldesinde yarın düzenlenecek cenaze töreninin, tüm işgal, baskı ve ırk ayrımcılığı politikalarına karşı kitlesel bir gösteriye dönüştürülmesi” çağrısında bulundu.
Ne olmuştu?
İsrail güçleri, gece saatlerinde Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde Mescid-i Aksa’ya açılan Silsile Kapısı’nda kimlik kontrolü yapan polislerden birinin silahını alma girişiminde bulunduğu iddiasıyla Asibi’yi öldürmüştü.
Olayın ardından Mescid-i Aksa’nın girişlerinden Kattanin Kapısı’ndaki Filistinlilere saldıran İsrail güçleri, Filistinlileri copla darbederek buradaki kahvehaneye ait malzemelere zarar vermişti.
Mescid-i Aksa’yı bir süre giriş ve çıkışlara kapatan İsrail güçleri daha sonra Aksa’nın kapılarını tekrar açmıştı.
İsrail polisi de Twitter’dan yaptığı açıklamada, Asibi’nin, “polisin silahını ele geçirdiği ve polislere doğru iki el ateş ettiği” kaydedilen açıklamada, hayati tehlike içinde olan polislerin söz konusu kişiyi etkisiz hale getirdiğini iddia etmişti.
Bölgedeki tüm güvenlik kameralarının kontrol edildiği vurgulanan açıklamada olayın kamera kayıtlarına yansımadığı öne sürülmüştü.
Öldürülen Filistinli genç doktorun ailesi, İsrail’in öne sürdüğü “maktülün, polisin belinden silahını almaya çalıştığına dair” iddiaları yalanlamış, iddialar doğru ise güvenlik kameralarının görüntülerinin yayımlanmasını istemişti.