Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay “2009’da ve şimdi demokrasi ayıbıyla kurulan iki gayri meşru hükümet AKSA’yla iş bitiriyor”
“Halkın Partisi lideri Kudret Özersay, Hakikat Web TV’de Doç. Dr. Güven Arıklı’nın Günaydın Hakikat programına konuk olarak gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Programda Kıb-Tek’te yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulunan Özersay “Aslında uzun bir süredir, son 10 yıldır ülkeye zaman zaman bu yaşatıldı. 2012 yılında ilk siyasi sivil toplum eylemi olarak koyduğumuz eylem “Eğer siz otellerin borçlarını silip vatandaşı yüklerseniz biz bu faturaları ödemeyiz” diyerek bir eylem yapmıştık. Bunun sebebi de kötü yönetimdi. Siyasiler ve atadıkları isimler bazılarının borçlarını siliyorlardı. Kurum bundan dolayı daha fazla faiz ödeyerek borçlanmak zorunda kalıyordu ve bu da vatandaşın faturasına yansıyordu. O tarihten bu tarihe 11 senedir kötü yöneticiler oraya atanıyor. Ben kurumu suçlu görmüyorum. Çünkü bütün sorun yapılan atamalardan kaynaklanıyor. Kurumu çalışanlar yönetmiyor, atananlar yönetiyor. Biz hükümette yer aldığımız dönemde bu işten anlayan insanları atadık. Bizim dönemimizde böyle kesintiler yaşanmadı, kurum zarar etmedi. Aldığımız bir çok kararla kurumun zarara uğraması önlendi, yapılan yanlışlıklar karşısında ceza kesilmesini sağladık” dedi.
Hükümette oldukları dönemde koalisyon ortaklarının kuruma yatırım yapılmasına engel olduğunu belirten Özersay “Eğer o zaman yapmamıza müsaade etselerdi kurum şu anda bu durumda olmayabilirdi” dedi.
“GAYRI MEŞRU HÜKÜMET HIRSIZLIK YAPIYOR, ÇALIYOR”
Elektriğin zaten önceden özelleştirildiğini belirten Özersay “Biz elektrikte tekelleşmeye karşıyız diyenlere söylüyorum; neyi tartışıyosunuz. Elektrik işi zaten yıllar önce AKSA’yla yapılan sözleşmeyle özelleştirilmiştir. Ülkedeki üretimin çoğu zaten bu firma tarafından karşılanmaktadır. Bu kurumun iyi yönetildiği dönemlerde herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Ne zam ne de kesinti olmadı. UBP-DP-YDP gayri meşru hükümetleri döneminde kötü yönetildiği için en çok hırsızlık oluyor, çalıyorlar. Yakıtın alımında, taşınmasında arka arkaya bunu yaptılar. Bunlar raporlarla zaten tespit edildi. Bu yapıldığında devletin ve halkın cebinden çalınıyor. Biz bunu söylediğimizde “Yakıtımız kalmadı, ihalesiz almamız lazım” şeklinde cevap verdiler. Aklınız neredeydi bu duruma gelene kadar? Ama amaçları ihalesiz alarak hırsızlık yapmak” şeklinde konuştu.
“KESİNTİLERİN SORUMLUSU KURUM DEĞİL, YÖNETENLERDİR”
Şu anda elektrik kesintilerinin sebebiyle ilgili de konuşan Özersay “Kuruma laf edemezsiniz. Çünkü bu durumdan yönetenler, mevcut gayri meşru hükümet sorumludur. 3 sene içerisinde bir sürü atama ve görevden alma oldu. Yönetimi belirleme konusunda çuvalladılar, ihalesiz alımlarla çaldılar, kurumu kötü yönettikleri için iş bu duruma geldi” dedi.
“HIRSIZLIĞI, ÇALMAYI YASALLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR”
İhale Yasası’nda yapılacak değişikliğe de değinen Kudret Özersay “Şu anda yaptıkları şeyi yasallaştırmaya çalışıyorlar. Yapacakları değişiklikle şu anda gayri yasal şekilde yaptıkları çalmayı, hırsızlığı yasallaştırmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
“DEMOKRASİ AYIBIYLA KURULAN 2 GAYRI MEŞRU HÜKÜMET AKSA’YLA İŞ BİTİRİYOR”
Gayri meşru hükümetin yapılan sözleşmelerle ilgili konuşan Özersay “İki tane çok önemli benzerlik var burada. AKSA veya başka bir şirketten belirli bir oranda Elektirik alınabilir. Mesele bu değil, bunun adil bir şekilde yapılmayarak kamuya zarar vermesidir. 2009’da bu ülkede bir demokrasi ayıbı yaşandı, o dönemde de gayri meşru bir hükümet kuruldu. Bazı milletvekilleri ayartılarak istifa ettirildi ve ÖRP kuruldu. CTP de DP’yi attı hükümetten ve CTP- ÖRP hükümeti kurduruldu. Bu hükümet AKSA ile bugüne kadar gelecek sözleşmeyi yaptı. Şimdi bir başka gayri meşru hükümet var memlekette, Başbakanın atandığı, bakanların sürekli değiştiği, meşru olmayan bir hükümet kurduruldu. Bu gayri meşru hükümet ne yapıyor? AKSA ile hiçbir pazarlığa girmeden elindeki imkanları silip süpürerek yeni bir sözleşme yapmaya çalışıyor. İşte benzerlik burada” dedi.
“DEVLETİ TEK BİR ŞİRKETE MAHKUM EDİYORSUNUZ”
Bazı kesimlerin bu konuyla ilgili olarak televizyonlarda hükümetin borazanlığını yaptığını belirten Özersay “Diyorlar ki hükümet haklı, AKSA’yla pazarlık yapacaklar. Hayır; siz devleti tek bir şirkete mahkum ediyorsunuz. Neden ihaleye çıkıp Türkiye’den ya da başka yerden başka firmaların katılmasını sağlamıyorsun? Neden bizi garantili alıma mahkum ediyorsun? Sen bunu yaptığında kendi kendinin boynuna ipi bağlıyorsun” şeklinde konuştu.
“SORUMLUNUN GAYRİ MEŞRU HÜKÜMET OLDUĞU TEK GERÇEKTİR!”
AKSA’yla yapılan sözleşmede 3 yıllık bir esnetme maddesi olduğunu söyleyen Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay “Bunu kullanarak biraz devam edip bu arada yatırım kararı alarak çalışmaları yapabilirlerdi. Ama eli kuvvetlenirdi, yine AKSA’da alım yapmaya devam edebilirlerdi. Stratejik bir ürünü özel şirketler yapsın diyemezsin. Ada ülkesinde kendi üretimini de bitirmemen gerekiyor. Konuşmamız gereken yönetimdir, kurumun kendisi değil. Meşru olmayan bir hükümet var diye KKTC’ye mi sövelim? Devlet başka, hükümet başkadır. Tek gerçek var ki bu işin sorumlusu gayri meşru hükümettir” dedi.
“CTP’NİN STRATEJİSİ ÇÖKTÜ”
Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin yaptığı erken seçim çağrısıyla ilgili kendisine yöneltilen soruyu da yanıtlayan Özersay “1 yıl önce meşru olmayan hükümet kurulduğunda bizim bir duruşumuz oldu. Eğer bu gayri meşru hükümet görevde kalırsa Kıbrıs Türk halkına yapılan saygısızlığı sineye çekmiş olacağız dedik. Biz bunu yapmadık. Bunun için de parti olarak CTP’ye teklif götürdük. Meclisten çekilme kararı alıp, sivil toplum örgütlerini ve sendikaları örgütleyerek hükümeti istifaya zorlamayı önerdik. Ama onlar kabul etmedi. Biz tavrımızı koyduk. Onlar sokakta ve mecliste mücadele edeceğiz dediler ama sokakta bir mücadeleleri yok. Meclisteki mücadelelerinden de bir sonuç alamadılar. Şu an geldikleri noktada CTP’nin bu stratejisi çökmüştür. Eğer bu hükümete meşru bir hükümet muamelesi yapmayalım diyorlarsa biz bir ortak mücadeleye varız. Ortak mücadele çağrısıdır bizim yaptığımız” dedi.
“MEMLEKET ELDEN GİDİYOR”
Meclisten geçirilmesi planlanan Kamu İhale (Değişiklik) Yasası ile ilgili de açıklamalarda bulunan Özersay “Elimizden memleket kayıp gidecek. Herseye satacaklar. Kıb-Tek’i peşkeş çekmeye çalışıyorlar. Meclisten geçirmeye çalıştıkları yasayla limanları da özelleştirecekler. Bir takım rant paylaşımlarıyla, rüşvetin de içinde olacağı bir yapıyla memleketi de satacaklar. Telafisi olmayan zararlar verilecek devlete. Memleket elden gidiyor. Bu hükümeti sonlandırmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
“ÖNCE MEMLEKET”
Halkın Partisi olarak bundan sonraki duruşlarının “Önce Memleket” olduğunu belirten Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay “Biz artık bunu düşünmek zorundayız. Bizim artık ‘memleket” diyen bir duruşa ihtiyacımız var. Memleketimizin geleceği için bunu yapmamız gerekiyor. Başka kurtuluşumuz yok. Son dönemde Türkiye’deki seçime yoğunlaşmış durumdalar. Biz Halkın Partisi olarak KKTC’ye inanıyoruz. Bu devletin yaşatılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu devletin ezilmemesi gerekiyor, itibarının zarar görmemesi gerekiyor. Bu devletin bağımsız olmadığını düşündürecek her harekete karşıyız. Şu anda yaptıkları hem KKTC’ye hem Türkiye’ye zarar veriyor. Türkiye’yi canımız kadar seviyoruz ama öte yandan KKTC’nin de bağımsız bir devlet olması gerektiğini önemsiyoruz. Şu anda gayri meşru hükümet bunun tam tersi bir görüntü yaratıyor. Bu insanları devletten de siyasetten de soğutuyor” dedi.
“GAYRİ MEŞRU HÜKÜMETLE SEÇİME GİDİLEMEZ”
Erken seçimle ilgili kendisine yöneltilen soruyu da yanıtlayan Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay sözlerini “Önemli olan burada seçim tarihinin değil, seçime hangi hükümetle gidildiğidir. Bir an önce meşru olmayan bu hükümetin sona ermesi gerekiyor. Muhalefet olarak toplumsal muhalefeti örgütleyerek demokratik yollardan tepki göstermeli. Bu yapılırsa hükümet o meclise giremez bile. Ondan sonrası zaten kolay. Tarihini ülkenin durumuna göre belirlersin. Geçici bir hükümet oluşturulur ve ülkeyi seçime o hükümet götürür. Doğru olan Haziran- temmuz civarıdır. Ama kesinlikle bu gayri meşru hükümetle yapılacak bir şey değil. Çünkü ne devlet ne de taş taş üstünde kalacak” diyerek bitirdi.