Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Ersan Saner, “ Kıbrıs konusuna ancak tüm yaşananlar ve Ada’da çok uzun yıllardır var olan gerçeklerden hareket edilirse, kalıcı, adil, yaşayabilir bir çözüm bulunabileceğini ” vurguladı.
Saner, UBP Basın Bürosu aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada “ Rum lider Anastasiadis’in 1960 anayasasına geri dönelim önerisinin amaçlı bir talep olduğuna da dikkat çekti.
Ersan Saner, “ Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Rum lider Anastasiadis’in New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin düzenlediği gayri resmi toplantıda bir araya gelmelerinden Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle sonuç beklemediklerini” belirtti.
Saner, açıklamasında şunları ifade etti:
“ Rum lider Nikos Anastasiadis Kıbrıs Türk Halkı’nı 1974 öncesine döndürmek hayalinde olduklarını Birleşmiş Milletlerde yaptığı konuşmada bir kez daha ortaya koydu. Rum lider bizlere Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na dönüşü öneriyor…
Peki ama, 1960’ta bizimle ortaklaşa kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Enosis için bir sıçrama tahtası olarak gören, Anayasası’nı değiştirmek için 13 maddelik öneri ortaya koyan, bu bizler tarafından reddedilince silah zoru ile bizi ortaklıktan atan , Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bir Rum Devleti’ne dönüştüren kendileri değil mi?
O değişiklik önerileri ile Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkan Muavini’nin veto haklarının kaldırılması isteyen kendileri değil miydi? (Anayasaya göre Başkan ve Yardımcısı Bakanlar Kurulu ve Meclis’in Dış İlişkiler, Savunma ve Güvenlik konularındaki kararlarını veto etme hakkına sahipti).
Meclis Başkanı Rum, Yardımcısı Türk üyelerce ayrı ayrı seçileceklerine, her ikisinin de Meclis Genel Kurulunca seçilmesini isteyen kendileri değil miydi? (Bu durumda çoğunlukta Rumlar olduğu için Meclis Başkanı hep Rum olurken, Türk Yardımcı, Rumların istediği bir kişi seçilecekti. Bu Türklerin birliğini bozmaya yönelik bir öneri idi).
Bazı yasaların Meclis’te onaylanması için, ayrı çoğunluk şartının aranmamasını talep eden Makarios değil miydi? (Anayasaya göre vergi, belediyeler ve seçim yasaları için ayrı ayrı çoğunluk gerekirdi. Bu durumda Rumlar her şeyi çoğunluklarına dayanarak istedikleri gibi yapacaklardı).
Birleşik Belediyelerin kurulmasını onlar talep etmemişler miydi? (Anayasaya göre beş büyük şehirde ayrı belediyeler kurulacaktı. Bu durumda Belediye Başkanları hep Rum olacaktı).
Adaletin dağıtımının birleştirilmesini isteyen Rum tarafı değil miydi? (Rum suçlulara Rum, Türk suçlulara da Türk yargıçlar bakıyordu. Bu durumda Türk sanıklar suçsuz olsalar bile Rum yargıcın insafına kalıyorlardı. Bunun bir başka tehlikesi de Rum yargıçlardan alınacak tutuklama ve arama emirleri ile ikide bir Türk evleri ve yerleşim yerlerinin aranması, kişilerin tutuklanıp baskı altına alınması idi).
Makarios asker ve kamu görevlisi sayısını kendi lehlerine olacak şekilde artırmayı hedeflememiş miydi? .
Anastasiadis hangi yüzle şimdi bizlere aradan 58 yıl geçtikten, onca olay yaşandıktan sonra Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönmemiz çağrısında bulunuyor?……..
UBP Genel Başkanı Başbakan Ersan Saner, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Rum lider Anastasiadis’in yarın New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin düzenlediği gayri resmi toplantıda bir araya geleceklerini hatırlatarak, Rum tarafının uzlaşmaz, maksimalist, Kıbrıs Türk Halkı’nın egemenliğinden, güvenliğinden mahrum etme amaçlı tutumu nedeniyle bu görüşmeden sonuç beklemediklerini yineledi.
Saner, açıklamasında “Birleşmiş Milletler Örgütü ve diğer Kıbrıs konusu ile ilgili ülkeler gerçekleri anlamazdan geldikleri, yanlış kararlarında ısrar ettikleri sürece Rum uzlaşmazlığına hizmet etmeye devam edecekler ve Kıbrıs konusu bir sonuca bağlanamayacaktır.
Biz kararlıyız. Yeni vizyonumuzdan geri adım atmayacağız. Bu yönde ilerleyen Cumhurbaşkanımız Tatar’a tam destek vermeye devam edeceğiz.
Devletimize, egemenliğimize sahip çıkarak Anavatan Türkiye ile birlikte yolumuza devam edeceğiz. Bu ülkeyi kalkındıracak, daha güçlü olacak ve dünyada hak ettiğimiz yeri muhakkak alacağız” ifadelerine de yer verdi.