Siyasal ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, (SİTA) Kıbrıs’ın geleneksel ürünü Hellim’in Avrupa Birliği nezdinde Coğrafi İşaret ve Menşe İsmi Korumalı Ürün olarak tescil edilme sürecinin tüm boyutlarının ele alındığı bir panel düzenledi.
Lefkoşa The Elysium Park’ta gerçekleştirilen “Dünü, Bugünü, Yarınıyla Hellimin Avrupa’ya Yolculuğu” isimli panele, Başbakanlık AB Koordinasyon Merkezi, KKTC Tarım Bakanlığı, Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Süt İmalatçıları Birliği, Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği temsilcileri katılıyor.
Panelin açılışında konuşan SİTA Kurucu Başkanı Özdemir Tokel, tüm toplumsal konularda paydaşları bir araya getirme misyonuyla ve bu çerçevede doğru bilgi ve fikirleri bir araya getirmek için bir yol haritası belirlemek amacıyla hareket ettiklerini söyledi.
Başkalarına göre bir peynir çeşidi olan hellimin, Kıbrıs için farklı bir değeri olan ortak kültürün en değerli ürünü olduğunu ifade eden Tokel, yüzlerce yıldır Kıbrıslılar tarafından üretilen hellimin, dünya kültürel mirasına katılma yolculuğu süreci yaşadığını belirtti.
Dünya standartlarını yakalamış tesislerde hellim üretimi yapılmasının önemli bir kazanım olduğunu kaydeden Tokel, bu noktaya gelene kadar gerekli olan tüm aşamalarda da standardın yükseltilmiş olmasının önemli bir kazanım olduğuna işaret etti.
Tokel, süreçteki sıkıntılara da dikkat çekerek, sadece hellimin değil ürünlerin tümünün dünya ile buluşması için, kimliğimizden ödün vermeden hukuksal ve siyasi mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürmanda, hellimin asla sadece hellimden ibaret olmadığını kaydederek, süreçte yaşananların neler yapılması ve neler yapılmaması gerektiğini açık bir şekilde gösterdiğini söyledi.
Hellimin yolculuğunun epey uzun soluklu olduğunu anımsatan Erhürman, hellimin bu adanın, bu adada yaşayanların ortak ürünü olduğunu vurguladı.
Bu kazanımın Kıbrıs adası için önemli olduğunu, yeşil hat tüzüğünde bal ve balığın yanında hellimin de ihracatının mümkün hale geldiğini anlatan Erhürman, bunun, Kıbrıslı Türklerin özgüvenini de güçlendirdiğini belirtti.
Dünyaya pencere açmakla uluslararası standartlara ulaşılabileceğini söyleyenErhürman, bununu da hellimin hellimden ibaret olmadığını bir kez daha gösterdiğini kaydetti.
Özel koşulların hellim ve bazı konularda tehditleri de beraberinde getirdiğini kaydeden Erhürman, bu tehditlere işaret ederek, denetim bacağında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin BureauVerias(Büro Veritas) ile gerekli sözleşmeyi imzalamadığını, bu nedenle bağımlılık ilişkisinin sürdüğünü söyledi.
Başbakan Ünal Üstel de, hellimin dününe bakıldığında, 1974 öncesinde de büyük bir ekonomik değeri olan ve Kıbrıs Türkü’nün rekabet edemediği bir ürün olduğunu anımsattı.
1974 sonrası hellimin önce kendi içinde iyileştirildiğini, sonrasında ihracatının yapıldığını anlatan Üstel, Rum tarafının tek taraflı bir girişimle 2000’de AB’ye müracaat edip ürünü tescilletmeye çalıştığını söyledi.
O zamandan bu yana yaşananlara işaret eden Üstel, ihracatta bir numaralı ürün olan hellimin dünya standartlarında üretilmesi için büyük zorluklar yaşandığını ve sonuçta bugünlere gelindiğini belirtti.
Sanayicilerin rekabet edebilir duruma gelinebilmesi için standartlarını yükselttiğini a söyleyen Üstel, hellimin hak ettiği yeri alması için kendilerinin de gerekli çabayı göstereceklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatarda,uzun zamandır gündemde olan ve Kıbrıs Türk halkının öz değeri hellimin üretim ve ihracatının KKTC ekonomisine katkısının büyük olduğunu söyledi.
İzolasyonlar ve haksızlıklara rağmen üretim ve ihracatta artışın sürdüğünü kaydeden Tatar, SİTA’ya teşekkür ederek, bu başarıda, üretici, hayvancı, çiftçi ve imalatçı gibi pek çok kesimin yer aldığını belirtti.
Görüşme süreçlerinde Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini korumak için çalıştığını anlatan Tatar, KKTC devletinin hellim konusunda tüm kesimleriyle birlikte büyük çabalar harcadığını anlattı.
Sağlık sertifikasının tanınması için Bureau Veritas veya bir başka yetkili büronun hala atanmaması nedeniyle Güney Kıbrıs ihracat yaparken, KKTC’nin henüz yapamadığına işaret eden Tatar, “Kıbrıs Türk halkının başarılarını kimse görmezden gelemez.Burada bir halk, çalışan insanlar var, imalatçı var. Ben tüm çalışanların sesiyim” dedi.
Tatar, Anavatan Türkiye’nin desteklediği milli bir siyaset olduğuna da vurgu yaparak, Avrupa Birliği’ne uyanması ve Kıbrıs’ın gerçeklerine göre hareket etmesi çağrısı yaptı.
Kıbrıs Türklerine verilen sözlerin tutulması gerektiğini, sürecin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin onayına ve insafına bırakılamayacağını belirten Tatar, ortada yıllar boyunca harcanan çabalar, mücadele süresince verilen şehitler ve emekler olduğunu kaydetti.
“Kıbrıs’ta bir anlaşma isterlerse iyi niyetlerini göstersinler” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, bunu Rum Lider NikosHristodulidis’e de söylediğini belirtti.
Tatar, “Hellimde bunu uzatmak bu halkı aşağılamaktan başka bir şey değildir.Bu halkın bir devleti ve mührü vardır ve halkı herşeyi yapmaya muktedirdir. Hellimin tescili, hellime değer katmaktadır, bunun için teşekkür ediyoruz ancak Kıbrıs’taki gerçekleri görmelerini beklediğimizi de ifade etmek isterim” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, sonuç bildirgesinin de hayırlara vesile olmasını diledi.
Konuşmaların ardından tüm katılımcılarla aile fotoğrafı çekildi ve panele geçildi.
BRT