Demokrat Parti Genel Sekreteri ve Girne Milletvekili Serhat Akpınar, meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada, “Normalde bugün, Demokrat Parti olarak sürdürmekte olduğumuz yasa güncelleme çalışmaları hakkında bilgi vermek için söz alacaktım. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti’nde hafta sonu yapılan seçimler arifesinde MHP Genel Başkanı Sn . Devlet Bahçeli’nin, KKTC ve Kıbrıslı Türkler hakkında yapmış olduğu açıklama ve söylemlerine karşı yanıt vermek üzere bugün söz almanın yerinde olacağına inanıyorum. Çok değil bundan 6 ay önce, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 39’ncu yılını kutladık. Bu Yıl 40. Kuruluş Yılımızı kutlayacağız . Bundan 39 yıl önce Kıbrıs Türk halkının kendi yurdunda güven içinde ve insanca bir düzen içinde varlığını sürdürme istemi ile ,Kurucu Meclisimiz, oybirliği ile Bağımsızlık Bildirisini yayınlamıştır” dedi.
“KIBRIS TÜRKÜ KARANLIK YILLARDA DAHİ VARLIĞINA SAHİP ÇIKTI”
Akpınar sözlerini şöyle sürdürdü, “Bu salonda başlayan cumhuriyet yolculuğumuz boyunca, Kıbrıs Türk halkı , hukukun üstünlüğüne, demokrasisine ve egemenliğinin üzerine hep titreyerek ve büyük bir önem vererek bugünlere kadar gelmiştir. Çünkü Kıbrıs Türk halkı İngiliz Sömürge Dönemi sonrasında , bu 3 temel unsurun ellerinden kayıp gittiği Kıbrıs Cumhuriyeti günlerine şahitlik etmiş o acı karanlık günleri yaşamış bir halktır . Siyasi egemenlik, siyasi varlığının muhafazası Kıbrıs Türk halkı için hep bir beka meselesi olmuştur! . Kıbrıs Türk halkı varlığını korumak, var olabilmek için tarifi imkansız acı ve ıstıraplar yaşamış bir halktır. Kıbrıs Türk halkı siyasi varlığının kayboluşuna karşı direnmiş, Siyasi eşitliğinin elinden alınışını sineye çekmemiş ve bilge liderleri Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş ile birlikte kalemiyle, silahıyla, yüreğiyle mücadele etmiş bir halktır. 1878 – 1974 arasındaki karanlık yıllarda , her ne olursa olsun vatan toprağı Kıbrıs’a , Türklüğüne , Türk kimliğine, Türk bayrağına, Atatürk’e, İstiklal Marşına sahip çıkmış bir halktır. Kıbrıs Türk halkı bu mücadelenin büyük bir kısmını Türkiye Cumhuriyeti, Anavatanı , Türk halkıyla omuz omuza, zamanın tüm zor koşullarına karşı birlik içerisinde çalışarak yürütmüş bir halktır.”
“KIBRIS TÜRK HALKINA YÖNELİK ALGI YÖNETİMİ HİÇ KİMSENİN HADDİ DEĞİLDİR”
“Bu mücadelenin ön cephelerinde yer almış mücahit bir babanın ve Ailenin oğlu olarak ve yine 1974’te birçok yaşıtım ve bu Meclisteki birçok dostum gibi bu ülkenin geleceği için mücadele eden bir kişi olarak, Sn . Devlet Bahçeli’nin sarf ettiği sözlerin olası gerçekliğini dahi kabul etmek mümkün değildir” ifadelerine yer veren Akpınar, “Bu ülkede doğan, bu ülkede büyüyen, bu toprağı bilen, toprağı için Can veren ve seve seve vermeye hazır olan , kendisini bayrağına adamış , ülkesine sevdalı olan, asil Kıbrıs Türk halkının Türklük onuruna, haysiyetine ve demokratik değerlerine yönelik , Aslı olmayan ifadelerle yönlendirme , Kıbrıs Türk Halkına Yönelik Algı yönetimi girişimi , veya varlığını hor görmek hiç kimsenin haddine değildir” dedi.
“Sn . Devlet Bahçeli’nin yaptığı açıklama sadece bir gaf ve talihsizlik değil, aynı zamanda kendi partisinin kuruluşundan bu yana sürdürdüğü vizyona, ülküsüne ve birikimine taban tabana zıt bir açıklamadır” şeklinde konuşan Akpınar, “Bilmeyenler için hatırlatmakta fayda görüyorum: Türkiye’deki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) kurucusu merhum Genel Başkanı Başbuğ Alpaslan Türkeş bu Meclis salonundan , Cumhuriyet Meclisimizden yürüyerek sadece 15 dakika uzaklıkta doğup büyümüştür. Alpaslan Türkeş Türkiye’nin olduğu kadar bu ülkenin, Kıbrıs’ın , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin bir evladıdır! Lefkoşa’da doğmuş yetişmiş ve gerçek bir Kıbrıs sevdalısı olan Alpaslan Türkeş, Türkiye’deki siyasi faaliyetler yanında , Kıbrıs Türklerinin onurlu direnişini, varoluş davasını, Türk Milliyetçiliğini hep anlatıp kamuoyu yaratmıştır! Türk Milliyetçiliğini, Türk Toplumculuğunu anlatarak Türkiye’de Dokuz Işık, Dokuz Prensip etrafında ülküdaşlarını toplayarak Ülkücü hareketinin başını çekmiştir . 1974 Mutlu Barış Harekatının gerçekleşmesinde hatırı sayılır rolü olan merhum Türkeş’in , Kurucusu olduğu MHP’nin mevcut Genel Başkanının geçtiğimiz hafta yaptığı açıklama ile , Kıbrıslı Türklerinin içişlerine karışılmaz ise ve veya kendi başına kalırsa Kıbrıs’ı Rumlar’a teslim edecek ve veya Rumlarla birlik olacağı îmâsını duysa hiç şüphesiz kemikleri sızlardı. Kıbrıslı Türklerin beka meselesi bugüne kadar Ruma köle olmamak, Ruma hizmet etmemek için siyasi eşitlik ., tezi olmuştur! Hem kendi iç siyasetinde egemenlik hem de adanın tamamına ulaşan bir siyasi eşitlik kavramı , bugüne kadar Sayın Rauf Denktaş zamanında da, Sayın Eroğlu, Sayın Talat, Sayın Akıncı ve bugün Sayın Tatar tarafından hep savunulan bir tez olmuştur. Geçmişten günümüze kadar kendi ayakları üzerinde durabilen , bir KKTC olabilmemiz için desteğini hiçbir zaman esirgememiş , Türkiye Cumhuriyeti ve Türk halkının emek ve gayretlerine hep minnettar Kıbrıs Türk halkı bu adada vardır ve hep var olacaktır! Sn . Devlet Bahçeliye en güzel cevabın yine MHP nin merhum lideri Alpaslan Türkeş’in , Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 1965 ve 1992 yılları arasında , Kıbrıs Davası ile ilgili yaptığı konuşmalarından okuyacağım bu kesitler olduğunu düşünüyorum” dedi.
“KIBRIS TÜRK HALKI HER ZAMAN VARDI, VAR OLACAKTIR”
Akpınar meclis konuşmasına şu şekilde devam etti, “Muhterem arkadaşlarım; Kıbrıs konusu üzerinde konuşurken Kıbrıs’ta bugüne kadar Türk Milletine yaraşır şekilde mücadele etmiş olan Kıbrıs-Türk halkını, Kıbrıs Mücahitlerini, başlarında bulunan Kıbrıs-Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Doktor Küçük olmak üzere , hepsini selamlamayı kalpten gelen sevgi, saygılarımızı ve kendilerini derin ilgiyle izlediğimizi belirtmeyi çok şerefli bir vazife sayıyorum. Muhterem arkadaşlarım; yıllardan beri Türkiye hükümetlerinin Kıbrıs Türklerine verilmiş olan şeref sözü vardır. Türk hükümetleri Kıbrıs Türklerini her çeşit saldırıya karşı her zaman koruyacaklarını taahhüt etmişlerdir. Fakat Kıbrıs Türkleri hepimizin bildiği gibi, devamlı olarak saldırılara maruz kalmışlar, devamlı olarak öldürülmüşler, ırzlarına, namuslarına tecavüz edilmiş, malları mülkleri tahrip edilmiş, ellerinden alınmış ve bunun karşılığında bu suçları işleyenler, bu cinayetleri yapanlar cezasız kalmışlardır. Türkiye Hükümeti de bunlara karşı müessir hiçbir şey yapmamıştır Kıbrıs üzerinde Türkiye’mizin bir başarısızlığı, bütün Türk cumhuriyetlerinde, Türk aleminde Türkiye’ye karşı beslenen itimadı sarsar. O bakımdan, Kıbrıs meselesinin çözümü Türkiye için bir sınav mahiyetindedir. Bu sebepten, bu meselenin üzerine, milletimiz, önemle eğilmiş bulunmaktadır, hükümetlerimiz de, milletimizin bu arzusunu dikkate alarak, bu meselede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini bağımsız bir cumhuriyet olarak yaşatmayı hedef almalıdır. Başbuğ Sn . Alparslan Türkeş’i sevgi ve saygıyla anıyorum . Sözlerimi sonlandırırken, Onurlu Kıbrıslı Türk halkını tüm kalbimle selamlarken merhum Alpaslan Türkeşin de dediği gibi tüm Türk halklarının kardeşliğinin baki olduğunu kamuoyuna hatırlatmak ve isterim. Kimse Bizi Türklüğümüzle ,Canımızla ,Kanımızla sahip çıktığımız Vatan topraklarımızla sınamasın.Bayraklarımız Egemen sınır hatlarımızdan Gönderden hiç bir zaman inmeyecektir” dedi.