Genç İş Adamları Derneği (GİAD), “Tek Kullanımlık Plastik Ürünlerin Çevre Üzerindeki Etkisinin Azaltılmasına İlişkin Tüzük” ile ilgili yapılan çalışmalarının, dünyada öngörülen geleceğin ekonomi, ticaret ve sanayi bakış açısı ile örtüştüğünü ve ülkede böyle bir adım atılmasını olumlu bulduğunu, fakat bundan önce atılması gereken adımlar bulunduğunu bildirdi.
GİAD’dan yapılan yazılı açıklamada, ülkeye halihazırda girmiş plastik ambalajın kullanılmasının yasaklanmasının çevreye bir katkısı olmayacağı, milli servet harcanarak toptancıların deposuna girmiş ürünlerin kullanımını çok kısa bir haber verme süresiyle yasaklamanın çevreye kayda değer bir faydası olmadığı gibi ülke ekonomisine de ciddi zararları olacağı kaydedildi.
GİAD, ayrıca, Güney Kıbrıs ile ayni çevrenin paylaşıldığı Adada güneyde yasaklanmayan ürünlerin kuzeyde yasaklanmasının bir anlamı olmayacağını, tek kullanımlık plastik ambalaj ürünlerini kullanan işletmelerin hazırlanmak için acele etmelerinin uygun fiyatlı ürün araştırmasını engelleyeceğini, yerli alternatiflerin fiyatlarının artmasına sebep olacağını ve enflasyonu artırarak alım gücünün düşmesine sebep olacağını belirtti.
GİAD konuyla ilgili alternatif önerilerini şu şekilde sıraladı:
“İlgili tüzüğün geri çekilerek hem çevre örgütleri hem toptancılar hem de kullanıcıların katılımı ile, doğru veriler ışığında ve asgari ortak düzeyde anlaştıkları, Avrupa Birliği normlarını hedefleyen fakat iç dinamiklerimizi de göz ardı etmeyen bir düzenlemeye gidilmesidir.
Halkın bu konularda bilinçlendirilmesi ve kişisel ambalaj ve plastik kullanımının azaltılmasıdır.
Çevre konusu, yalnızca ambalaj atıklarıyla sınırlı kalmamalıdır. Avrupa Birliği düzenlemeleri, Paris İklim Antlaşması, Kyoto Protokolü ve Kuzey Kıbrıs gerçekleri dikkate alınarak bütünlüklü bir adım atılması gerekmektedir.
Halkın çöp ayrıştırması konusunda bilinçlendirilmesi ve geri dönüşümü için ülke kapasitesi yetersizse en yakınımızda bulunan Güney Kıbrıs ve/ya Türkiye ile anlaşmalar sağlanmasıdır.
Yasaklamaların hemen yürürlüğe girmesi yerine, bir geçiş süreci öngörülmelidir. Bu süreçte toptancılar ve işletmeler, stoklarını tüketme ve alternatif çözümler için hazırlık yapma fırsatı bulabilirler.
Yerli üreticilere destek sağlanarak, çevre dostu ve sürdürülebilir alternatiflerin geliştirilmesi teşvik edilebilir. Bu, yerli ekonomiyi güçlendirecek ve dışa bağımlılığı azaltacaktır.”