Toprak Ürünleri Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun kamuoyuna sosyal üzerinden açıklamalarda bulunarak 6 aylık görev sürecinde yaptıklarını özetledi ve “50 yıllık bir yapının sorumluluğunun bana yüklenmeye çalışılması ne kadar adil ve ahlaklıdır” diye sorarak cevabı halkın vermesini istedi.
“Toprak Ürünleri Kurumu Yönetim Kuruluna atandığım günden bu güne ne hikmetse bazı çevreler rahatsızlık duyarak bir takım saldırılarda bulunmaktadır” ifadelerini kullanan Uzun, “Bir hafta sonra 6 aylık görev süremi dolduracağım kurumda 50 yıllık yapının sorumluluğunun bana yüklemeye çalışılması ne kadar adil ve ahlakidir buna Halkımız karar versin… Bulduğum yapıda 50 Yıldır tek çivi çakılmayan kalbur gibi depolar, Metal yorgunluğu yaşayan para zoru İle işleyen makineler, piyasaya bir sürü borçlar, Merkez Bankasına 17 Milyon Dolar borç, Kalkınma Bankasına 50 Milyon Türk lirası borç ve zar zor maaş ödeyen bir yapı. Bu kısa sürede piyasaya olan borç ve alınan ürünlerinin bütünü ödendi, 17milyon Doları 5 Milyon Doları ödenerek 12milyon Dolara indirildi bunun da faizleri düzenli ödenmektedir. Kalkınma Bankasındaki 50 Milyon Türk Lirası borcun 15 Milyonu ödenerek 35 milyona Düşürülmüştür” dedi.
Uzun, şu anda Alımların Peşin yapıldığını ve maaşların ödenmesinde de hiçbir sıkıntı yaşanmadığını belirterek, “Geriye kalan Borçların ödenmesi konusunda da bu sistem devam ettiği sürece hiç bir sıkıntı yaşanmayacaktır. Bütün bunlara ilave 3 Dosya Sayıştay Başkanlığına, 1 Dosya da Başbakanlık Denetleme Kuruluna aktarılmış, Sayıştay Başkanlığına Aktarılan dosyaların biri tamamlanmış, geriye kalanlarla ilgili incelemeler devam etmektedir. Sayıştay Başkanlığının Tamamlamış olduğu dosya serbest Limandaki TÜK’e ait Silolarımız ve Kuruma ait Taşınmazımız ile ilgilidir ki Kurumun kendi malına 20 yıdan fazla ödediği kiralar, miktarları ve Kurumun bazı kişiler tarafından paylaşılan Taşınmazının Kuruma iadesi ile ilgilidir. Bütün bunları bu kısa süreye sığdırırken Benim bir köylü olduğumu, Hayvan yetiştirerek ve ekilen biçilen Tarlaların içinde en zor koşullarda büyüdüğümü bazı kişilerin bilmediğini veya görmek istemediğini beni bu işi bilmemekle hitam ettiklerini görüyorum” dedi.
Uzun açıklamalarına şu şekilde devam etti,
“Bunların yanında bir iş adamı olduğumun da farkında olmayan bu çevrelerin Kurumda çalışandan fazla çalışanım olduğunu Ekonomik güç olarak da Kurumdan geriye kalmayan Şirketlerin sahibi ve direktörü olduğumu buraya makam İçin değil hizmet için gelmiş olmam ve küçük hesaplar peşinde olmayışım sanırım ki onları en çok rahatsız eden yönlerimden biridir…
Saygın bir kurum olan Çiftçilerbirliğinin Başkanın bu saygın yapının başında olduğunu unutarak tamamen kişisel hırs ve uygun olmayan beklentilerine cevap vermediğim için kişiliğime saldırması, yakışıksız yakıştırmalar yapmasını, beni iş bilmemekle ve yanlış yalan söylemlerle şahsıma saldırması kabul edilemez bir davranış şekildir.
Kurumun tamamen hizmet yapmaya yönelik bir yapı olduğunu en iyi bilen biri olarak yanlış, hatalı veya menfi beklentilerine kurumu zarara uğratmama, ve Hayvancılarımıza kötü ürün vermeme adına duruş sergilediğimizi bilmesine rağmen hırsına yenik düşmektedir..
Onun için Nem oranı ve kirliliği yüksek olan kendi ürününü tohumluk olarak almadığımız İçin şahsıma saldırmaktadır..
Biçilen arpaların nem oranı ve içindeki taze ot oranının çok yüksek olduğunu en iyi bilen olarak arpa alımında ısrar etmesi de kabul edilmezdir..
Ürettiği arpayı kendi hayvanına yediremeyen şahsın bize vermeye bizim de bunu başka hayvancılara satmamızı bekleme hakkı yoktur…
İçinde toprağı, yabancı tohumlar ve otlar olan bir üründen içindeki kirliliğin düşülmesini istememek bir hak arayışı değil başkalarının hakkına girmeye teşebbüsten başka bir şey değildir.
Üreticimize bedel ödettirmeye çalışan yoktur, sadece üreticimizin ürettiğini ödemeye yönelik bir duruşumuz vardır..
Buğday alımları başlamıştır en erken bir zamanda da ödemeleri yapılacaktır.
Ülkemizde son yağan yağmurlardan dolayı çıkan otlarla nem ve rutubet kabul gören seviyelere gelince arpa alımları da başlayacaktır bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Bizlerin ne zamansız yağan yağmurda ne de arpaların içinde çıkan otlarda herhangi bir kusurumuz yoktur.
Bunu ne Toprak Ürünleri Kurumuna ne de benim şahsıma kimse fatura etmeye çalışmasın.”