Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, BRT’nin “Burası Önemli” programında Levent Kutay’ın sorularını yanıtladı.
Kıbrıs Konusunda yakın gelecek ve Türkiye’nin politikasında değişim beklentisinin sorulması üzerine Ertuğruloğlu, “Türkiye’nin mevcut Kıbrıs Politikasının değişmesini bekleyenler, hüsrana uğrayacak” dedi.
Crans Montana’da 2017’de federal çözüm sürecinin çöktüğüne işaret eden Ertuğruloğlu, “ O tarihten itibaren geliştirilen eşit egemen ortaklık temelinde yeni politikadan vazgeçilmesi sözkonusu değildir.Türkiye Cumhuriyeti ciddi devlet geleneğine sahip bir devlettir, günübirlik politikalarla yolunu bulmaya çalışan bir devlet değildir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, net bir şekilde ifade ettiği; “müzakerelerin başlamasının yolunun KKTC’nin tanınmasından, egemen eşitlikten, eşit uluslararası statünün kabulünden geçer” sözleri, “laf ola” söylenmemiştir” dedi.
Türkiye’nin Kıbrıs konusunda politika değiştireceği söylemlerinin gerçek dışı ve hayal ürünü olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nin bazı çıkarlar uğruna Kıbrıs konusunda geri adım atıp, Türk ulusunun bu coğrafyadaki çıkarlarının hilafına bir yere varması diye bir politikasının olmadığını herkesin iyi görmesi gerekir. Türkiye Cumhuriyeti için Kıbrıs olmazsa olmazdır, herkesin bunu iyi anlaması lazım” diye konuştu.
İngiliz Yüksek Komiseri’nin, Commonwealth KKTC için büyükelçi olduğuna işaret eden Ertuğruloğlu, İngiliz Büyükelçi İrfan Sıddıg’ın, sözleriyle “bir diplomata yakışmayan, çok çirkin, son derece saldırgan, küstah bir üslupla, haddini aşan şekilde hakaret etme hadsizliğini sergileyebilmiş bir kişi olduğunu” belirtti ve “Ona da hak ettiği şekilde cevabını vermiş bulunmaktayım. Kıbrıs adasında görev yapabilecek kapasitede olmadığını kanıtlamıştır” dedi.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, İngiliz Büyükelçisinin Kıbrıs Türk halkından özür dilemesi gerektiğini söyledi.
Soru üzerine Rumların, Avrupa Birliği’ni her zaman “en büyük silah” olarak kullandığını ve bu süreçte de AB “silahını” yeniden müzakere masasına getirmeye çalıştığını kaydeden Ertuğruloğlu, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs’ta Rumlar’dan yana taraf olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“AB, KKTC içindeki KKTC karşıtlarını beslemeye devam ediyor. Daha fazla KKTC karşıtı olması için de her türlü fonlamayı, bursları, tüm yardımları dağıtmaya devam ediyor.AB’nin hedefi, KKTC karşıtlarını beslemektir, güçlendirmektir, cesaretlendirmektir. Bu şekilde de daha fazla KKTC karşıtını yaratmaktır. Bunlar işin gerçekleri. Bunları söyleyince kötü biz oluyoruz. Bu kötülükleri Kıbrıs Türküne yapanlar melek, bu kötülükleri görüp de ifade edenler ‘bunun böyle olmaması gerekir’ diye duruş sergileyenler de kötü, faşist, ırkçı, ayrılıkçı oluyor.”
“Rum tarafının Kıbrıs Türkü aleyhine kullandığı en etkili silah AB’dir” diyen Ertuğruloğlu, AB’nin iki yüzlüğünü çok net gösteren bir olay olarak, tanımadığı KKTC’de dokunulmazlığı olan diplomatik misyon bulundurduğuna işaret etti.
Ertuğruloğlu, AB’nin KKTC’de ofis bulundurmasına karşı olmadığını, diplomatik ve dokunulmazlığı olan bir misyon bulundurmasına neden ihtiyaç duyduğunu sorguladıklarını söyledi.
AB’ye, “ofisini kapat git” denilmediğini, diplomatik misyonu varsa, diplomatik misyonun gereği olan uygulamaları yapması gerektiğini ifade eden Ertuğruloğlu, “AB’nin aleyhimize kullanılan bir silah olduğunu görmemiz lazım” dedi.
Ertuğruloğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı Tiny Kox’un Güney Kıbrıs’ı ziyaretindeki sözleriyle, AB’nin tarafsız olmadığını gösterdiğini vurguladı ve “ Papağan gibi Rumların sözlerini tekrarladı, AB, kendisinin ve Rumların hatasını, bize legalize ettirmeye çalışıyor. Bunu kabul etmemiz sözkonusu değil” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının haklarını koruyan duruşlarından geri adım atmayacaklarını sözlerine ekledi.