ABD’de yayınlanan rapora göre ülkede 2 milyondan fazla gencin elektronik sigara kullanması sağlık yetkililerini endişelendiriyor.
ABD’de Federal Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ile Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezinin (CDC) ortak raporu, bu yıl ülkede 2 milyondan fazla gencin elektronik sigara kullandığını, bu gençlerin 10’da 8’inin aromalı ürünleri tercih ettiğini ortaya koydu.
Raporda COVID-19 salgını nedeniyle öğrencilerin tütün ürünlerine erişimlerinin kısıtlı olduğu evden eğitim döneminde, lise öğrencilerinin yüzde 11,3’ünü oluşturan 1,72 milyon, ortaokul öğrencilerininse yüzde 2,8’ini oluşturan 320 bin gencin elektronik sigara kullandığının tahmin edildiği belirtildi.
Ortaokulluların yüzde 79,2’si kullanıyor
Ayrıca, elektronik sigara kullanan liselilerin yüzde 43,6 ve ortaokulluların yüzde 17,2’sinin son 30 gün içinde 20’den fazla elektronik sigara içtiğinin; ürünü, liseli kullanıcıların dörtte birinin, ortaokulluların 12’de birinin düzenli olarak her gün kullandığının altı çizildi.
Elektronik sigara içen gençlerin yüzde 53,7’si kullan-at türü, yüzde 28,7’si ise kartuşlu modelleri tercih etti.
Ortaokullu kullanıcıların yüzde 79,2’si, liselilerinse yüzde 85,8’inin aromalı elektronik sigara kullanıyor.
“Bu yıl 1 milyondan fazla aromalı elektronik sigara satış başvurusu reddedildi”
CDC Ulusal Kronik Hastalık Önleme ve Sağlık Merkezi Direktörü Karen Hacker, COVID-19 salgını sırasında bile gençler arasında elektronik sigara kullanımının ciddi bir toplum sağlığı problemi olmaya devam ettiği yorumunda bulundu.
FDA’in Tütün Ürünleri Merkezi Direktörü Mitch Zeller ise verilerin aromalı elektronik sigaraların gençler arasında halen çok yaygın olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Zeller, “FDA, çocuklara elektronik sigara ya da elektronik sigara sıvısı satan ya da pazarlayanlarla mücadeleye devam ediyor. Yalnızca bu yıl 1 milyondan fazla aromalı elektronik sigara satış başvurusu reddedildi. Bu ürünlerin piyasadan ve gençlerimizin elinden alınması çok önemli.” diye konuştu.
Bu yıl ilk kez online olarak gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarının metot değişikliği nedeniyle önceki yıllarla karşılaştırılamayacağı belirtildi.