Dışişleri Bakanlığı, Türk dili konuşan bütün millet ve toplulukların 3 Ekim Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Günü’nü kutladı. Bu günün birliktelik ve dayanışma ruhunu güçlendirmesine vesile olması temennisinde bulundu.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyinin (Türk Konseyi) kuruluşu amacıyla Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan arasında 3 Ekim 2009’da imzalanan Nahçıvan Anlaşması’nın yıl dönümünün üye ülkelerde Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Günü olarak kutlandığı hatırlatıldı.
Türk dili konuşan bütün millet ve toplulukların günü şu sözlerle kutlandı:
“Bu günün, ortak geçmişi olan halklarımızın ortak geleceğimize de inançla bakarak, birliktelik ve dayanışma ruhunu güçlendirmelerine vesile olmasını temenni ediyoruz. Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını yeniden tesis etmelerinin 30. yıl dönümünü idrak ettikleri bu yıl, Nahçıvan Anlaşması’nın 12. yıl dönümünü de ayrı bir coşku ve gururla kutluyor, Türk Konseyi’nin yeni üye ve gözlemcilerin katılımıyla genişlemesinden ve Türk cumhuriyetleri arasındaki iş birliğinin derinleşmesine katkı sağlamasından memnuniyet duyuyoruz.”
“İstanbul Zirvesi’nin tarihi bir dönüm noktası olacağına inanıyoruz”
Geniş Avrasya coğrafyasına yayılmış bulunan Türk dünyasının, ortak dil, tarih ve kültürel değerlerine dayalı iş birliği iradesini temsil eden Türk Konseyinin, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bölgesinde ve ötesinde barış, refah ve istikrara hizmet etmeyi sürdüreceği vurgulandı.
Bu çerçevede, 27 Eylül’de İstanbul’da düzenlenen Afganistan konulu dışişleri bakanları toplantısının, Türk Konseyi’nin barış ve güvenliğe katkı konusundaki ortak iradesini ortaya koyduğu hatırlatıldı.
Açıklamada, şu sözlere de yer verildi:
“Bu yıl 12 Kasım’da düzenlenecek Türk Konseyi 8. Zirvesi’ne İstanbul’da ev sahipliği yapacağız. Türkmenistan’ın da gözlemci olarak katılacağı zirvede aile resmimiz tamamlanmış olacak. Türk Konseyi’nin önümüzdeki yıllarda gelişimine ilişkin önemli kararların da alınacağı İstanbul Zirvesi’nin Türk dünyasının birlik ve dayanışmasının daha da pekiştirilmesinde tarihi bir dönüm noktası olacağına inanıyoruz.”