Tayvan hükümeti, Çin’in 2025 yılında adayı tamamen işgal edebilecek kapasiteye ulaşmış olacağı uyarısında bulundu. Ülkede hava ve deniz kuvvetlerinin kabiliyetlerinin artırmayı amaçlayan 8,57 milyar dolarlık özel askeri bütçe tasarısı da görüşüldü.
Tayvan haber ajansı CNA’nın haberine göre, hükümetin savunmadan sorumlu üyesi Çiu Kuo-çıng özel askeri bütçe görüşmesi için düzenlenen meclis oturumu öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Tayvan Boğazı’ndaki gerilimler 40 yılı aşan askerlik hayatımda gördüklerimin en vahimi.” ifadesini kullandı.
Çiu, gazetecilerin Savunma Bakanlığının meclise sunduğu, Çin’in 2025’e kadar Tayvan Boğazı’nı abluka altına alabileceği uyarısının yer aldığı raporla ilgili soruları üzerine, “Çin’in şu anda Tayvan’ı işgal edebilecek kapasitesi var ama 2025’e kadar tam kapsamlı bir işgali yürütebilecek kapasiteye ulaşmış olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Çin’in Tayvan’ı bugün işgal etmesi halinde yüksek bir maliyetle karşılaşacağını ifade eden Çiu, fakat 2025’te bu maliyeti düşürebileceği ve tam kapsamlı bir işgale girişebileceği uyarısını yaptı.
8,57 milyar dolarlık özel askeri bütçe
Tayvan Yasama Meclisi, hava ve deniz kuvvetlerinin kabiliyetlerinin artırmayı amaçlayan 8,57 milyar dolarlık özel askeri bütçe tasarısını görüştü.
Bütçenin yüzde 64’ünün yerli üretim gemisavar silahlara ayrılmasının önerildiği tasarı, bu meblağın yaklaşık yarısının ise “Hsiung Feng” gemisavar füzeleri için tahsis edilmesini öngörüyor.
Çiu, bütçenin önemli bir bölümünün füzeler için araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ayrılmasının stratejik yararlarının yanı sıra seri üretim avantajı da sağlayacağını vurguladı.
Bütçenin, Çin’in adanın kara suları ve hava savunma sahasına yönelik olası hareketlerine karşılık vermeye yönelik kabiliyetlerin geliştirilmesine odaklanması dikkati çekti.
Çin savaş uçaklarının Tayvan’ın hava savunma sahasına girmesi
Çin savaş uçaklarının, Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşun yıl dönümünün kutlandığı 1 Ekim’de ve izleyen günlerde Tayvan’ın Hava Savunma Tanımlama Sahası ilan ettiği bölgeye girmesi, bölgede gerilimi yükseltmişti.
Tayvan Savunma Bakanlığı, 1 Ekim’de 38, 2 Ekim’de 39, 3 Ekim’de 16 ve 4 Ekim’de 56 savaş uçağının hava savunma tanımlama sahasına girdiğini açıklamıştı.
4 Ekim’deki uçuşlar, Tayvan kayıtlarını tutmaya başladığı Eylül 2020’den bu yana bir günde en çok uçağın yer aldığı “ihlal” olmuştu.
Uluslararası hukukta tanımı bulunmayan ve herhangi bir uluslararası otorite tarafından denetlenmeyen Hava Savunma Tanımlama Sahası, genelde ülkelerce tek taraflı ilan ediliyor.
Tanımlama sahası, ülkenin tanımlı hava sahasını ihlal niyeti olmayan sivil uçakları kapsamına almıyor ancak bölgeye giren askeri uçaklar potansiyel tehdit olarak değerlendirilerek uyarılıyor.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin’de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949’da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada’da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971’e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Çin’i temsil etmişti. 1950’ler ve 1960’larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti’nden Çin Halk Cumhuriyeti’ne çevirmesinin ardından 1971’de BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin’in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan’ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, “Tek Çin” ilkesini benimseyerek Tayvan’ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM’de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.