İhracata dayalı üretimi destekleyen, Türkiye ile ekonomik ilişkiyi ürettiğimiz mallar üzerinden geliştiren, ‘bir telefon ile’ üretenin elinde kalmış 250 ton zeytinyağı ve 750 ton yoğurdu Türkiye’ye sattırabilen bir bakandan mı? Yoksa elini açıp, sokaklarda karton toplayan çocuğun bile katkısıyla gelişen Türkiye bütçesinden para bekleyenden mi tarafız?
Ya da Avrupa’nın finans ettiği ve manevi değerlerimizden rahatsız olan siyasilerden ve sivil toplum kuruluşlarından mı?
Türkiye’den öte Asya’daki devletlerin bile ciddiye aldığı bir bakandan mı?
Yoksa bir başka devletin herhangi bir daire müdüründen bile randevu alamayandan mı? *** Belki çoğunuz bilmiyor, ya da belli güç odakları halka yaymak istemiyor…
Ama biz anlatalım…
Geçen tanık olduğum üzere; Ekonomi ve Enerji Bakanı bir telefon ile üreticinin elinde kalan yerli zeytinyağını ve yoğurdu T.C. Ticaret Bakanı üzerinden Türkiye’deki şirketlere sattırtmıştı…
Kim bunu konuşacak, doğru işe yine kulaklarımızı mı kapatacağız?
Evet! Ey ahali yine soruyorum kimden tarafız? Üreticinin derdini dert edinen tarafta mı? Yoksa halen gerçekten uzak slogan atıp, şablonlar üzerinden halkı kandıra taraftan mı?
***
Birileri YDP’nin halktan olan tavrını duyurmak istemezler, haber sitelerini ve gazeteleri susturmak isterler, kalemleri satın almak isterler…
Bunlar, halkın namına vurgunu baltalamak isteyen YDP’i büyütmemek için elinden geleni ardına koymazlar…
Boş verin onları, gelin biz hakikatleri konuşalım…
***
Siyasetin dönüştürme yeteneğini yitirdik, Artık toplumun değişmesi gerek…
Birileri halkın gözünün önünde yolsuzluğu ve vurgunu olağanlaştırıp halkı alıştırılmış çaresizliğe sevk etmiş…
Yazık. Alışmayın! Gençlere çok iş düşüyor bu süreçte…
Gençler! Tıpkı, YDP’nin atadığı Kıb-Tek Yönetim Kurulu’nun aldığı tavır gibi, -Vurguna karşıyız. Tıpkı, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın şu an takındığı yani YDP’nin siyasal zihniyeti ile gelişen ve üretime destek veren tavırdan tarafız…
***
Kabul edelim! -Bu parti tam olarak manifestosunu yönetim anlayışını yürütme ile buluşturamadı ama hissettirdi…
-Belki üretimi tam olarak kurumsallaştıramadı ama yapabileceğini tescilledi…
-Hoyrat serbest piyasa ekonomisinin yarattığı acımasızlığın yani tüketicinin cebini yakan fiyatları dengeleyemedi ama savaştı…
İyisiyle, kötüsüyle hükümetteki bu partiyi gördünüz, bugün köşemde bu yapıdan bahsettim…
Muhasebeyi hepinize bıraktım…
Muhasebeyi…
-Tek vekille YDP’nin mecliste, Erhan Arıklı ile neler yaptığını görerek,
-Bakanlar kurulu ve başbakandan oluşan yürütme dengesinde YDP’ye ufacık yetki kaldığını unutmadan,
-Devletin vermiş olduğu koca-koca yetkileri istismar edenleri unutmadan,
-Vurgunu, vurguncuların olağanlaştırma çabalarını görerek,
-Yolsuzluğa sessiz kalmadan,
-‘Partimin bayrağını sallamaya iş-aş yok’ diyeni unutmadan,
-Bunların eti bir kazanda kaynamaz diyenleri unutmadan…
Yapınız…
***
Bozuk düzeni yerle yeksan etmeden bize rahat yok.
Vesselam…