Başbakan Ünal Üstel, KKTC emlak piyasası ve mali sistemine yönelik Rum basınında çıkan haberlere ilişkin açıklama yaptı.
Başbakan Üstel, ülkenin tüm kurumları ile birlikte adalet ve hukuk için mücadele verdiğini belirterek ülkenin sahipsiz olmadığını vurguladı.
Ünal Üstel’in açıklamasının tamamı şöyle:
“Son dönemlerde KKTC emlak piyasası ve mali sistemine yönelik başta Rum lobisi olmak üzere organize ve herhangi bir temele dayanmayan acımasızca saldırılar yapıldığını gözlemlemekteyim…
Daha da kötüsü, ülkeyi düşünmeden, sırf muhalefet yapma adına kendi içimizde gelişen söylemler çok üzücüdür. Maalesef hükümete muhalefet yapma adına dile getirilen temelsiz söylemler, hem sürekli bizleri kötüleyen Rum lobisini beslemekte, hem de ülkemiz aleyhine haksız haberler yapılmasını sağlamaktadır.
Son söyleyeceğimi başta söyleyeceğim… Bu ülke sahipsiz değildir…
Tapu Harç Tüzüğü’nde yaptığımız bir değişiklikle Taşınmaz Mal Komisyonu’na kısa sürede aktardığımız kaynak 5 milyon Sterlin’dir. Bu aktarım artarak devam edecektir. Rum lobisinin bu konuda duyduğu rahatsızlığı anlarım ve artarak da devam edeceğini biliyorum. Buna karşı doğru önlemleri almak ve gerçekçi adımları atmak için iktidar- muhalefet birlikte mücadele etmeliyiz.
KKTC tüm kurumları ile hem emlak sektöründeki gelişmeleri yakından takip etmekte, hem de suçla ve kara para ile mücadeleyi güçlü ve kararlı bir şekilde sürdürmektedir.
KKTC’de konut alımlarını cezbeden birden fazla unsur var. Ülkemizin huzurlu ve güvenli olması başta olmak üzere çok sayıda avantajları nedeniyle alıcıların yoğun bir ilgisi olduğu da bilgimizdedir.
Her satış, tapuya da kayıt edildiği için alıcı kendisini son derece güvende hissetmektedir. KKTC hukuk sistemi, bu güveni verdiği için alıcıların ilgisi artmaktadır.
Devamında, emlak alımlarında uzun süreli taksitlendirme ve kira geliri imkanları da satışlarda etkendir.
İçişleri Bakanı olarak görev yaptığım dönemde attığım ilk adımlardan biri, yabancıların mal edinme başvurusunun elektronik ortamda yapılmasını sağlamak olmuştu. Bu sistemle birlikte yabancıların mal edinmesi kayıt alına alınmış oldu. Bu girişim hem ülke için faydalı oldu hem de yabancıların güvenilir ortamda, çağdaş ülkelerde olduğu bir sisteme ulaşmamızı sağladı.Bu yolla, yabancıların kendi ülkelerinde, oturdukları yerde başvuru yapabilmelerinin önünü açarken, aynı zamanda da kayıt altına aldık.
Olaya ekonomik temelli bakarken, hukuk sistemimizin dışındaki gelişmelere de izin vermiyoruz.
Anlatıldığı gibi, bu ülkede gizli bir işgal yada faaliyet asla söz konusu değildir.
Satışlarla ilgili faaliyetler, tamamen devletimizin kontrolündedir.
Daha anlaşılır ve ülkemiz standartlarına uygun olabilmesi için, İçişleri Bakanlığımız, Başbakanlığımızın talimatı ile yeni bir yasa çalışmasını da tamamlamak üzeredir. Bu konuda kamuoyuna geniş bilgilendirme kısa süre içerisinde tarafımdan yapılacaktır.
Tarım ve orman alanlarının korunmasına yönelik bir hassasiyet olduğu da muhakkak. Bizim hassas olduğumuz nokta da budur. Bu konuda da bugüne kadar yapılmayan bir çalışmayı tamamlamak üzereyiz. Kısa sürede bu çalışma da bitirilecektir.
Taşınmaz Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama Yasası, İçişleri Bakanı olduğum dönemde üzerinde titizlikle çalıştığım bir yasaydı. Yasanın yeni halinin hayat bulması ile birlikte birçok sorun da ortadan kalkmış olacak. Başbakan olur olmaz verdiğim ilk talimatlardan biri bu yasanın tamamlanması oldu. İçişleri Bakanımız Sayın Dursun Oğuz, yasa tasarısı çalışmasında son aşamaya geldi. Keşke, bugün eleştiri yapanlar, geçmişte yabancıların mal alım sayısını artıran adımı atarken, hem tarım alanları ile ilgili hem de denetim ile ilgili gerekli yasal düzenlemeleri de tamamlamış olsaydı… Geçmiş CTP hükümeti bu alandaki kaosun sahibidir. Ancak, kendi özeleştirilerini yapmadan gündeme getirdikleri eleştiriler maalesef havada kalmaktadır. Biz konuya hakimiz ve gereğini yapıyoruz… Başta da dediğim gibi bu ülke sahipsiz değildir…”