Uzun yıllar Batılı ülkelerin sömürgesi olan Nijerya, Togo ve Angola, kendi ayakları üzerinde durma çabasında. Zengin yeraltı kaynakları ve geniş tarım arazilerine rağmen birçoğu varlık içinde yokluk çekiyor.
Batılı ülkeler, Angola, Nijerya ve Togo’yu diğer Afrika ülkeleri gibi yıllarca sömürgesi olarak kullandı, köle kaynağı olarak gördü. ABD’nin Virgina eyaletine ilk ayak basan köleler Angola’dan zorla götürülen kişilerdi.
Yaklaşık 60 yıl önce bağımsızlıklarına kavuşan bu ülkeler varlık içinde yokluk çekiyor. Batı’nın kıskacından kurtulma gayretleri ise her seferinde yeni bir engele takılıyor.
Batılı ülkeler, Nijerya, Togo ve Angola’da Orta Doğu ve Latin Amerika’dakine benzer senaryolar sahneye koydu. Darbelerle, terörle dizayn etme çabasına girdi. Ne zaman ayağa kalkmaya çalışsalar, yeni bir tehditle karşılaştılar.
Zengin petrol rezervleri Batı’nın hedefinde
Nijerya ve Angola, zengin petrol rezervleri ile Batılı ülkelerin iştahını kabartıyor. Dünyada kanıtlanmış petrol rezervlerinin 129 milyar varilden fazlası Afrika’da. Günlük petrol üretiminin ise 8,2 milyon varili yine Afrika’da yapılıyor.
Kıtada en fazla petrol rezervine sahip ülkeler arasında Nijerya 2’nci, Angola ise 3’üncü sırada.
Afrika’daki günlük petrol üretiminin önemli bir kısmı Nijerya ve Angola’dan sağlanıyor. Özellikle Nijerya, geniş tarım alanları ve zengin yeraltı kaynaklarına rağmen az gelişmiş ülkeler içinde bulunuyor.
Angola ise petrole dayalı ekonomisini çeşitlendirmek için çalışıyor.
Türkiye Afrika’ya destek veriyor
Togo, kısıtlı arazilerine rağmen bir tarım ülkesi olarak biliniyor. Kakao, kahve ve pamuk ihracatı ekonomisinin en önemli gelir kaynağı. En az gelişmiş ülke statüsündeki Togo, dış yardım alıyor.
Üç ülke de son yıllarda ekonomik anlamda önemli gelişme sağladı. Ancak bunca zenginliğe rağmen halk yoksulluk çekiyor. Kaynaklarının birçoğu Batılı ülkelerin kontrolünde. Şimdi bu ülkeler bir de Çin’in borç diplomasisi kıskacına girdi.
Türkiye ise birçok Afrika ülkesi gibi Togo, Nijerya ve Angola’nın da gelişmesi için destek veriyor.
İmzalanan iş birliği anlaşmalarının hedefi, hem ekonomik atılım hem de eğitim desteği ile kalkınmanın sağlanması.