McGoldrick, “Açlık tehdidine karşı uyardınız ve açlık nedeniyle ölümler gerçekleştiğini dile getirdiniz. Gazze Sağlık Bakanlığına göre açlıktan ölen kişilerin sayısı 20’ye ulaştı. Bunların arasında 14 günlük bir bebek de var. Sizin sahadaki deneyiminize göre, bu ölümlerden kim sorumlu? Yakın zamanda açlık ve susuzluk nedeniyle ölümlerin artmasından endişe duyuyor musunuz?” sorusunu yanıtladı.
McGoldrick, farklı kaynaklar ve raporlardan söz konusu ölümleri takip ettiğini belirterek, 14 günlük bebeğin açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin ilki olduğunu belirtti.
Özellikle Gazze’nin kuzeyindeki durum, hijyen ve sağlık koşulları ile gıda eksikliğinin toplumun en kırılgan kesimini vurduğunu belirten McGoldrick, “Bu bölgelerde gıda krizinin büyüyeceğini tahmin etmek mümkün.” dedi.
McGoldrick, BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve diğer BM örgütlerinin raporlarında da buna işaret edildiğini kaydederek, ölümlerin engellenebileceğinin altını çizdi.
Ayrıca “ABD’li yetkililer ramazan ayında geçici ateşkes üzerinde duruyorlar. Kutsal ramazan ayı, aynı imkanlara sahip olmayan insanlarla dayanışma göstermeyi amaçlar. Gazze’deki insanların ramazan ayı ya da sonrasında bayramı kutlayacak durumu var mı? Görünen, yaşam için temel ihtiyaçlardan yoksun oldukları yönünde. Ramazanı beklemek, hususi olarak bu ay için çağrıda bulunmak sizce ne kadar mantıklı?” sorusunu da yanıtlayan McGoldrick, “Ramazan konusunda dikkati çektiğiniz nokta önemli. Ziyaret ettiğim kamplardan birinde, bir kadın ramazan yaklaşırken ne kadar strese girdiklerini ve mutsuz olduklarını anlattı. Bu koşullarda ramazanı düzgün bir şekilde kutlayamayacaklarından yakındı. Gerekli ürün, gıda ve hatta yemek pişirmek için gazları bile yok. Ramazanı normal bir şekilde icra etmek birçok aile için mümkün olmayacak, bu da dehşet verici.” değerlendirmesinde bulundu.
“Gazze’de kadınlar, çocuklar, kırılgan gruplar ve diğerleri için birçok şeyi yoluna koymamız gerekiyor“
Gazze’deki 2,3 milyon kişi için yaşam koşullarının korkunç olduğunun altını çizen McGoldrick, bir taraftan ateşkese hazırlık yaparken, diğer taraftan Refah’a olası bir askeri operasyon durumunda ne yapacaklarını planlamaları gerektiğini söyledi.
McGoldrick, kronik hastalıkların yaygınlaştığını, sağlık sisteminin diz çöktüğünü ve temiz su ile hijyen yoksunluğunun çok büyük sorun teşkil ettiğini dile getirdi.
“Gazze’de kadınlar, çocuklar, kırılgan gruplar ve diğerleri için birçok şeyi yoluna koymamız gerekiyor.” diyen McGoldrick, özellikle Gazze’nin kuzeyinde açlığın çok büyük boyutlara ulaştığı konusunda uyardı.
McGoldrick, insani yardımların artırılması gerektiğini, günde en az 300 yardım tırına ihtiyaç olduğunu belirterek, halihazırda 150 yardım tırının bile Gazze’ye zor girdiğini ifade etti.
“Havadan yardım fırlatma kara yoluyla gelen gıda yardımının alternatifi olamaz”
Havadan atılan insani yardımlarla ilgili ise McGoldrick, bunların faydalı olduğunu ancak çok büyük ihtiyaçları karşılama konusunda yetersiz olduğunu dile getirdi.
McGoldrick, “Havadan yardım fırlatma kara yoluyla gelen gıda yardımının alternatifi olamaz. Çok büyük ihtiyaçlardan bahsediyoruz.” dedi.
Yardım tırlarının havadan fırlatmaya göre yaklaşık 10 kat daha fazla yardım sağladığını aktaran McGoldrick, aynı zamanda havadan fırlatmanın aksine ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını söyledi.
McGoldrick, havadan atılan yardımların bazılarının denize düştüğünü ve gerçekten ihtiyacı olanların aksine güçlü olanlar tarafından ele geçirildiğini kaydetti.