Mülk satışı yapılan toplantılara gösterdikleri tepki ile sosyal medyada viral olan, ABD’den barış aktivisti ve organizatörü Rich Siegel ve Kanada’dan haham David Mivasair, değerlendirmelerde bulundu.
Bu toplantıların ABD’de “ayrımcılık karşıtı” yasalara göre sadece bir gruba yönelik satış etkinliği şeklinde yapılmasıyla öncelikle yerel kanunları ihlal ettiğini belirten Siegel, ikinci olarak da listelenen satış yerlerinin uluslararası hukuka göre yasa dışı Yahudi yerleşim alanlarında bulunmasına vurgu yaptı.
Siegel, şöyle devam etti:
“Bu toplantılarla ilgili üçüncü büyük sorun ise olayın bir soykırımın ortasında gerçekleşmesidir. Bu çok ahlaksız. İsrail, Gazze’de soykırım yapıyor. 13 binden fazla çocuk mezardan çığlık atarken buna bir son vermeliyiz. Yaptıkları çok korkunç. Ama kendilerini çok haklı hissediyorlar ve soykırım yaparken de mağdur anlatısını sürdürüyorlar. Bu bir hakarettir ve hem yerel ayrımcılık karşıtı yasalara hem de uluslararası hukuka aykırıdır.”
Çok uzun yıllardır devam eden bu satışları kendisinin ancak 2007’de öğrendiğini ve o zamandan beri buna karşı mücadele ettiğini belirten Siegel, bu satışlardan birine “alıcı” gibi girerek içeride Filistin bayrağı ile protesto eylemi gerçekleştirdiğini de aktardı.
“ABD’nin desteği olmasaydı İsrail olmazdı”
İsrail’in Gazze’ye saldırıları için “soykırım” nitelemesi yapan Siegel, “Elbette ABD, İsrail’in Filistin’e uyguladığı etnik temizliğin her aşamasında suç ortağı olmuştur. ABD’nin desteği olmasaydı İsrail olmazdı.” diye konuştu.
Siegel, 25 yıldır New Jersey eyaletine bağlı Teaneck’te yaşadığını belirterek, “Teaneck’teki Yahudi cemaati, yerleşimciler için bir destek boru hattı görevi görüyor ve aslında yerleşim yerlerine giden gerçek yerleşimcileri de oluşturuyor.” ifadesini kullandı.
Gazze saldırıları ile artık İsrail’e karşı insanların daha fazla motive olduğunu, özellikle genç Yahudilerin siyonist ailelerine “Hayır, bunu yutmuyoruz.” dediğini kaydeden Siegel, “Hepimizin siyonizm ile beyinlerinin yıkandığı bir nesilden geliyorum. Artık benim yaşımdaki çoğu insanı ikna edemezsiniz. Ancak gençler sosyal medyadan pek çok bilgi alıyorlar.” dedi.
Siegel, gençlerle Filistinlilere karşı süren haksızlıkla mücadeleye devam edeceğini kaydetti.
“Bu sinagogları görmek dayanılmaz hale geldi”
Kanada’nın Hamilton şehrinden “Bağımsız Yahudi Sesleri” üyesi haham David Mivasair de başta Toronto ve Montreal olmak üzere Kanada’da da uzun yıllar Filistin’deki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinden gayrimenkul satışının devam ettiğini, bunun ancak şimdi bu kadar gündeme geldiğini belirtti.
Mivasair, “İsrail’in 7 Ekim’deki saldırılara verdiği korkunç tepki nedeniyle şu anda Gazze’de on binlerce insanın öldürülmesi, yüz binlercesinin açlıktan ölüme terk edilmesi nedeniyle giderek daha fazla insanın tepki gösterdiğini düşünüyorum. Dolayısıyla çalıntı Filistin topraklarında mülk satan emlakçılara ev sahipliği yapan bu sinagogları görmek dayanılmaz hale geldi ve insanlar tepki gösteriyor.” dedi.
Sinagoglardaki yasa dışı gayrimenkul satış toplantılarının özellikle bu yıl çok sıkı güvenlik önlemleri altında “kapalı” bir şekilde yapıldığına dikkat çeken Mivasair, “Çünkü bu yıl biz bunu tartışmaya dönüştürdük, sorun haline getirdik. Çok fazla güvenlikleri vardı. Kimse içeri giremezdi” ifadelerini kullandı.
Mivasair, İsrail’in Gazze’ye saldırıları için “soykırım” nitelemesi yaparak şöyle devam etti:
“En değerli insanları hedef aldılar. Bir kişinin diğerinden değerli olduğunu söyleyemem ama topluma en değerli katkıları olan kişileri, doktorları, üniversite rektörünü, hemşireleri, öğretmenleri, yazarları, sizin gibi gazetecileri öldürdüler. Bunu söylemekten nefret ediyorum ama belirli insanları hedef aldılar ama herkesi öldürüyorlar. Binaları yıkıyorlar ve kasıtlı olarak altyapıyı yok ediyorlar. Bu da İsrail’in kontrolü altındaki Gazze’yi 57 yıl yönetip 17 yıl boyunca tam kuşatma altında tutmasından sonra oldu. Dolayısıyla bu bir soykırımdır.”
İsrail’in Gazze’ye saldırılarının Yahudilerin güvende olmasına yardımcı olmayacağını belirterek, “Bence antisemitizmin en büyük nedeni bu.” diyen Mivasair, şunları kaydetti:
“Aslında İsrail’i bunu yapmaya iten nevrozun bir kısmının Yahudi halkını güvende tutmamak olduğunu düşünüyorum. Hikayenin bir kısmı, ‘Biz her zaman kurbanız, her zaman savunmasızız. Bize saldıracaklar. Bizi öldürmek, yok etmek istiyorlar.’ şeklindeydi. Eğer bu hikayeyi kesintiye uğratan normal bir hayat yaşamaya başlarsak diye onların Yahudi yaşamına dair anlayışlarını, hikayesini ve ideolojisini sürdürmeleri için sürekli olarak antisemitizmi kışkırtmaları gerekiyor.”
Haham Mivasair, insanların artık olanların çok daha fazla farkına varmaya başladığını belirterek, “Burada, Kanada’da sokaktaki insanların dikkat ettiğini düşünüyorum, bu çok açık. Bu tamamen adaletsiz bir durum.” diye konuştu.
Sinagog yetkilileri, toplantıları “Sadece eğitim amaçlı” diye savundu
E-posta ile ulaşılan Teaneck’teki Keter Torah Sinagogu yetkilileri ise sinagogda “satış işlemi yapılmadığını”, toplantıların sadece “İsrail’de gayrimenkul alımı için eğitici ve bilgilendirici” programlar olduğunu iddia etti.
Kameralara konuşmayı kabul etmeyen ve sinagog adına yazılı cevap veren HeraldPR şirketinin Üst Yöneticisi Juda Engelmayer, sinagogun söz konusu toplantı için sadece kiralık bir mekan olarak kullanıldığını savunarak, “Bu etkinlikler onlarca yıldır yapılıyor ve genellikle yerel meraklı izleyicilerin ilgisini çekiyor.” ifadesini paylaştı.
“İsrail’deki eviniz” adlı yasa dışı İsrailli yerleşimci bir grup ile ABD’de Texas merkezli Keller Williams adlı emlak şirketi tarafından New Jersey, New York, Toronto ve Montreal’de organize edilen ilgili satış toplantıları halka kapalı olarak yapılıyor.
ABD ve Kanada’da barış yanlısı grupların protestolarına neden olan bu toplantılara önceden kayıt yaptırılması isteniyor ve sadece Yahudi üyeler girebiliyor.