İsrail’de uzun yıllardır devam eden Ultra Ortadoks Yahudilerin de askere alınması konusu, 5 aydır devam eden Gazze saldırılarının gölgesinde tekrar alevlendi. Konuyu gündem getiren kişi, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant oldu:
“Askerlik yükünü taşımak ulusal bir görev. Toplumun tüm kesimleri bu yükü omuzlamalı. Askere alım uygulamalarında bir uzlaşıya varmalıyız ve ultra Ortodoksları da askere almalıyız.”
Savunma Bakanı’nın başlattığı tartışmaya İsrail Savaş Kabinesi üyesi Benny Gantz da X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımla katıldı. İsrail toplumunun tüm kesimlerinin askerlik hizmetine katılması gerektiğini belirten Gantz, bunun “güvenlikle ilgili, milli ve sosyal bir ihtiyaç” olduğunu ifade etti.
“Ülkeyi terk ederiz”
Haredi Yahudilerin zorunlu askerlik yapmasıyla ilgili tartışmalar İsrail’de uzun yıllardır yürütülüyor. Hatta yasama ve yürütme organlarının kararlarını beğenmeyen Harediler, sokaklarda büyük gösteriler düzenliyordu.
Ancak son haftalarda ateşlenen tartışmaları öncekilerden ayıran bazı noktalar var. Bunlardan en önemlisi Sefarad Hahambaşı İzhak Yosef’in açıklamaları.
“Eğer bizi orduya katılmaya zorlarlarsa hepimiz ülke dışına çıkarız. Bilet alıp gideriz”
Hahambaşı İzhak Yosef
Yosef, “Laikler devleti tehlikeye atıyor” iddiasında bulundu; “Tevrat olmadan, dini okullar olmadan ordunun hiçbir başarısının olmayacağını” ve “İsrail ordusunun Tevrat’a inanan dindarlar sayesinde başarılı olduğunu” ileri sürdü.
Kanal 12 televizyonuna konuşan Yosef’in bu açıklamaları İsrail’deki toplumsal fay hatları konusunda oldukça kıymetli ipuçları barındırıyor.
Zaten bu da anlaşılmış olacak ki, İsrail’in eski başbakanlarından, muhalefet lideri Yair Lapid, hahambaşına tepki gösterdi.
“Haham Yosef’in sözleri utanç verici ve hayatlarını ülke için feda eden İsrail askerlerine bir hakaret. Haham Yosef bir devlet çalışanı, maaşını devletten alıyor, devleti tehdit edemez. Ordudan her kim kaçarsa kaçsın, İsrail devletinden bir kuruş alamaz.”
Eski dışişleri bakanlarından, İsrail Evimiz partisi lideri Avigdor Lieberman da, Yosef’i ülkenin güvenliğine zarar vermekle suçladı.
Haredi Yahudiler kimdir?
Dış görünüşlerine dair en belirgin özellikleri, siyah takım elbise, siyah fötr şapka ve beyaz gömlek…
Harediler, onlarca yıl boyunca İsrail’de ilgi ve moderniteden uzakta, sessizce hayatlarını yaşadılar. Yaşadıkları ve konuşlandırıldıkları her yerde kendi organizasyonları, hizmet kurumları, mağazaları ve okulları bulunuyor.
İsrail’in kuruluş yıllarında Yahudi Ajansları tarafından Filistinlilere karşı demografik üstünlük açısından Haredi Yahudiler önemsendi. Öyle ki, bazı istatistliklere göre 1979’dan bu yana topluluk yüzde 500’den fazla büyüdü.
O dönemde İsrail nüfusunun yüzde 5,6’sını aşmayan yüzdeleri bugün yüzde 13’ü oluşturuyor.
Sayıları artan ve İsrail Meclisi Knesset’te partileri bulunan Harediler, artık eski günlerini mumla arıyor. Zira, komuoyu etkileri her geçen gün artan bu topluluğu ve haklarını sık sık tartışmaya açıyor.
Tahminlere göre laik kesimle sorunları ve derin görüş ayrılıkları yaşayan Haredilerin sayısı 2048 yılında 2,86 milyona ulaşacak ve toplam nüfusun yüzde 21,2’sini oluşturacak.
Askerliği reddediyorlar
Genellikle ‘aşırı dindar’ olarak anılan Harediler, Yahudi öğretilerini koruyarak ve İsrail’e ilahi koruma sağlayarak devletin ilerlemesine katkıda bulunduklarını iddia ediyorlar.
Zaten Hahambaşı Yosef’in açıklamalarında da bu durum açıkça görülüyor.
1948’de İsrail’in kuruluşundan bu yana Haredi liderler, dindar Haredi erkeklerinin asıl misyonunun zorunlu askerlik değil, Tevrat’ı öğrenmek olduğuna inanarak, zorunlu askerliğe karşı çıktılar.
İsrail’de dini kurumlara kayıtlı olanlar, askerlik hizmetine alternatif olarak üç yılı bulabilecek öğrenim süreleri boyunca aylık maaş alıyorlar.
Ağırlıklı olarak Kudüs ve Bney Brak şehirlerinde yaşayan Harediler, laik eğitim sistemini de kabul etmeyerek sadece dini eğitim veren “Yeşiva” adlı dini okullarda eğitim görüyor.
“Yeşiva” okullarında eğitim gören Yahudiler, zorunlu askerlik görevinden muaf tutuluyor. Zorunlu askerlik hizmetinin olduğu ülkede Haredilerin bu tutumu, polisle sık sık gerilim ve arbede yaşamalarına sebep oluyor.
Haredilerin büyük çoğunluğu akıllı telefon kullanmıyor ve televizyon izlemiyor. Harediler dini gerekçelerle çok çocuk yaptığı için nüfusları da hızla artıyor. Yahudi toplumunun gelir seviyesi en düşük kesimini oluşturan Haredilerin çoğu devletten maddi yardım alıyor.
Haredileri temsil eden iki partinin yer aldığı sağcı koalisyon hükümeti, askere gitmeleri ve laik eğitim sistemine dahil olmaları için Haredilere baskı yapmaktan kaçınıyor.
Anayasa Mahkemesi de çözemiyor
İsrail’de Yüksek Mahkeme, Haredi nüfusun tamamının zorunlu askerlikten muaf tutulmasını öngören farklı yasaları geçmişte “ayrımcı” ve “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle iptal etmişti.
Ülkede hükümetler, Savunma Bakanlığı aracılığıyla orduya Tevrat okullarında dini eğitim gören erkeklerin zorla silah altına alınmaması yönünde talimat gönderiyor.
Hükümet Haziran 2023’te söz konusu kararın Mart 2024’e kadar uzatılması yönünde karar almıştı. Haredilerin de askere alınması gerektiğini savunan liberal sivil toplum örgütü İyi Yönetim Hareketi, Yüksek Mahkemeye hükümetin bu kararına itiraz eden dilekçe sunmuştu.
İsrail’de hükümet, Yüksek Mahkemeye sunduğu savunmada 7 Ekim’de Gazze’ye yönelik saldırıların başlamasıyla zorunlu askerliğe ilişkin bir yasa teklifi hazırlanamadığını belirterek, yasa teklifi için hazirana kadar süre talep etti.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi, Haredilerin askere gitmemesini “vatandaşlara yönelik muamelede bir tür ayrımcılık” olarak gerekçelendirmiş olsa da, hükümet soruna radikal bir çözüm bulana kadar bazı geçici muafiyetlere izin verdi.
Ancak bu muafiyetler, güvenlik servisleri ve ordu tarafından zorunlu askerlik hizmetinin, 18 yaşında askerlik hizmetine veya ulusal hizmete katılan tüm İsrailliler gibi Ortodoks cemaatine de uygulanmasını talep eden İsrail toplumu içinde büyük gerilim ve tartışmalara neden oluyor.