Eski İsrail Dışişleri Bakanı Shlomo Ben-Ami, ABD’nin, İsrail’in saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’ndeki gelişmelere yönelik tavrını ve İsrail Başbakanı Netanyahu’nun bu tavra verdiği tepkilerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
ABD’nin “Filistin devletinin kurulmasını Gazze savaşının sona ermesine bağlayarak taktiksel bir hata” yaptığını söyleyen Ben-Ami, ABD Başkanı Joe Biden’ın Filistin devletinden bahsetmesine ilişkin, “ABD’nin savaşın sonlandırılmasını Filistin devletiyle ilişkilendirmesi, Netanyahu’ya siyasi güç verdi.” değerlendirmesini yaptı.
Gelinen aşamada, savaşı sonlandıracak çözümlere odaklanılması gerektiğini savunan Ben-Ami, “Esir takası yapılmalı, Filistin Yönetimi Gazze’yi de kapsayacak şekilde genişletilmeli ve Gazze’nin Batı Şeria ile birliği yeniden sağlanmalı ve ardından gelecek müzakerelere açık kapı bırakılmalıydı.” ifadelerini kullandı.
“Filistin devletinin” müzakerelere daha sonra eklenmesi gerektiğini öne süren Ben-Ami, “Ancak bu aşamada bir Filistin devletinin kurulmasıyla ilişkilendirilmemeli çünkü bu, çok uzak bir ihtimal.” dedi.
Ben-Ami, “Filistin devletini tartışmanın ortasına koymak Netanyahu’ya güç sağlamaktadır. İsrailliler için şu an Filistin devletiyle anlaşma zamanı değil. Uluslararası toplum bir Filistin devletini empoze etmeyi dile getirdiğinde, İsrailliler Netanyahu’nun arkasında toplandılar çünkü şu anda istedikleri bu değil.” değerlendirmesinde bulundu.
“Mevcut İsrail hükümetiyle İsrail hiçbir yere varmıyor”
Ben-Ami, Filistin meselesinde iki devletli çözümün nihai olduğunu belirterek “Umarım Filistinliler, Biden ile daha iyi bir anlaşmaya varırlar. Bunu ironik bir şekilde söylüyorum çünkü (Eski ABD Başkanı Bill) Clinton hükümetinde teklif edilenden daha iyi bir anlaşma elde edebileceklerine inanmıyorum.” diye konuştu.
Filistin devletinin kurulmasının “şimdilik” görüşmelerin dışında bırakılması gerektiğine dikkati çeken Ben-Ami, “(İki devletli çözüm) Bu savaşın sonlandırılması hakkındaki yol haritasıyla ilişkilendirmenin yanlış olduğunu düşünüyorum çünkü Netanyahu’nun kamuoyunu, bu anlaşmanın bütününe yönelik olumsuz etkilemesine yol açıyor.” ifadelerini kullandı.
Ben-Ami, bu konuda ilerleme kaydedilebilmesi için hem İsrail hükümetinde hem de Filistin Yönetimi’nde değişim olması gerektiğini dile getirdi.
Başkan Biden’ın, çözüme ulaşılabilmesi için Filistin Yönetimi’nin “reformdan geçirilmesi” gerektiğinin önemini anladığını ifade eden Ben-Ami, “Sorun şu ki Biden, Filistinlilerin kendi evlerini düzene koymaları gerektiğini vurguladı. Bence o da İsrail’in kendini düzene sokması gerektiğini çok iyi biliyor. Çünkü mevcut İsrail hükümetiyle İsrail hiçbir yere varmıyor.” değerlendirmesini yaptı.
Ben-Ami, mevcut İsrail hükümetini “mesihçi aşırılık yanlıları” olarak tanımlayarak Netanyahu’nun “savaş sonrası vizyonunu boş” olarak değerlendirdi.
‘Tarihimizdeki en aşırılıkçı hükümet’
İsrail Başbakanı Netanyahu ve mevcut koalisyonuna yönelik eleştirilerini sürdüren Ben-Ami, İsrail Başbakanı’nın bir şekilde “kabul edebileceği” bir sonucu güvence altına almaya çalıştığını söyledi.
Gazze’nin güneyinde yerlerinden edilmiş milyonlarca Filistinlinin barındığı Refah kentine İsrail’in kara harekatı düzenleme planına ilişkin konuşan Ben-Ami, “Netanyahu’nun Hamas ve bölgedeki paydaşlar üzerinde baskı kurarak Gazze’de kabul edebileceği nihai koşulları oluşturmaya çalıştığı bir blöf bu. Benim hissim bu. İsrail’in yapacağı şeyin bu olduğunu düşünmüyorum.” dedi.
İsrail’in bu noktada “esir ve rehinelerin takas edildiği bir anlaşmanın parçası olarak savaşı durdurması” gerektiğini vurgulayan Ben-Ami, Netanyahu iktidardayken bunun gerçekleşme ihtimalinin zayıf olduğunu, “barış müzakerelerine açık olabilecek daha merkezci bir hükümete” ihtiyaç olduğunu belirtti.
Ben-Ami, Netanyahu’nun koalisyonunun herhangi bir siyasi sürece girmeye istekli olmadığına işaret ederek “Eğer siyasi bir sürece girerse dağılır çünkü aşırılık yanlıları tarafından terk edilir ve umarım hükümet düşer.” diye konuştu.
Netanyahu’nun “esas olarak kişisel iktidarını sürdürmeye odaklandığına” dikkati çeken Ben-Ami, “İleride, biz İsrailliler, Tanrı’nın izniyle, tarihimizdeki bu en aşırılıkçı hükümetten, Netanyahu hükümetinden kurtulduğumuzda, Filistinliler ve Arap devletleriyle siyasi bir çözüm için müzakereleri yeniden başlatmanın bir yolunu bulmalıyız.” ifadelerini kullandı.