Wilders, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ben sağcı bir kabine; daha az sığınma ve göç istiyorum. Hollandalılar öncelikli olmalı.” ifadelerine yer verdi.
Ancak koalisyondaki tüm partilerin desteklemesi halinde başbakan olabileceğini belirten Wilders, böyle bir durumun söz konusu olmadığını aktardı.
Wilders, merkez sağ ve aşırı sağ partilerin koalisyon kurmasını engellememek için başbakanlıktan vazgeçtiğini iddia etti.
Aşırı sağcı lider, “Ben yine de Hollanda Başbakanı olacağım hem de daha fazla Hollandalının desteğiyle. Yarın değilse bile, yarından sonraki gün. Çünkü milyonlarca Hollandalının sesi duyulacak.” sözleriyle gelecek seçimlerde tekrar aday olacağının mesajını verdi.
Wilders’in bu kararının ardından ülkenin yeni başbakanının kim olabileceği konusunda belirsizlik devam ediyor.
Ülkede 22 Kasım’da yapılan erken genel seçimlerde yüzde 23,5 oyla 37 sandalye kazanan Wilders, 24 sandalye ile üçüncü sırayı alan Demokrasi için Halk Partisi (VVD), 20 sandalye ile dördüncü sıraya yerleşen Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) ve 7 sandalye ile altıncı sırayı alan Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi (BBB) ile sağ/aşırı sağ koalisyon hükümeti kurmak istediğini açıklamıştı.
Pieter Omtzigt’in lideri olduğu, ilk defa seçimlere katılan NSC’nin, 6 Şubat’ta koalisyon görüşmelerinden çekilme kararı alması, Wilders’in istediği, meclis çoğunluğuna sahip koalisyon hükümetinin kurulmasını imkansız hale getirmişti.