BM raportörleri, 15 Mart İslamofobi İle Mücadele Uluslararası Günü dolayısıyla yayımladıkları ortak yazılı açıklamada, BM Genel Kurulunun 2022’de 15 Mart’ı “Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” ilan ettiğini, hoşgörü ve barış kültürünün her düzeyde desteklenmesine, küresel diyaloğun teşvikine yönelik uluslararası çabaların güçlendirilmesi çağrısında bulunduğunu bildirdi.
Din veya inanca dayalı korkutma, şiddet ve tahrik eylemlerinin geçen yıl dünya genelinde hızla arttığı belirtilen açıklamada, İslam karşıtlığının da endişe verici boyutlara ulaştığı kaydedildi.
Açıklamada, ülkelere İslam karşıtlığı da dahil her türlü dini nefrete karşı her türlü tepkiyi evrensel değerler, ilkeler ve uluslararası insan haklarının yasal çerçevesine dayandırma çağrısı yapıldı.
“Kur’an-ı Kerim’in planlı ve halka açık bir şekilde yakılması içler acısı bir durumdur.” ifadesine yer verilen açıklamada, İsrail’in ramazan boyunca yaygın açlığa ve ciddi yetersiz beslenme belirtilerine rağmen Gazze’deki çoğunluğu Müslüman sivil nüfusa yeterli insani ve gıda yardımı ulaştırmayı engellemeye devam etmesinin dehşet verici olduğunun altı çizildi.
Açıklamada, İsrail’in, Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girişlerine getirdiği yersiz kısıtlamadan ciddi anlamda endişe duyulduğu vurgulanarak, “Dünyanın her yerinde camilere, kültür merkezlerine, okullara ve hatta Müslümanlara ait özel mülklere yönelik saldırılara tanık oluyoruz.” ifadesi kullanıldı.
BM özel raportörleri
BM özel raportörleri, İnsan Hakları Konseyinin özel mekanizmaları diye tanınan sürecin parçası olarak biliniyor.
BM İnsan Hakları sistemindeki bağımsız özel mekanizmalar, Konseyin belirli bir ülkenin durumunu veya dünyanın herhangi bir yerindeki tematik sorunları ele alan bağımsız bilgi toplama ve izleme mekanizmaları olarak öne çıkıyor.
Kurumun bünyesinde bulunmayan özel mekanizmaların uzmanları, gönüllülük esasına göre ve bağımsız şekilde çalışmalarını yürütüyor.