Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese’in, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını ele alan “Bir Soykırımın Anatomisi” başlıklı raporu, BM İnsan Hakları Konseyinin 55. Oturumu kapsamında yayımlandı.
İsrail’in, 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden saldırılarla Gazze’yi yerle bir ettiği belirtilen raporda, “13 binden fazlası çocuk olmak üzere 30 binin üstünde Filistinli öldürüldü.” ifadesi yer aldı.
Raporda, 71 binden fazla kişinin yaralandığı ve çoğunun sakat kaldığı kaydedildi.
“Filistinlilerin yaşadığı bu öngörülemeyen travma nesiller boyu devam edecek”
Gazze’deki yerleşim alanlarının yüzde 70’inin yok edildiği ve nüfusun yüzde 80’nin zorla yerinden edildiği vurgulanan raporda, birçok cesedin enkaz altında kaldığı bildirildi.
“Binlerce kişi gözaltına alındı, sistematik olarak insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleye maruz bırakıldı.” ifadesinin kullanıldığı raporda, Filistinlilerin yaşadığı bu öngörülemeyen travmanın nesiller boyu devam edeceğinin altı çizildi.
Raporda, İsrail’in Gazze’de Filistinlilere karşı “soykırım” yaptığını gösteren eşiği aştığına inanmak için haklı gerekçeler olduğu vurgulandı.
Raporda ayrıca, bu konudaki en önemli bulgulardan birinin, İsrail’in idari ve askeri liderliği ile askerlerinin, “Filistin halkına yönelik soykırımsal şiddeti” meşrulaştırmak için savaş hukuku ilkelerini kasıtlı şekilde ihlal etmeleri olduğu kaydedildi.
Gazze’de yaşamı sürdürmek için gerekli her şey sistematik olarak yok edildi
Albanese, BM İnsan Hakları 55. Oturumu kapsamında raporunun sunumunu yaptı.
“Ülkeler, Gazze’de daha fazla can kaybını önlemek için Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklere uyması gerekir.” diyen Albanese, İsrail’in devam eden saldırılarının Gazze’yi yok ettiğini söyledi.
Albanese, korkunç sayıda ölüm, hayatta kalanlara verilen telafisi mümkün olmayan zararların yanı sıra hastanelerden okullara, evlerden ekilebilir arazilere kadar Gazze’de yaşamı sürdürmek için gerekli her şeyin sistematik olarak yok edildiğini vurguladı.
Özellikle yüz binlerce çocuk, hamile ve genç annenin yaşadıkları zor duruma işaret eden Albanese, bu durumun, İsrail’in yalnızca Filistinlileri bir grup olarak sistematik olarak yok etme niyetinin kanıtı olarak yorumlanabileceğini belirtti.
İsrail, 6 aydan kısa bir süre içinde Gazze’yi yerle bir etti
Albanese, İsrail’in 7 Ekim 2023 sonrası ilk 2 hafta Gazze’ye tüm insani yardımların girişini engellediğini ve daha sonra ise su, gıda, elektrik ve yakıt konusunda aşırı kısıtlamalar getirdiğini anımsattı.
“İşgalci güç” İsrail’in Gazze’deki Filistinlilerin ana destekçisi olan BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) da zarar verdiğini vurgulayan Albanese, “Açlıktan ölen Filistinlilerin sayısı artıyor. İsrail, 6 aydan kısa bir süre içinde Gazze’yi yerle bir etti. İsrail neredeyse tüm sivil altyapıyı, tarım arazilerini, evleri, sağlık tesislerini, telekomünikasyon altyapısını, üniversiteleri, eğitim tesislerini, camileri ve kiliseleri ve sayısız kültürel alanı yok etti veya ciddi şekilde zarar verdi.” diye konuştu.
Albanese, İsrail askerlerinin Filistinli aileleri, anneleri ve çocukları öldürdükleri, ayrıca evleri, camileri ve okulları bombaladıklarıyla övünen görüntüleri de internet ortamında yayımladığını söyledi.
“Bu soykırım eylemleri, Gazze’deki tüm Filistin halkını ‘yok edilmesi’ veya ‘zorla uzaklaştırılması gereken düşmanlar’ olarak nitelendiren şiddetli Filistin karşıtı söylemlerden kaynaklandı.” ifadelerini kullanan Albanese, komuta yetkisindeki İsrailli üst düzey yetkililerin rutin olarak askerlere “Gazze halkını yok etmeleri” yönünde çağrıda bulunmasının, soykırıma yönelik açık ve aleni teşvikin ikna edici kanıtı olduğunu vurguladı.
Albanese, kanıtların, bu soykırım kışkırtmasının sahadaki askerler tarafından içselleştirildiğini ve uygulamaya konulduğunu da gösterdiğini bildirdi.
İsrail’in idari ve askeri liderlerinin, Filistin halkına karşı soykırım niteliğindeki şiddeti meşrulaştırma çabasıyla, uluslararası insancıl hukukun temel kurallarını kasıtlı olarak çarpıttığının altını çizen Albanese, İsrail’in, canlı kalkan, tahliye emri, güvenli bölge, ikincil hasarlar ve tıbbi korumanın tanımlarını kasıtlı olarak genişleterek, bunların koruyucu işlevlerini “insani kamuflaj” olarak kullandığını ifade etti.
Albanese, “Burada Filistinlilere karşı soykırıma yönelik şiddet içeren bir devlet politikası yer alıyor.” dedi.
Spesifik olarak İsrail’in üç soykırım eylemi gerçekleştirdiğini belirten Albanese, bunların “grup üyelerine ciddi bedensel veya zihinsel zarar vermek”, “grubun tamamen veya kısmen fiziksel olarak yok edilmesine yol açacağı hesaplanarak yaşam koşullarını kasıtlı olarak bozmak” ve “grup içinde doğumları önlemeye yönelik tedbirleri uygulamak” olduğuna vurgu yaptı.
Albanese, Uluslararası Adalet Divanı’nın 26 Ocak’ta Gazze’de soykırım riski konusunda makul kanıtlar bulduğunu hatırlatarak, “Ülkelerin harekete geçme zamanı o zamandı ve henüz harekete geçmedikleri için o zaman şimdi.” dedi.
Ülkelere Gazze’de yaşananlara kayıtsız kalmamaları çağrısında bulunan Albanese, BM üyesi ülkelere, İsrail’e silah ambargosu ve yaptırım uygulamaları yönündeki yükümlülüklerini hatırlattı.