Mısır’ın BM Cenevre Ofisi nezdinde Daimi Temsilciliği öncülüğünde “BM Bağımsız Uluslararası Araştırma Komisyonunun Doğu Kudüs ve İsrail dahil işgal altındaki Filistin toprakları hakkında brifingi” başlıklı toplantı düzenlendi.
Toplantıya, Pillay’ın yanı sıra Mısır’ın BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmed Ihab Gamaleldin, Türkiye’nin BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Güven Begeç ile çok sayıda ülkenin temsilcisi katıldı.
Büyükelçi Gamaleldin’in açılış konuşmasının ardından söz alan Komisyon Başkanı Pillay, Orta Doğu’daki son gelişmelere değindi.
İsrail ile İran arasındaki gerginliğe işaret eden Pillay, bu durumun bölgesel çatışmayı tetiklemesi riski konusunda ciddi endişeleri bulunduğunu belirtti.
Pillay, tarafların bu süreçte gerilimi düşürmeye ve bölgedeki çatışmaların siviller üzerindeki etkisinin azaltılmasına yönelik çalışmalarının kritik önem taşıdığını vurguladı.
Komisyonun 2021’de kurulmasının ardından dört rapor hazırladıklarını, bunları BM İnsan Hakları Konseyi ile BM Genel Kuruluna sunduklarını kaydeden Pillay, genel olarak işgal altındaki Filistin topraklarında İsrail askerlerinin güç kullanımı, artan silahlanma ve buradaki sivil alanın daralması gibi konuları ele aldıklarını söyledi.
Pillay, komisyonun 7 Ekim 2023’ten bu yana tüm çalışmalarını mevcut çatışmaya odakladığını ve gerçekleştirilen eylemleri araştırdığını dile getirdi.
İsrail’in, 7 Ekim 2023’ten sonra Gazzelilere karşı benzeri görülmemiş savaş yürüttüğünü vurgulayan Pillay, 6 ayı aşkın süredir devam eden bu saldırılarda 33 bini aşkın Gazzelinin öldüğünü, bunların yarısından fazlasının çocuk ve kadın olduğunu belirtti.
“DSÖ, Gazze’deki sağlık hizmetlerine yönelik 400’den fazla saldırı doğruladı”
Pillay, “BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) verilerine göre, okulların yüzde 40’ının doğrudan İsrail saldırılarından etkilendiği Gazze’de 1,7 milyondan fazla kişi bölge içinde yerinden edildi. Gazze’deki sağlık sistemi çökmenin eşiğinde. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Gazze’deki sağlık hizmetlerine yönelik 400’den fazla saldırıyı doğruladı. Bu, uluslararası hukukun açıkça ihlalidir. Gazze’de Ekim 2023’ten bu yana uygulanan abluka, hayal edilemeyecek insani felakete yol açtı. Kıtlık ve açlık, artık bölge sakinleri için bir gerçeklik haline geldi.” dedi.
Yolların ve altyapının da ciddi şekilde tahrip edildiğine dikkati çeken Pillay, bu durumun insani yardım faaliyetlerinin gerçekleştirilmesini de engellediğini bildirdi.
“İsrailli yetkililer, Gazze’ye insani yardım girişini düzenli olarak durdurdu veya engelledi.” diyen Pillay, bunun Uluslararası Adalet Divanının İsrail aleyhine açılan “soykırım” davasındaki ihtiyati tedbir kararlarına aykırı olduğunun altını çizdi.
Pillay, komisyonun İsrail güvenlik güçlerince Gazze ve Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da işlediği uluslararası suçları da araştırdığını ve buna dair ilk bulguları haziranda BM İnsan Hakları Konseyinde paylaşacağını ve ekimde BM Genel Kuruluna sunacağını anlattı.
Komisyonun, geçen yıl likidite krizi yaşadığına işaret eden Pillay, çalışmalarını verimli bir şekilde yerine getirebilmek için tüm üye devletlerin desteğine ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Büyükelçi Begeç de komisyonun çalışmalarına Türkiye’nin güçlü desteğini yineledi.
Begeç, Gazze’de işlenen ağır uluslararası hukuk ihlalleri için hesap verilebilirliğin sağlanmasının önemine işaret etti.