Üniversite yönetimi tarafından yapılan yazılı açıklamada, öğrencilerle yapılan görüşmelere ilişkin bilgi verildi.
Açıklamada, okul yönetimi ile öğrenci temsilcileri arasındaki diyaloğun çıkmaza girdiği belirtilerek, eylemlerin kampüs içinde toplum üyeleri için istenmeyen bir ortam oluşturduğu savunuldu.
Öte yandan öğrencilere kamp alanını aynı gün yerel saatle 14.00’e kadar boşaltmaları çağrısında bulunularak, buna karşı gelen protestocu öğrenciler disiplin cezası ve okuldan uzaklaştırma ile tehdit edildi.
Öğrencilere süre verilmesi nedeniyle New York Polisinin (NYPD) tekrar müdahale edebileceği yönünde oluşan beklenti üzerine basın mensupları kampüsü doldururken, öğrenciler Filistin’i destekleyen slogan ve pankartlarla gün boyu herhangi bir müdahale ile karşılaşmadan gösterilere devam etti.
“Paniğe kapılmamayı öğrendik”
Gösteriye katılan ve kendisini Taya olarak tanıtan öğrenci, AA muhabirine, “Üniversite yönetiminin ne yapacağı belli olmuyor. Geçtiğimiz hafta burada bulunduğumuz sürece buna benzer pek çok tehditte bulundular. Onları fazla ciddiye almamayı, paniğe kapılmamayı öğrendik.” diye konuştu.
Taya, okuldan atılma uyarıları için de “Elbette kimse böyle bir şeyi istemez. Ancak bu eylemlere katılmaya başladığımızda aldığımız riskleri biliyorduk. Doğru olduğunu düşündüğünüz şeyi açıkça ifade etmenin okuldan atılmanıza yol açması için hiçbir neden yok.” dedi.
Eylemlere sonuna kadar devam edeceklerini belirten Taya, kampüste “Yahudi düşmanlığı” yapıldığı yönündeki suçlamalar için de şunları söyledi:
“Sanırım kamp alanını ziyaret eden herkes bu suçlamaların tamamen asılsız olduğunu görebilir. Oturup şarkılar söylediğiniz, davul çaldığınız, ilahiler okuduğunuz kampta her zaman harika bir enerji oluyor. Bu hareketin parçası olan çok sayıda siyonist karşıtı Yahudi öğrenci de var. Barış için Yahudi Sesleri (JVP) içindeki öğrencilerimiz (burada) Hamursuz bayramını kutluyor, bu yolda liderlik ediyorlar. Yani herkes için hoş bir ortam. Kampa gerçekten gitmiş olan hiç kimsenin bu dedikodulara inandığını sanmıyorum.”
Protestolar devam ederken, göstericilerin olduğu alanda iki İsrail yanlısı öğrencinin İsrail bayrağı açması dikkati çekti.
Bazı öğrencilere disiplin cezaları verildi
Öte yandan, Columbia Üniversitesi Halkla İlişkiler Departmanı Başkan Yardımcısı Ben Chang, gösterilere katılan bazı öğrencilere disiplin cezaları verilmeye başlandığını duyurdu.
Chang, kaç öğrenci hakkında işlem yapıldığı konusunda bilgi vermezken, söz konusu öğrencilerin yarı yılı tamamlayıp mezun olamayacaklarını, üniversite lojmanlarına ve akademik binalara kabul edilmeyeceklerini ifade etti.
ABD üniversitelerinde Filistin’e destek eylemleri
Nisan ayı ortalarında Columbia Üniversitesinde Filistin destekçisi öğrenciler, okulun, İsrail’in işgalini ve Gazze’deki soykırımını destekleyen şirketlere devam eden finansal yatırımlarını protesto amacıyla kampüsün bahçesinde oturma eylemi başlatmıştı.
Rektörlük, eylemlerin ikinci gününde New York polisinden göstericilerin dağıtılması için yardım talebinde bulunmuş, kampüse giren polis, 108 civarında öğrenciyi gözaltına almıştı.
Columbia Üniversitesindeki olay, 7 Ekim 2023’ten sonra ABD’deki üniversitelerde Filistinli öğrencilere karşı başlayan “ifade özgürlüğü” engellemeleri tartışmalarını tekrar gündeme getirmiş, gözaltılara tepki olarak öğrenci protestoları ülke genelindeki diğer üniversitelere de yayılmıştı.
ABD genelinde hala 50’den fazla büyük üniversitede Filistin’e destek için öğrenci eylemleri devam ediyor ve polisin son iki haftada aralarında bazı öğretim görevlileri de dahil 1000’den fazla öğrenciyi gözaltına aldığı belirtiliyor.