Alnaouq, İsrail’in Gazze’de 22 Ekim’de düzenlediği saldırıda, babası, iki erkek kardeşi, 3 kız kardeşi ile tamamı 13 yaşın altında 14 yeğenini kaybettiğini söyledi.
Gazze’de öldürülen gazetecilerden de bahseden Alnaouq, “Ben buna suikast derim çünkü İsrail tüm o gazetecileri öldürmek niyetindeydi. Çünkü İsrail, dünyanın Gazze’de olanları duymasını istemiyor. Gazze’de çok korkunç savaş suçları işliyorlar ve dünyanın bunu duymasını istemiyorlar.” diye konuştu.
Alnaouq, İsrail’in gazetecileri hedef alma stratejisinin ise başarısız olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Başka ülkede olsa başarılı olabilirdi ancak Filistin’de bir gazeteci öldürürseniz 100 kişi gazeteci olmak ister. Çoğunlukla Gazze’de yaşananları çekip dünyayla paylaşmak için haber yapmayı kendilerine görev edinen Gazze’deki yurttaş gazetecilere ihtiyacımız var. Filistinliler korkmazsa gazeteciler de korkmaz. Gazze’de çok sayıda vurulan, yaralanan ya da meslektaşını kaybeden, ama buna rağmen görevlerine devam eden gazeteciler gördük çünkü buna ihtiyaç var. Ayrıca kendi taraflarında yaşananları haberleştirmek gibi ahlaki, etik ve profesyonel sorumluluğa sahipler.”
“Batı medyası İsrail’in savaş suçları işlemesine olanak sağlıyor”
Alnaouq, Batı medyasını tarafsız olmamakla eleştirerek, “Batı medyası bugün yaşadığımız problemin bir parçası. Batı medyası, sahada gerçekte olup bitenleri haberleştirmeyi reddederek İsrail’in savaş suçları işlemesine, Filistinlilere yönelik katliamlar yapmasına olanak sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
Batı medyasını İsrail’le işbirliği içinde olmakla suçlayan Alnaouq, uluslararası kamuoyu ve Batı medyasını görevini yerine getirmeye çağırdı.
Alnaouq, Batı medyasının haberlerin olduğu gibi aktarılması gerektiğini belirterek, uluslararası kamuoyunun ise İsrail’in Filistinlilere karşı işlenen suçları durdurma sorumluluğu bulunduğunu söyledi.