Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy Hakikat TV’de katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ülke gelir dağılımında kesimler arasındaki farkın giderek açıldığına işaret eden Taçoy, orta gelirin altındaki alt kesimin giderek arttığını, bu kesimin alım gücünün ise hızla azalmakta olduğunu söyledi.
Taçoy, bu kesimin ciddi bir geçim zorluğu ile karşı karşıya olduğunu belirterek, ekonomideki gelişmenin üst tabakaya daha fazla yansıdığını kaydetti.
Bunun nedenlerinin doğru analiz edilmesi gerektiğinin altını çizen Taçoy, “yurtdışından gelen çalışma gücüyle fiyatların daha düşük kalmasını sağlamak, yerli çalışana ise gereken maaşı vermemek ve ücretlerini düşük tutmak bu sıkıntıyı getirir” dedi.
Taçoy, yapılan yasaların emekli maaşlarının belli bir noktadan sonra asgari ücretin altında kalmasına neden olduğunu ifade ederek, gelir dağılımında alt kesimin azaltılabilmesi için yapılabileceklerin tespit edilmesi gerektiğini söyledi.
UBP kurultayına yönelik olarak tüm söylediklerinin ülkenin içerisinde bulunduğu sıkıntılardan çıkış yoluyla ilgili farklı ve doğru vizyonu ortaya koymak amacıyla olduğunu vurgulayan Taçoy, “keçi can derdinde kasap et derdinde gibi bir durum söz konusu değil. Biz de herkes gibi can derdindeyiz ve bunun için yapılması gerekenleri ortaya koyuyoruz” dedi.
“aynı şekilde devam edeceksek kurultayı niye yapalım” diye konuşan Taçoy, hedeflerinin vatandaşın beklentisi olan değişimi sağlayacak, vatandaşın hislerini anlayan ve vatandaşla aynı dili konuşan bir ekibin ve önderliğin göreve gelmesi olduğunu vurguladı.
Taçoy, makamlarda oturanların değil, görevlerin kalıcı olması gerektiğini de söyledi.
UBP Başkanlığında sorunların çözümü noktasında iddialı olduklarını ifade eden Taçoy, ancak henüz kurultay kararı alınmadığını anımsattı.
Kurultaya ilişkin birçok dedikodunun bir şehir efsanesi şeklinde yayılmakta olduğunu belirten Taçoy, “biz bunların hiç birisinin içinde değiliz. Bunlara yanıtı içinde olan kişilerin vermesi en doğrusudur” dedi.
Taçoy, “biz dedikodulara girmiyoruz ve önümüze bakıyoruz. Önümüzdeki sürece ilişkin de şunu söylüyoruz: Bu ülkenin daha iyi bir idareye ihtiyacı var ve biz de buna talibiz. Kurultay kararı alınınca projelerimizi de açıklayacağız. Hedeflerimizi, vizyonumuzu ve bunları nasıl gerçekleştireceğimizi vatandaşlarımızla paylaşacağız” dedi.
Bazı kişilerin kendisinin adaylıktan çekileceği dedikodusunu yaymaya çalıştığına da değinen Taçoy, kendisine bugüne kadar bu yönde kimseden bir baskı gelmediğini ve çekilmesinin söz konusu olmadığını, olmayacağını vurguladı.
Et fiyatları konusunda ithal et getirmenin bir faydası olmayacağını ve önemli olanın teşviğin nasıl ve nereye yapılması olduğunu ifade eden Taçoy, bunu Başbakan Üstel’e de söylediğini anlattı.
Taçoy, bütünü teşviklendirerek yola çıkılması gerektiğini dile getirerek, bunun yapılması halinde son noktaya gelindiğinde hükümetin öngördüğü fiyatın da altında bir rakamın kendiliğinden çıkmış olacağını söyledi.
Yabancılara mal satışı konusunda atılmak istenen adımın bir tedirginlik ve güvensizlik yarattığına dikkat çeken Taçoy, “bu meselenin daha defalarca oturulup konuşulması lazım. Konuyu buna göre bir sonuca bağlamalıyız” dedi.
Taçoy, bu konudaki görüşlerin Kıbrıs meselesinin olgusuna bağlı olduğunu ifade ederek, atılan her adımın dıştaki temsiliyete ve içteki ekonomiye olan etkisine vurgu yaptı.
Konuyu tartışırken sadece İçişleri Bakanlığı’nın değil ekonomistlerin de dahil olması ve konunun hukuk dahil her açıdan tartışılması gerektiğinin altını çizen Taçoy, “sonuç sizin Kıbrıs konusundaki yerinizin ne olduğunu görmenizden geçer” dedi.
Kıbrıs konusunda bazı kesimlerin üçlü konferans talep ettiğini anımsatan Taçoy, bunu yaparken Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kıbrıs Türk tarafının yok saydığının unutulmaması gerektiğini söyledi.
Taçoy, “başlangıç noktası şu olmalıdır: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi gerçek anlamda bir anlaşmayı talep ediyor mu? Ben buna şu soruyla yanıt vermekteyim: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Kıbrıs Cumhuriyeti adından kullandığı gücü Kıbrıs Türkü ile paylaşmak istiyor mu? Rum tarafı Kıbrıs Cumhuriyeti ile elde ettiği gücü sonuna kadar kullanıyor ve bunu Kıbrıs Türkleri ile paylaşmayı asla istemiyor” dedi.
İç siyasetin halka bu durumu farklı aktarmaması gerektiğini vurgulayan Taçoy, bunun yapılmaya devam edilmesi halinde bir ilerlemenin söz konusu olamayacağının altını çizdi.
Taçoy, iki devletli çözüm politikasının taşıdığı öneme dikkat çekerek, söz konusu politikanın Kıbrıs Türkünün geleceği açısından taşıdığı öneme işaret etti.