Hür – İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu, Asgari ücretin belirlenmesinin ardından ilk kez Hakikat’e konuştu. Asgari ücretin belirlenmesi rağmen resmi gazete yayımlanmadığına dikkat çeken Serdaroğlu, hükümetin zamana oynamaması gerektiğinin altını çizerek, halkı kaybetmeyin uyarısında bulundu.
KARAR RESMİ GAZETE YAYINLANMADI HÜKÜMET ZAMANA OYNAMAMALI!
Asgari ücret masasına uzlaşı öncelikle gittiklerini hatırlatan Serdaroğlu, “Bir an önce asgari ücret belirlensin zaman kaybı olmasın diye kendilerinin masaya koyduğu orana el uzattık fakat uzattığımız eli bile tutmadılar. Hükümet niyetini orada belli etti. Asgari ücretin ilan edildi ancak resmi gazete yayınlanmadı. Hükümet hızlı davranmazsa kendilerinin ayıbı olur çünkü orada bir karar var bakanın ve hükümet temsilcilerinin de imzası vardır. Hükümetin bakanlar kurulundan resmi gazete yayımlamaması ve çeşitli mazeretlerle ötelemesi bizim tarafımızdan kabul edilir bir şey değildir. Asgari ücretlinin bir ay daha gecikmeli maaşını alması demek asgari ücretlinin erimesi demek çünkü zamlar yapıldı” dedi.
DİKTATÖR REJİMLERİNİN SONU BELLİ!
“Hükümet, hiçbir şeyde adım atmadığı gibi sepetteki ürünlerin revizesi ile ilgili bir adım atmadı” ifadelerine yer veren Serdaroğlu, “Hükümet üretemiyor, toplumuna bir şey veremiyor, kaosa oynuyor ve bundan beslenmeye çalışıyor. Asgari ücret pazarlık konusu olmamalı. İşverenler de bir elektrik, akaryakıt zammı olduğunda da hükümete tepki göstermeli. İşveren sendikasını bu noktada geride buluyorum. Bu kısır döngü üzerine gitmekle dengesiz bir fiyat artışı oluşuyor. Fiyat artışı ile gıdaya ulaşamayanlar Rum kesiminden alışveriş yapacak ve piyasada dönmesi gereken para Rum kesimine gidecek. Bunu görmek için beceri lazım. Çözüm üretmek beceri gerektirir ama şu anki hükümette bu beceri yok. Hiçbiri birbiri ile bağlı değil. Bir inatlaşma halindeler ve çözüm çözümsüzlüktür noktasında ilerliyorlar. Hiç kimse kendi fikir ve düşüncelerini söyleyemiyor. Tek adamcılık anlayışıyla Başbakan bu ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Sorunların ana sebebi de budur. Diktatörce yönetilen ülkelerin ve halklarının ne durumda olduğunu hepimiz görüyoruz. Belli ki gittiği yere kadar bu şekilde götürme niyetindeler” diye konuştu.