Bilgisayar başında bir oyun oynayarak veya takipçilerle sohbet ederek kısa zamanda para kazanmak herkesin hayali. Ancak son dönemde ortaya atılan bir iddia, bu parıltılı dünyanın perde arkasında çok daha farklı işlerin döndüğünü ortaya çıkardı.
Sosyal medyanın yükselişi beraberinde yeni meslek dalları da getirdi. Sosyal medya uzmanı, sosyal medya yöneticisi ve hatta sosyal medya fenomenliği…
Ortaya çıkan bu yeni nesil mesleklerden biri de sosyal medya yayıncılığı. Bir bilgisayar, kamera ve sesinizi duyurabileceğiniz bir mikrofon… Ücretsiz bir hesap oluşturup, ücretsiz bir aracı programdan yayına geç butonuna basarak siz de kendi yayınınıza sahip olabilirsiniz. Tabii ki bir anda büyük kitlelere hitap edebileceğinizi kast etmiyoruz. Sadece internet ortamında yayın açabilmenizin kolaylığını göstermeye çalışıyoruz.
Suçlama büyük: Kara para aklamak
Bu yayınları yapan kişilerin bir kısmı büyük kitlelere hitap edebiliyor. Sanal bir dünyada milyonlarca gerçek takipçiye ulaşabiliyorlar. Ulaşılan kitlenin büyüklüğü de sağlanan kazancın büyüklüğünü belirliyor. Takipçilerin gönderdiği bağış adı altındaki paralar, alınan sponsorluklar veya kanal abonelikleri… Kazanılan para bazen öylesine büyük ki yayıncılık onları takip eden kitlelerin de hayalindeki meslek haline dönüşüyor.
Kısa zamanda çok para kazanmak herkesin hayali. Hele ki bilgisayar başında bir oyun oynayarak veya takipçilerle sohbet ederek bu paraları kazanmak çok cezbedici. Ancak son dönemde ortaya atılan bir iddia, bu parıltılı dünyanın perde arkasında çok daha farklı işlerin döndüğünü ortaya çıkardı.
Kara para aklamak için kullanılan sistem nasıl çalışıyor?
Yayın platformu yayıncıların maddi kazanç sağlayabilmesi için “bit” sistemini oluşturdu. Bit aslında para demek, daha doğrusu platformun para birimi. 100 bit 1.4 dolar değerinde. Üye olan herkes kredi kartıyla bit alabiliyor. Takipçiler sevdikleri dinledikleri izledikleri yayıncılara bit gönderip bu sayede yayıncıya bildirim olarak düşen mesaj atabiliyor. İşte kara para aklayanlar bu sistemi kullandı.
Peki, ne yaptılar da kara parayı akladılar? Buna geçmeden önce gelin olayın ortaya nasıl çıktığına bakalım…
Oyun oynayan iki grubun tartışması aslında olayları buraya kadar taşıdı. Gruplar arası zıtlaşma yayın platformunun hack’lenmesine kadar uzadı. Platformdan elde edilen veriler ise herkesi şoke etti. Bitlerden yaklaşık 100-150 dolar arası gelir sağlayan kişilerin hesabına bazı günler 1500-2000 dolar arası para geldiği görüldü. Yanlış anlamadınız, günlük kazanılan rakamlardan bahsediyorum. Bu da akıllara “sahte bit sistemi mi var?” sorusunu getirdi. Platformu kullanan kişilerin yayıncılara baskısı olayı daha da derine götürdü. Bazı yayıncılar itirafta bulundu. Böylece kara paranın nasıl aklandığı da ortaya çıktı.
Yayıncının büyüklüğüne göre farklı teklifler yapıldı
Kara para aklayanlar yayıncılara ulaştı. Onlara yüksek miktarda bit göndereceklerini söylediler. Ancak bir şartları vardı. Gönderilecek paranın bir kısmını kripto para olarak geri göndermesini istediler. Anlaşma şartları yayıncıdan yayıncıya değişiyordu. Kiminden yüzde 50, kiminden yüzde 80 pay istediler.
Anlaşmayı kabul eden yayıncılarla kara para aklayanlar arasında kirli bir ticaret başladı. Bitler hesaba geldi, parayı gönderenlere kripto para aracılığıyla payları verildi. Bu işlem kimi yayıncıda ara ara, kimi yayıncıda ise sürekli devam etti.
Peki ama bir kişi gönderdiği yüz liranın niye 80 lirasını geri ister ki? işte burada paranın kaynağının önemi devreye giriyor. Para yasadışı yollardan elde edilmiş kirli para ve bit, kripto dönüşümleriyle aklanıyor.
Gelen paraların kaynağının çalıntı kredi kartları olduğu konuşuluyor. Bir Türk vatandaşının yayın platformuna seslendiği bu tweet iddiayı destekler nitelikte. Attığı mesaja göre, kredi kartı ele geçirilmiş, kartıyla yayın platformunda yüksek miktarda bit alımları yapılmış. O bitlerin nasıl temizlendiğini ise zaten artık biliyorsunuz.
Konu hakkında soruşturma sürüyor
Bu kirli tezgaha hiç bulaşmayan insanlar da var tabii ki. Ekip olanlar bu işi yapanlarla anlaşmalarını feshetti. İsmi geçen çoğu kişiden bit alıp kripto verme sürecini kabul etse de kara para suçlaması için “ben bilmiyordum” veya “bunda benim suçum ne?” gibi açıklamalar geldi.
Kamera önünde görülenle, kamera arkasında yaşananlar arasında büyük bir fark var. Gösterilene inanan ve aynı hayatı yaşamak isteyen gençler şimdi şaşkın… Ortaya çıkan olay Sosyal medyada yapılan yüzlerce kirli anlaşmadan sadece biri belki de… Aynı teklifleri alan ama reddeden yayıncılar ise konuşmaya ve anlatmaya devam ediyor. Konu soruşturulmaya başlandı. Taraflar dinleniyor. Şimdilik tüm bunlar bir iddia üzerine ortaya dökülen ifşaatlar. Ama itiraflar da gösteriyor ki böyle bir düzen gerçekten kurulmuş.