ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, ABD ordusunun Çin’in olası saldırılarına karşı Tayvan’ı “kesinlikle savunabileceğini” belirtti.
The Hill’in haberine göre, Milley, Aspen Güvenlik Forumu’nda yaptığı konuşmada, Çin ile Tayvan arasındaki gerilime dair değerlendirmelerde bulundu.
Milley, Çin’in Tayvan’ı gelecek 2 yıl içerisinde kontrolü altına alma girişiminde bulunmasını beklemediğini ancak bunun gerçekleşmesi durumunda ABD ordusunun kesinlikle “adayı koruma kapasitesinin” olduğunu kaydetti.
Çin’in adanın kontrolünü ele geçirmeye çalışması halinde müdahale kararının Beyaz Saray’a bağlı olacağına işaret eden Milley, Pekin yönetiminin bu adımı gündemine alması ihtimaline karşı planların hazırlandığını vurguladı.
Milley, Çin’in son hipersonik füze testine de değinerek, bunun Dünya Savaşlarından bu yana en önemli küresel güç değişimlerinden birine işaret ettiğini söyledi.
General Milley, 28 Ekim’de Çin’in hipersonik füze sistemi denemesinin “önemli bir durum” olduğunu vurgularken bu gelişmeyi “çok endişe verici” olarak değerlendirmişti.
AP’den Tayvan’a ilk resmi ziyaret
Avrupa Parlamentosu (AP), 13 kişilik bir heyetle Tayvan’a düzenlediği ilk resmi ziyaretinde Tayvan lideri Tsai Ing-wen ile bir araya geldi.
AB heyeti, 3 günlük ziyaretin Tayvan’la iş birliğinin geliştirilmesi için “tam zamanı” olduğunu vurgularken, AP’nin Fransız üyesi Raphael Glucksmann, “Biz buraya çok basit ve açık bir mesajla geldik. Yalnız değilsiniz. Avrupa, özgürlüklerin, hukuk düzeninin, insanlık onurunun korunmasında sizinledir.” dedi.
Tsai, ziyareti memnuniyetle karşılarken, bunun Ada için “çok önemli” olduğunu ve Tayvan’ın dezenformasyonla mücadele konusundaki deneyimini paylaşmaya istekli olduğunu kaydetti.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin’de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949’da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada’da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971’e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin’i temsil etmişti.
1950’ler ve 1960’larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti’nden Çin Halk Cumhuriyeti’ne çevirmesinin ardından 1971’de BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin’in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan’ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, “Tek Çin” ilkesini benimseyerek Tayvan’ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler’de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.