Tiyatro sanatı, insanlık kadar eskidir. En yaygın tanımı ile “İnsanı, insana, insan ile anlatan sanattır” diye bilinir.
“Tiyatro ne zaman, nerede ve nasıl yapılır?” sorusu her zaman sorulan bir sorudur. Genellikle verilen cevap da “Tiyatro, her zaman her yerde yapılır. Salonsuz, dekorsuz, kostümsüz tiyatro yapılır ama seyircisiz tiyatro asla yapılmaz.” şeklindedir.
Tiyatro, günümüzde zor ve pahalı bir meslektir. Basit bir oyunun hazırlanması ve sahneye çıkması bile oldukça meşakkatlidir. Pahalıdır. Bütçe olarak sandığımızdan daha fazladır. Bu nedenle tiyatrolar pek fazla ayakta duramamaktadır. Hele de seyircisi olmayan tiyatrolar kısa bir süre sonra perdelerini kapatmak zorunda kalmaktadır.
Tiyatrodaki bütün sıkıntılara rağmen ayakta durmaya çalışan, ısrarla perde diyen ve oyunlarını seyircileriyle buluşturan tiyatrolarımız da var.
Bu yazımızda o tiyatrolardan birini anlatacağız. Bu tiyatro, öyle, İstanbul, Ankara, İzmir gibi kültür merkezi sayılan büyük şehirlerde değil, aksine güney-doğuda Urfa’da ayakta durmaya çalışan bir tiyatro. “Göbeklitepe Kültür Ve Sanat Tiyatrosu”
Bu tiyatro, 2017 de HALİL DAĞ tarafından kuruldu, tamamen gönüllülerden oluşan bu Tiyatro ekibi, her sezon eylül ayında, bünyesine yeni oyuncular katıyor. Bunun yanı sıra temel oyunculuk eğitimi yapıyor ve sosyal sorumluluk projesinde gençlere yer veriyor.
Şanlıurfa’nın il sınırları içinde bulunan köylere, hafta sonları turne düzenleyip köy köy gezerek köy çocuklarına tiyatro sanatını tanıtmak, tiyatroyu sevdirmek ve en önemlisi çocukları eğlendirmek amacı güden bir ekiptir Göbeklitepe Kültür Ve Sanat Tiyatrosu. Herhangi bir kuruma bağlı olmayan bu tiyatro özel bir ekip olarak karşımıza çıkıyor. Ticari amaç gütmeyen, vergi levhası olmayan, tek kazancı çocukların mutluluğu olan bu ekip, kendi oyunlarını yazıyor ve oynuyor; aynı zamanda hiçbir siyasi zümreden destek veya fon almıyor. Ulaşım masrafları ve çocuklara dağıtılan hikâye kitapları boyama kitapları hediyeleri kendi ceplerinden ödeyerek halleden bir ekip durumundalar. Yani bu kadar büyük bir fedakârlığa şapka çıkartılır doğrusu…
Ekibe baktığımızda profesyonel tiyatroculara pek rastlamıyoruz. Kadroda genellikle güvenlik görevlisi, hemşire, sağlıkçı doktor öğrenci, mühendis ve işçi gibi çeşitli görevlere mensup gönüllüler yer alıyor. Yani tamamıyla çalışanlar tarafından yaşam mücadelesi veriyor. Hem de isteyerek, zevkle, heyecanla ve profesyonel anlayışla hareket ediyorlar.
Eczane Teknikeri olan Halil Dağ, ekibin genel koordinasyon, eğitim ve genel yönetimini üstlenmiş.
Göbeklitepe Kültür Ve Sanat Tiyatrosu, 4 yıldır aktif halde faal olan, yaşadığı ilde çocuk Tiyatrosu yapan tek ekiptir. Bir Tiyatro ekibinden fazlası olan bu ekip aynı zamanda gençleri toplumsal manada bilinçlendirme ve kazanma amacı da güdüyor.
Tiyatrodan yetişen birçok oyuncu, bugün çeşitli setlere, dizilere giderek görev almaya başlamış. Bu da çok sevindirici bir haber. Çünkü küçük yerlerden büyük sanatçıların çıkması için oldukça olumlu bir gelişme bu.
Birçok oyuncuya özgüven kazandırılmış, bir kaçına iş imkânı sağlanmış. En önemlisi de geleceğin sanatçıları, oyuncuları yetişmeye başlamış. Bölgede tiyatroya karşı sevgi ve güven her geçen gün artıyormuş.
Göbeklitepe Kültür Sanat Tiyatrosu, daha ziyade çocuk oyunlarına önem veriyor ve her dönem mutlaka çocuk oyunu hazırlıyor. Hazırlanan bu oyun da bölgedeki tüm ilkokul öğrencilerine ve köylerdeki tüm çocuklara izlettiriliyor. Yani tiyatronun girmediği mekân kalmıyor. “Çocuklar gelemezse biz çocuklara gideriz” diyerek bunu hayata geçiriyorlar. Bölgede büyük bir sevgi ile karşılanarak gereken ilgiyi fazlasıyla görüyorlar. Slogan olarak “Mutlu bir çocuk, güzel bir gelecek demektir” sözünü kullanıyorlar. Çocukları mutlu etmek tek amaçları…
Göbeklitepe Kültür Sanat Tiyatrosu, tabii ki birçok sıkıntılar da yaşıyor. Bunların başında köylere giderken ulaşım ve çocuklara hediye almakta yaşanılan maddi sorunlar geliyor. Çünkü ulaşım çok zor. Araç bulmak ve bunu karşılamak ciddi bir sorun. Köylere giderken eli boş gitmiyorlar. Çocuklara çeşitli hediyeler de götürüp onları sevindiriyorlar. İhtiyacı olan okullara yardımlarda bulunuyorlar. Bu davranış bile onların ne kadar ulvi bir iş yaptıklarını ortaya koyuyor.
Diğer yandan ekipte 5 öğrenciye çeşitli programlar ayarlayıp belirli ücretler ödeme gayreti içindeler. Yani ekip sadece sanat ile değil, hayır işleri ile de ilgileniyor adeta.
Böyle bir ekip neden teşvik görmez? Neden çeşitli kurum ve kuruluşlardan yardım almaz? Devlet yetkilileri böyle ekipleri neden görmez veya görmemezlikten gelir? Neden onlara gereken yardım yapılmaz? Neden onların ellerinden tutulup işlerini daha da güzel yapmalarına fırsat vermez? Anlayabilmiş değilim…
Göbeklitepe Kültür Sanat Tiyatrosu ve onlar gibi gönüllü tiyatroseverleri saygıyla karşılıyorum. Kendilerine başarılar diliyorum. Alkışları ve seyircileri bol olsun…