Çin Halk Kurtuluş Ordusunun Doğu Cephesi Komutanlığından yapılan açıklama, Çin ordusunun, Tayvan Boğazı ile Tayvan Adası’nın kuzey, güney ve doğu bölgeleri çevresinde müşterek askeri tatbikata başladığı belirtildi.
Komutanlık Sözcüsü Li Şi, “Müşterek Kılıç-2024B” adı verilen tatbikata, kara, hava, deniz ve roket kuvvetlerinden birliklerin katıldığını, uçak ve gemilerin “çoklu yönlerden Ada’ya yaklaşacağını ve müşterek saldırılar icra edeceğini” bildirdi.
Li, tatbikatın, gerçek muharebe kabiliyetlerini sınamayı amaçladığını, müşterek deniz-hava muharebe hazırlık devriyesi, deniz ve kara hedeflerine saldırılar ve muharebe alanının kapsamlı kontrolünü ele geçirmeye odaklanacağını kaydetti.
Tatbikatın, ulusal güvenliği ve birliği korumak için meşru ve gerekli bir eylem olduğunu öne süren Li, bunun, Tayvan’ın bağımsızlığını savunan unsurlara karşı güçlü bir caydırıcı olacağını dile getirdi.
Tayvan Savunma Bakanlığı, sosyal medya platformu X’teki hesabından yaptığı paylaşımda, Çin ordusunun tatbikat duyurusunu doğrularken, “Çin ordusunun irrasyonel ve provokatif eylemini kınıyoruz. Yanıt vermek için uygun güçleri devreye sokacak ve ulusal egemenliğimizi koruyacağız” ifadelerine yer verildi.
Tayvan’ın yeni lideri Lai’nin “Ulusal Gün” konuşmasının ardından geldi
Tayvan’ın çevresinde abluka oluşturan tatbikat, Ada’daki hükümetin lideri Lai Ching-te’nin ilk “Ulusal Gün” konuşmasının ardından geldi.
Lai, 1912’de Çin Cumhuriyeti’nin kurulmasına giden süreci başlatan 1911 Devrimi’nin başlangıç yıl dönümü olan ve Ada’da “Ulusal Gün” olarak kutlanan 10 Ekim’de yaptığı konuşmada, Pekin yönetiminin Tayvan’ı temsil etmeye hakkı olmadığını savunmuştu.
Tayvan’da hükümetin devamı olduğunu iddia ettiği Çin Cumhuriyeti ile Çin ana karasında hakim Çin Halk Cumhuriyeti’nin “birbirinin boyunduruğunda bulunmadığını”, bu yüzden Çin’in Tayvan’ı temsil hakkı olmadığını dile getiren Lai, “ilhaka ve egemenlik gasbına karşı direnecekleri” mesajını vermişti.
Pekin yönetimi Lai’nin sözlerine tepki göstermiş, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, “Tayvan’ın egemenliğe sahip olduğu”, “Çin ile Tayvan’ın birbirinin boyunduruğunda bulunmadığı” gibi yorumların aynı bağımsızlık anlatısının farklı versiyonları olduğunu, Lai’nin bu sözleriyle bir kez daha Tayvan’ın bağımsızlığı konusundaki inatçılığını ve kendi siyasi çıkarı uğruna Tayvan Boğazı’nda gerilimi yükseltme niyetini ortaya koyduğunu savunmuştu.
Dünyada tek bir Çin olduğu ve Tayvan’ın onun ayrılmaz parçası olduğunun altını çizen Mao, “Çin Halk Cumhuriyeti hükümeti, Çin’in bütününü temsil eden tek meşru hükümettir. Lai Ching-te ve DPP otoriteleri ne söylerse söylesin, ne yaparsa yapsın Tayvan Boğazı’nın tek ve aynı Çin’e ait olduğu gerçeğini değiştiremez, Çin’in yeniden birleşmesine yönelik tarihi eğilimi durduramaz.” ifadelerini kullanmıştı.
Lai’nin yemin töreni konuşmasının ardından da benzer askeri tatbikat yapılmıştı
Tayvan’da 13 Ocak’ta yapılan başkanlık seçimini kazanan iktidardaki Demokrat İlerici Partinin (DPP) adayı Lai Ching-te, 20 Mayıs’ta yemin ederek görevine başlamıştı.
Çin, Tayvan liderinin yemin töreninin ardından yaptığı konuşmaya da aynı kurguda bir askeri tatbikat düzenleyerek yanıt vermişti.
Lai, başkan olarak yaptığı ilk konuşmada, Tayvan Boğazı’nın iki yakasındaki statükoyu koruma sözü verirken, Çin’e, Tayvan’ı askeri olarak tehdit etmeye son verme çağrısında bulunmuştu.
Tayvan hükümetinin “egemenliğe, demokrasiye, özgürlüğe ve statükonun korunmasına bağlı kalacağını” dile getiren Lai, “Anayasaya göre Çin Cumhuriyeti’nin (Tayvan) egemenliği bütün olarak halka aittir. Çin Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti birbirinin boyunduruğunda değildir.” diye konuşmuştu.
Çin ordusu, Lai’nin konuşmasından 3 gün sonra, “Müşterek Kılıç-2024A” adını verdiği askeri tatbikata başlamıştı. Ada çevresini kuşatan askeri tatbikat 2 gün sürmüştü.
Çin, Lai’yi “bağımsızlık yanlısı” ve “ayrılıkçı” görüyor
Lai, Çin tarafından “bağımsızlık yanlısı” ve “ayrılıkçı” görülüyor. Çinli yetkililer, seçim öncesinde Lai’yi birçok kez “iflah olmaz”, “sorun çıkaran” gibi ifadelerle anmıştı.
Pekin yönetimi, seçim arifesinde Lai’nin Tayvan’ı bağımsızlık doğrultusunda “tehlikeli bir yola” sokacağı uyarısı yapmış, seçilmesi halinde çatışma ve savaş riskinin doğabileceği imasında bulunmuştu.
Çin’in tepkisi, DPP’nin genel siyasi çizgisine karşıtlığından kaynaklanıyor. Parti, Ada’nın egemenliğinden taviz verilmemesini, fiili bağımsızlığının korunmasını savunan siyasi çizgiyi temsil ediyor.
Tayvan’da çok partili döneme geçilmesinden sonra kurulan DPP, Çin’deki iç savaşta komünistlerle mücadelede eden kurucu parti Koumintag’ın “Çin’in meşru temsilcisi olma iddiasından” çok “Tayvan’ın bağımsızlığı” fikrine yakın duruyor.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin’de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Çan Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Koumintag) güçleri ile Mao Zıdong önderliğindeki Çin Komünist Partisi (ÇKP) güçleri arasında yaşanan iç savaşta galip gelen komünistler, 1 Ekim 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmişti.
İç savaşı kaybeden Koumintag üyeleri ise Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada’da devam ettiğini ileri sürerek, burada geçici hükümet kurmuştu.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin kendi topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949’dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasındaki ayrılık hala sürüyor.
Son yıllarda Tayvan üzerindeki askeri baskıyı artıran Pekin yönetimi, Ada’nın ana kara ile yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanımını dışlamayacağını vurguluyor.