ABD, Almanya, Fransa, Kanada, İngiltere, İtalya ve Japonya’dan oluşan G7 ülkelerinin savunma bakanlarının Napoli’deki toplantısının ardından ev sahibi İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, basın toplantısı düzenledi.
Crosetto, bugünkü toplantılarının G7’nin, uluslararası güvenlik sorunlarıyla uyumlu bir şekilde mücadele etme iradesini güçlü şekilde teyit etmek için fırsat olduğunu dile getirdi.
“Türkiye ile yapılacak görüşmenin hem Orta Doğu hem de Afrika için esas olduğunu düşünüyorum”
Bir gazetecinin, gelecek hafta İsrail ve Lübnan’a gidip gitmeyeceği sorusuna Crosetto, şu yanıtı verdi:
“Kesinlikle Türkiye’de olacağım çünkü Türkiye, Filistin polis güçlerinin eğitimi için Carabinieri (Jandarma) ile faaliyetin oluşturulmasında temel bir aktör haline geliyor. Tam da bu yaklaşım nedeniyle daha önce bahsettiğim gibi tek bir kesimle değil, sahadaki tüm aktörlerle konuşmam gerekiyor. Türkiye’nin diğer tarafla diyalogu var ben ise İtalya adına çalışan herkesin, özellikle bu tür bir misyonda yer alanların güvenliğini sağlamam gerektiği için sahadaki tüm taraflarla konuşmalıyım. Türkiye ile yapılacak görüşmenin hem Orta Doğu hem de Afrika için esas olduğunu düşünüyorum çünkü Libya ve Somali’de artık önemli bir muhatap olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor. Sonrasında ise benim düşüncem Lübnan ve İsrail’e devam etmekti ama göreceğiz, gelişmeleri göreceğiz.”
Bakan Crosetto, G7’deki mevkidaşlarıyla Lübnan’daki gelişmeleri değerlendirdiklerini belirterek, “UNIFIL’in varlığını sürdürmesi gerektiğini konuştuk. UNIFIL birliklerine hem İsrail hem de Hizbullah tarafından saygı duyulması gerektiğini konuştuk. Angajman kurallarının değiştirilmesi hakkında konuşmadık çünkü bunun konuşulacağı yer Birleşmiş Milleter’dir.” dedi.
İtalyan bakan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun konutunun, bir insansız hava aracıyla hedef alınmasına ilişkin haberlerin durumu iyileştirmediğini ifade etti.
Crosetto, İsrail saldırısı altındaki Gazze ile ilgili ise şunları kaydetti:
“Gazze Şeridi’nde acil ateşkes sağlanmasını, tüm rehinelerin serbest bırakılmasını ve sivil halka insani yardım akışının önemli ölçüde artırılmasını güçlü bir şekilde destekliyoruz. Aynı zamanda hem İsrail hem de Filistin halkı için güvenlik ve istikrarı garanti edecek iki devletin kurulmasına yol açacak siyasi bir çözüm bulmanın aciliyetini yineliyoruz.”