İsviçre’deki Basel Üniversitesi ve İngiltere’deki Leicester Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, egzersiz yoğunluğunu artırmak, egzersiz süresinden daha etkili olabilir.
Araştırma kapsamında, ABD’de 7.518 yetişkinden üç yıl boyunca alınan fitness verileri incelendi ve dört yıl boyunca da ölüm oranları takip edildi.
Sonuçlar, daha yüksek yoğunlukta yapılan fiziksel aktivitenin, tüm nedenlere bağlı erken ölüm riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koydu.
Bu etki, özellikle kalp ve damar hastalıkları – felç, arter hastalıkları ve diğer kalp sorunları – açısından belirgin oldu.
Basel Üniversitesi’nden spor bilimci Fabian Schwendinger, “Yüksek yoğunluk, kardiyovasküler sistemi daha fazla uyarıyor,” diyerek bu tür aktivitelerin damar fonksiyonlarını ve kardiyorespiratuvar zindeliği artırdığını ifade etti. Bu da kalp ve solunum sistemlerinin performansını geliştiriyor.
Günlük aktiviteleri artırmanın yolları arasında, düzenli koşuların hızını artırmak ya da asansör yerine merdiven kullanmak bulunuyor.
Araştırmaya göre, haftada fazladan 150 dakika tempolu yürüyüş yapmak, ölüm riskini yüzde 28’e kadar azaltabiliyor. Bu, küçük bir çabayla elde edilebilecek büyük bir fayda olarak değerlendiriliyor.
Süreden ziyade yoğunluğa odaklanılmalı
Daha önce yapılan araştırmalarla da uyumlu olan bu bulgular, egzersiz süresinden ziyade yoğunluğun sağlığa daha fazla katkı sağlayabileceğini gösteriyor.
Schwendinger, “Çalışmamızın en büyük avantajlarından biri, çok farklı seviyelerde fiziksel uygunluk ve sağlık durumuna sahip insanları kapsaması. Bu da demek oluyor ki herkes, yoğunluğun ölüm oranını azaltabileceği bilgisinden faydalanabilir,” dedi.
Araştırmada ayrıca, yoğun fiziksel aktivitenin bir seans içinde yapılmasının, gün içine yayılmasından daha faydalı olduğu sonucuna varıldı. Yine de herhangi bir yoğunlukta yapılan egzersizlerin sağlık açısından yararlı olduğuna dikkat çekiliyor.
Ancak, çok fazla zorlayıcı egzersizin yarardan çok zarar getirebileceği de vurgulanıyor. Schwendinger, “İnsanların sadece çok yoğun antrenman yaparak, kendilerini tamamen tüketerek daha uzun yaşamaları gerektiği anlamına gelmiyor,” şeklinde uyarıda bulundu.
Araştırmanın sonuçları European Journal of Preventive Cardiology dergisinde yayımlandı.