Sanık müdafilerinin “deprem kuvveti çok fazlaydı, bu yüzden yıkıldı” şeklindeki iddialarına karşılık 3. bilirkişi heyeti, İsias Otel’deki yıkılmanın deprem kuvveti ile alakası olmadığına karar verdi
6 Şubat 2023’te meydana gelen depremde aralarında Şampiyon Meleklerimizin de olduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’daki @İsiasOtel’le ilgili davada, dava dosyasına girmesi beklenen 3. bilirkişi raporu tamamlandı.
Katılanlar vekilleri ve sanık müdafilerinin almış olduğu uzman mütalaaları dışında dosya kapsamına bugüne kadar üç bilirkişi raporu girdi.
Bunlardan birincisi soruşturma aşamasında alınmış olan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Raporu; ikincisi kovuşturma aşamasında alınan Gazi Üniversitesi Raporu; üçüncüsü ise son gelen Dokuz Eylül Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi (DEÜ/İTÜ) raporu oldu.
Hazırlanan 3. bilirkişi raporu bugüne kadar gelen en kapsamlı rapor oldu.
“Yıkılma Deprem Kuvveti İle Alakalı Değil”
Sanık savunmalarının öne sürdüğü “deprem kuvveti nedeniyle yıkılma” iddiasını çürüten bilirkişi raporu, İsias Otel’in çöküşünün inşaat, imalat ve denetimdeki ciddi kusurlardan kaynaklandığını ortaya koydu. Raporda, binanın öne, Atatürk Bulvarı’na doğru çöktüğü ifade edilerek, çekiçleme etkisi ile yana doğru çökme iddiasının da geçersiz olduğu vurgulandı. Daha önce Gazi Üniversitesi raporunda da çekiçleme etkisinin bulunmadığı, eğer bu etki varsa da sorumluluğun İsias Otel’e ait olduğu belirtilmişti.
Raporda, binanın yıkıldığı parselde meydana gelen spektral ivme değerlerinin 1998 Deprem Yönetmeliği’ndeki standartları aşmadığı, yönetmeliğe uygun bir yapı tasarımı yapılmış olsaydı binanın yıkılmayacağı ifade edildi. Ayrıca, asansör boşluğu açılmasının asmolen döşemede statik hesap yapılmadan gerçekleştirilmesinin de yapının temel kusurlarından biri olduğu belirtildi.
Tüm Sanıklar Kusurlu Bulundu
Yeni bilirkişi raporuna göre otelin yıkılmasına sebep olan birçok teknik hata gün yüzüne çıkarıldı. Özellikle:
- Kaçak Kat: Daha önce KTÜ raporunda önemine dikkat çekilen kaçak katın, bu raporda depreme etkisi olduğu vurgulandı.
- Asma Kat Eksikliği: Modellemede asma katın eksikliğinin burulma düzensizliği ve yumuşak kat etkilerine yol açtığı belirtildi.
- Zemin Etüdü: Zorunlu olmasına rağmen zemin etüdünün yapılmadığı tespit edildi.
- Etriye ve Beton Kalitesi: Etriye aralıklarının uygun olmaması, betonda büyük agregaların bulunması gibi daha önceki raporlarda da yer alan detaylar yinelendi.
Sanıkların Kusurları ve Tahliye Edilenler Hakkında Yeni Tespitler
Başta Ahmet Bozkurt olmak üzere tüm sanıkların sorumluluğu tekrar vurgulandı. Daha önce Gazi Üniversitesi raporu ile tahliye edilen Halil Bağcı’nın da binanın çöküşünde sorumlu olduğu, yetersiz ve baştan savma bir raporla kritik statik hesap eksikliklerini giderdiği ifade edildi. Ayrıca, inşaat mühendisi Mehmet Göncüoğlu, Hasan Aslan ve mimar Erdem Yıldız’ın da olayda kusurlu olduğu belirlendi.
Son olarak, binanın 2001 yılında alınan ruhsatının geçersiz olması gerektiği, zira statik hesap ve zemin etüdü eksiklikleri bulunduğu, mimar Yıldız’ın yetkisini aşan taahhütlerde bulunduğu ifade edildi. Kaynak Kibris Gazetesi