Bakanlıktan yapılan açıklamada, İsrail’in işgal altındaki Doğu Kudüs’te yıl başından bu yana 183’ten fazla yapıyı yıktığına dikkati çekildi.
Yıkılan yapılardan 33’ünün Mescid-i Aksa’nın güneyindeki Silvan bölgesinde gerçekleştirildiği ve en çok yıkımın da El-Bostan Mahallesi’nde yapıldığı aktarıldı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana yıkımların önemli ölçüde arttığı belirtildi.
İsrail’in Kudüs Belediyesi’nin 13 Kasım’da El-Bostan’da 3 binayı yıktığı hatırlatılan açıklamada, bu yıkımdan birkaç gün önce de 7 konutu içeren 3 binayı yerle bir ettiği bildirildi.
Açıklamada, “El-Bostan Mahallesi’ndeki yıkımların artırılmasıyla bu mahallenin haritadan silinmesi amaçlanıyor. Bu, etnik temizlik ve savaş suçuna varan bir eylemdir.” ifadesi kullanıldı.
El-Bostan’da 116 evin bulunduğu ve 1550 Filistinlinin yaşadığının altı çizilen açıklamada, “enkazı üzerine ismi Tevrat’ta geçen bir bahçenin yapılması için mahallenin yıkım tehdidi altında olduğuna” dikkati çekildi.
İsrail ordusu, Ekim 2023’ten bu yana Kudüs’te yaklaşık 360 ev ve yapıyı “ruhsatsız olduğunu” ileri sürerek yıktı.
Kudüs Valiliğine göre, İsrail yönetimi bu yıkımları bölge halkını yerinden etmeyi ve onları tarihi ve ulusal meşru haklarından mahrum bırakmayı amaçlayan bir politika kapsamında gerçekleştiriyor.
Filistin, İsrail ve uluslararası insan hakları kurumları; Tel Aviv yönetiminin, Doğu Kudüs’teki Filistinli nüfusunu azaltmak amacıyla şehirde az sayıda inşaata ruhsat verdiğini belirtiyor.
Söz konusu kurumlar Doğu Kudüs’teki Filistin topraklarını gasbeden İsraillilere verilen inşaat ruhsatlarında ise ciddi artış yaşandığına dikkati çekiyor.
İşgal altındaki Batı Şeria’da 451 bin, Doğu Kudüs’te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasbediyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor.
