“5. Uluslararası Doğal Kaynaklar ve Sürdürülebilir Çevre Yönetimi” konulu çevrim içi konferansta konuşma yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Gelecek kuşakların, dünya kaynaklarından faydalanabilmesini sağlamayı insanlık adına borç bilip disiplinli bir anlayışla hareket etmeliyiz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yakın Doğu Üniversitesi tarafından düzenlenen “5. Uluslararası Doğal Kaynaklar ve Sürdürülebilir Çevre Yönetimi” konulu çevrim içi konferansa katılarak açılış konuşması gerçekleştirdi.
12 Kasım tarihine kadar devam edecek olan ve Mustafa Alas’ın moderatörlüğünde gerçekleşen çevrim içi konferansın ilk oturumunda Cumhurbaşkanı Tatar’ın yanı sıra pek çok akademisyen ve farklı ülkelerden uzman konuşmacılar yer aldı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş’a böyle önemli bir konuda faydalı bir konferansa öncülük ettiği için teşekkür ederken, Yakın Doğu Üniversitesi’ne de insanlığı ilgilendiren önemli konulara yaptığı katkı için teşekkürlerini iletti.
“ASRIN PROJESİ İLE ÜLKEYE 75 MİLYON METREKÜP SU GELDİ”
Dünyada suyun, yiyeceğin ve kaynakların yönetilmesinde küresel ısınma sonucu, tarım sektörü gibi pek çok alanda insanlığın birçok sorunla yüz yüze kaldığını, Afrika ülkelerinde su, yiyecek ve kaynak yetersizliği nedeniyle yaşamın sürdürülmesinde zorluklar yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, dünyada zengin ve yoksul arasındaki farkın arttığına işaret etti ve tüm bunların dünyanın temel sorunları olduğunu söyledi.
Adadaki su yönetimi konusunda, Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş’un çalışmalarının olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, bu konferansla kıymetli düşüncelerin ortaya çıkacağına ve insanlığın yararına kullanılabilecek değerlendirmeler yapılacağına inanç belirtti.
Kıbrıs’ın kurak bir ada olduğuna ve küresel ısınmayla birlikte her geçen yıl daha az yağış aldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Asrın Projesi” diye nitelendirilen Türkiye’den Su Temin Projesi’ne atıfta bulunarak, 75 milyon metreküp suyun bu sayede ülkeye geldiğini dile getirdi. Tatar, bu projenin dünyanın diğer bölgeleri için bir örnek teşkil edebileceğini ifade ederek, küresel ısınmaya bağlı kuraklık ve yağışların azalmasıyla su konusunda uzmanların suyu nasıl korumak gerektiği konusunda çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Yağışların miktarı ne kadar olursa olsun elde edilen suyun akıllıca kullanılması ve yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Tatar, Su Temin Projesi’nin önemine değindi.
“SU YÖNETİMİ ÖZEN GÖSTERİLMESİ GEREKEN BİR KONU”
Covid-19 sürecinde emekliliklerini KKTC’de geçirmek ve yıllar önce göç edenlerden tekrar geri dönmek isteyenlerin olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, gelişmekte olan ülkeye yaşam standartlarının iyileşmesi, iklimi, mavisi, yeşili ve doğasından dolayı ilgi duyulduğunu kaydetti. Tatar, nüfusun zamanla artmasıyla ve daha da artacağı öngörüsüyle su yönetiminin, daha özen gösterilmesi gereken önemli bir konu olduğuna dikkat çekti.
Tüketim amaçlı kullanılan suyun arıtılarak tarımsal faaliyetler için kullanılması gibi, suyun yönetiminin sağlanabileceğine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, dünyada çok değerli su uzmanları ve mühendislerinin su kıtlığının önüne geçilmesi için yürüttüğü faaliyetler olduğunu söyledi.
Dünyanın her yerinde insanlığın ve üniversitelerin su kıtlığının önüne geçilmesi ve su yönetiminin verimli olması için fikir üretmeye başladığını belirten Tatar, küresel ısınmaya karşı alınabilecek önlemler konusunda, dünya liderlerinin geçtiğimiz hafta Glasgow’da bir araya geldiklerini hatırlattı. Tatar, karşı karşıya kalınan çevre sorununun insan neslinin yok olmasına kadar gidebilecek derecede ciddi olduğunu ve bu felakete karşı gelecek nesilleri korumak adına önlem alınması için tüm insanların, yetkililerin, uzmanların ve üniversitelerin sorumluluk alması gerektiğini dile getirdi.
Teknolojinin getirdikleriyle zeki bilim insanları ve uzmanlar sayesinde, insanlığın aslında büyük yol kat ettiğine ve insanlığa konforlu yaşam standartları sunulduğuna değinen Cumhurbaşkanı Tatar, gelecek kuşakların dünyanın kaynaklarından faydalanabilmesini sağlamayı insanlık adına borç bilip disiplinli bir anlayışla değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Sadece tüketim toplumu olmanın, karbondioksit üretiminin artmasıyla doğaya zarar vermenin tehlikelerine işaret eden Tatar, konforlu yaşam standartlarından gelecek nesillerin de faydalanmasını sağlamanın önemine vurgu yaptı.