İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, henüz bakan olmadığı dönemde borçlanıp aldığı bir arazi nedeniyle hedef tahtası haline getirilmeye çalışıldı.
Bir internet sitesinde hakkında yapılan habere isyan eden Oğuz, “2014 yılında eşimle birlikte borçlanıp aldığımız Gazimağusa’daki bir araziyi kat karşılığı müteahhide verdim, karşılığında 2 daire 1 dükkan aldım. Ama haberde yapıların tamamı benimmiş gibi yazıyor. Bu nasıl etik haberciliktir?” diyerek isyan etti.
“Verilemeyecek hesabım yok, alnım açık” diyen Oğuz, yapılan haberin art niyetli ve algı yaratmaya yönelik olduğunu, gerçeklerin çarpıtılarak kaleme alınmasından dolayı yasal haklarını saklı tutmakla birlikte konuyu Medya Etik Kuruluna götüreceğini söyledi.
“Sözleşmeyi ben gönderdim”
İlgili gazetecinin kendisini aradığını, ona da her şeyi açıkça anlattığını, hatta sözleşmeleri de belge olarak gönderdiğini açıklayan Bakan Oğuz, buna rağmen ilgili haberde “16 dairenin kendisininmiş” gibi yazıldığını ve “siyasete girdikten sonra zenginleştiği” gibi iddiaların ortaya atıldığını ifade ederek, “Olacak şey değil. Benim verilemeyecek hesabım yok.” dedi.
Yasal haklarının saklı olduğunu söyleyen Oğuz, yaşanan süreci açıklıkla anlattı:
“Eşim öğretmen, ben de biliyorsunuz 2013 yılında milletvekili oldum. Öncesinde de Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’nda görevliydim, ayrıca aileden gelen hayvancılık işlerimiz de vardı. Vekil olduktan sonra eşimle birlikte ÖYAK Bankasından 10 yıl vadeli TL olarak bir kredi çektik. Kredi de daha yeni bitti. Bu kredi ile Gazimağusa’da şehit arsalarından bir arazi satın aldık. 2014 yılında Ayşegül Baybars’ın İçişleri Bakanı olduğu bir dönemde bir müteahhit, arazimi alıp üzerine daire yapmak istedi, anlaştık. 2 daire ve bir dükkanı bize vermesi karşılığında araziyi kendisine verdik. Bu çerçevede anlaşmamızı yaptık ve süreç ilerledi. Müteahhit orada 16 daire 2 dükkan yaptı. Bizim aldığımız 2 daire ve bir dükkan dışındakileri de sattı. Tüm bu mal varlığına ilişkin değişimleri de ben usulü gereği Meclis’e bilgi verdim. İşte belgeler de ortadadır. İlgili haberi yapan gazeteciye de her şeyi aynı şekilde anlattım. Ama bir de baktım ki; 16 dairem varmış gibi ve sanki siyasete girdiğim için kendime imtiyaz sağlamışım da zengin olmuşum gibi ifadelerle bir haber yazılmış. Çok üzüldüm. Bu doğru bir habercilik değildir. Gerçekleri çarpıtıp algı yaratmaya çalışmış. Açık yüreklilikle her sorusuna cevap vermişim ve yapılan haber ortada. Bu art niyetli bir yaklaşımdır. Yasal haklarımı saklı tutarken, Medya Etik Kurulu’nu da göreve davet ediyorum”