Adıyaman’da deprem sırasında 72 kişiye mezar olan İsias Otel davası, yalnızca kaybedilen canların değil, bir toplumun adalet duygusunun sınandığı bir süreçtir. 24-25 Aralık’ta yapılacak altıncı duruşmada, olası kast suçundan hüküm giymesi beklenen sanıklar hakkında kararın çıkması bekleniyor. Bu dava, adaletin üstünlüğünü gösterecek bir emsal olma niteliği taşıyor.
Dava dosyasına eklenen son bilirkişi raporu, binanın yıkılmasının yalnızca depremle açıklanamayacağını açıkça ortaya koyuyor. Rapora göre, bina yapımında kaçak kat eklenmesi, statik hesap eksiklikleri ve asansör boşluğu gibi temel kusurlar, yıkımın asıl nedeni. Tüm bunlar, bilinçli ihmalleri ve kusurları gözler önüne seriyor. Hukukta “olası kast” kavramı, failin bir davranışın doğuracağı sonuçları öngördüğü halde bu sonucu göze alarak hareket etmesini ifade eder. İsias Otel’in sorumluları, tüm bu kusurları bilerek ve sonuçlarını göze alarak hareket etmişlerdir. Bu nedenle, olası kast suçundan hüküm giymeleri adaletin bir gereğidir.
KKTC halkı, depremde yaşamını yitiren evlatlarını, öğretmenlerini ve velilerini anarken, Türkiye halkıyla birlikte bu adalet mücadelesinde tek yürek oldu. Kıbrıs Türk halkı, adaletin yerini bulacağına ve Türkiye’nin yargı sistemine güvenini koruduğunu her fırsatta dile getiriyor. Bu birliktelik, acıların paylaşılarak hafifletildiği ve gelecekte benzer trajedilere engel olmak için umutların birleştiği bir dayanışmayı simgeliyor.
Adalet, yalnızca suçluların en ağır cezayı almasıyla tecelli edecektir. Bu dava, gelecekteki ihmallerin önüne geçmek ve benzer trajedileri önlemek adına caydırıcı bir mesaj olmalıdır. İsias Otel davası, insan hayatını hiçe sayan tüm ihmallere karşı verilen bir mücadelenin simgesi olmalıdır. Adalet için ses veren herkes, bu dava ile bir kez daha insan hayatının dokunulmaz değerini savunmaktadır.