Limasol’daki Aziz Antonios Ortaokulu’nun hazırladığı 2025 yılı takvimi, barış çağrıları yapan Rum yönetiminin gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Henüz ortaokul çağındaki çocuklara yönelik hazırlanan bu takvimde, EOKA terör örgütünün propagandası yapılması ve savaş söylemlerine yer verilmesi, yalnızca Kıbrıs Türklerini değil, barışa inanan tüm kesimleri derinden sarsmıştır.
Bu noktada şu soruyu sormadan edemiyoruz: Aynı durum KKTC’de yaşanmış olsaydı, yani bir terör örgütü veya şiddeti yücelten bir figür üzerinden benzer bir takvim hazırlanmış olsaydı, tepkiler ne olurdu? Muhtemelen önce içimizden büyük bir eleştiri yükselir, ardından Rum tarafı bu durumu uluslararası alanda bir koz olarak kullanırdı. Daha sonra ise Batı dediğimiz yapıdan üst üste kınamalar ve yaptırım tehditleri gelirdi. Fakat söz konusu olan Rum tarafı olduğunda, aynı hassasiyet maalesef gösterilmemektedir.
Takvimde yer alan “Ya kalkanla dön ya da kalkanın üzerinde” gibi ifadeler, açıkça şiddeti ve savaşı yüceltmektedir. Bu, yalnızca çocukların masum zihinlerini kirletmekle kalmaz, aynı zamanda gelecekteki bir arada yaşam umutlarını da yok eder. Tarihe baktığımızda, Rum yönetiminin bu ırkçı ve şovenist yaklaşımının yeni olmadığını görüyoruz. Makarios’un “Enosis” hayalleri, Akritas Planı ve 1963’te gerçekleştirilen Kanlı Noel saldırıları, bu zihniyetin Kıbrıs Türklerini adadan silmeye yönelik sistematik çabalarının örnekleridir.
EOKA’nın geçmişte Kıbrıslı Türkleri hedef alan terör faaliyetlerinin ardından bu örgütün, barış isteyen bir toplumun eğitim araçlarına taşınması, Rum yönetiminin “barış” söylemlerini tamamen anlamsız kılmaktadır. Barış, çocuklara savaş naralarıyla değil, birlikte yaşama umuduyla öğretilmelidir. Ancak bu takvim, Rum tarafının hala geçmişin nefretini taşımaya ve yeni nesillere aşılamaya kararlı olduğunu göstermektedir.
Kıbrıs’ta barış ve eşitlik isteyenlerin bu tür girişimlere karşı sesini yükseltmesi şarttır. Aksi takdirde, bu zihniyetin kökleşmesiyle adada gerçek barışın sağlanması imkansız hale gelecektir.