Fransa’nın önde gelen tarihçilerinden Jean Bauberot, sadece Müslümanların değil Fransa toplumunun da tepkisini çeken Ayrılıkçılıkla Mücadele Yasası ve İslam karşıtlığına ilişkin TRT Haber’e konuştu.
Fransa’nın önde gelen tarihçi-sosyologlarından Jean Bauberot, TRT Haber ekibine, değerlendirmelerde bulundu.
Bauberot, İslam karşıtlığına değindi, Müslüman nüfusun, tehdit oluşturmadığını vurguladı.
“İslam’ın varlığı bazılarını rahatsız etti. Uzun süredir hegemon olan batı, bakış açısını değiştirmeli. Umarım Fransa’da yaşayan Müslüman nüfusun yalnızca Müslüman olduğu, bir tehdit unsuru olmadığı anlaşılır.”
“Küreselleşen dünyada iki kültürlü insanlara sahip olmak çok büyük bir şans”
Bauberot, Müslümanların Fransa için bir şans olduğunu söyledi.
“Fransa Müslümanlarının çoğu iki kültürlü insanlar. Hem kendi köklerinden, ailelerinden aldıkları kültürleri var hem de Fransa kültürüne sahipler. Küreselleşen dünyada iki kültürlü insanlara sahip olmak çok büyük bir şans.”
“Devlet, dindar insanlar ile radikalleri birbirine karıştırmamalı”
Fransız sosyolog, son zamanlarda Fransa gündeminin merkezinde yer alan “Ayrılıkçılıkla mücadele” yasasına da değindi.
“Yasa potansiyel olarak tehlikeli, doğru uygulanması gerekiyor. Devlet, dindar insanlar ile radikalleri birbirine karıştırmamalı. Sorun şu ki, yasayla ibadethaneleri gözetlemek istiyorlar ama asıl radikaller, ayrılıkçılar, teröristler dijital ortamda ve sosyal ağlarda faaliyet gösteriyorlar. Fransa’da yaşayabilirsiniz ancak sosyal ağlar üzerinden Irak’ta, Suriye’de terör propagandası yapan kişileri takip edebilirsiniz. Ayrılıkçılıkla mücadelede zor olan dijital ortamdaki nefret söylemleriyle ve şiddetin teşvikiyle mücadele etmek.”
“Demokratik kurallara aykırı bir durum olursa sesimizi yükselteceğiz”
Bauberot, yasanın uygulanma şeklinin takipçisi olduğunu vurguladı.
“Bulunduğum dernekte, bu yasanın doğru uygulanıp uygulanmadığını takip edeceğiz. Eğer yasa amacından şaşarsa bunu şikâyet edeceğiz. Yasa ağustos ayında onaylandı, yani daha çok yeni. Demokratik kurallara aykırı bir durum olursa buna karşı sesimizi yükselteceğiz.”
Fransız Sosyolog, Nisan 2022’deki Cumhurbaşkanlığı Seçimiyle ilgili de konuştu. Adayların kampanyalarında aşırı sağcı söylemleri benimsememeleri umudunu koruduğunu ifade etti.